Doğanın değişimine tanıklık edin

GÖRKEM GÜN
Güz günlerinin habercisidir sonbahar. Biraz buruk biraz heyecanlı. Yaz aylarının sabah akşam yorulmadan şakıyan bir serçe gibi ruhumuza enerji depoladığı kuşkusuz. Şimdi herkes en azından birçok kişi sonbaharın getireceği o boğuk, yağmurlu, rüzgarlı ve serin havasından dertli. Uzmanlar da bu mevsimsel değişimlerin kişilerin psikolojisini olumsuz etkilediğinde hem fikir. Güneş kapanacak, çiçekler renksizleşecek, yapraklar sararacak... Aslında doğa uykuya dalacak. Çünkü yeniden tazelenip yenilenebilmek için. Belki de sırf bu yüzden, doğanın dinlenmesine izin vermeli ve içimizdeki bu mutsuzluğu uzaklaştırmalıyız. Nasıl ki doğanın bir parçası olan biz insanoğlunun dinlenmeye ihtiyacı varsa, doğanın ta kendisinin de dinlenmeye hakkı var.
İşte bu yüzden sonbaharın kendine has güzelliklerini keşfetmeliyiz. Ağaçların yeşilden sarıya, sarıdan turuncuya ve hatta kimi zaman kırmızıyla dans ettiği gölgeleri selamlamalı şimdi... O muhteşem manzaralarda hülyalara dalmalı, huzur bulmalıyız. Bu manzaraların en güzel olduğu yerleri ziyaret edip, doğanın değişimine tanıklık edebilir, böylece de depresyonu ruhumuzdan uzaklaştırabiliriz.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Psikolog Şenel Karaman da sonbahar depresyonuyla baş edilebileceğini vurguluyor. Ve şu bilgileri aktarıyor:
"Sonbaharla birlikte bazı insanlarda enerji düşüyor, uyku sorunları ortaya çıkıyor ve sonbahar gibi hüzün çöküyor. Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu ya da Sonbahar Depresyonu olarak bilinen bu rahatsızlıkta; günlük aktivitelerde ve cinsel istekte azalma, karbonhidratlı besinlere ilginin artması ile kilo artışı, çeşitli uyku sorunları görülüyor.
Neden sonbahar geldiğinde bazı insanlarda depresyon belirtilerinin arttığı tam olarak bilinmiyor. Bu konuda görüşler muhtelif ancak genelde gün ışığının azalmasıyla vücutta meydana gelen hormonal değişimlerin sonucu olduğu kabul ediliyor.

NELER YAPILABİLİR
* Kendi kendinize tanı koymayın bir psikiyatri uzmanına giderek durumunuzu anlatın ve önerilerine uyun.
* Sonbahar ve kış aylarında duygu durumunuzda değişiklikler varsa; gün ışığından daha fazla yararlanmanın fırsatlarını kollayın. Daha fazla sokağa çıkın, açık alanlarda yürüyün ve güneşten faydalanın.
* Evininizi ve ofisinizi daha aydınlık yapmanın yollarını bulun. Perdelerinizi daha fazla açın.
* Bol bol egzersiz yapın, mineral açısından zengin sıvı tüketin.
* Gülümseyin. Zorlada olsa kendinizi gülümsetin, güldüren, enerjik arkadaşlarınızla daha fazla görüşün.
* Karbonhidrat ağırlıklı besinlere yönelmenizin hormonal değişikliklerle ilgili olduğunu, sonrasında keyfinizin daha da bozulacağını unutmayın.
* Son yıllar hariç tüm insanlık tarihi boyunca hep erken uyandık. Biz insanlar erken yatmaya erken uyanmaya göre programlandık. Günü kaçırmayın, gece uyuyamamış olsanız bile olabildiğince erken kalkın.
* Yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanlar tatile giderken değil dönerken yorgun hissediyorlar. Çünkü tatile hazırlanmanın heyecanı insanı canlandırıyor. Oysa sonbaharda okullar açılıyor, tatil modundan çıkılıyor, iş moduna giriliyor. İşinizin keyfini, heyecanını yakalayın.
MUHTEŞEM ROTALAR
Gündelik hayatı meşgul eden ve insan ilişkilerinde bile sizi rahat bırakmayan sonbahar depresyonuyla ancak ve ancak enerji toplayarak mücadele edebilirsiniz. Daha fazla sokağa çıkarak, daha fazla yer görerek, daha fazla anı toplayarak... Güneşin kavurucu sıcaklığı, denizin tatlı kokusu kadar, sararmış yaprakların ve de keskin rüzgarın da cezbedici yanı var, unutmayın!
Bu yüzden bu hafta sizlere birkaç sonbahar rotası tavsiye edeceğiz. Kimi Ege Bölgesi'nde, kimisi Karadeniz'de. Ama eğer vaktiniz ve imkanınız varsa uzak mesafelerdeki yerleri mutlaka görün. İnanın pişman olmayacaksınız.
ASSOS
Günümüzde Behramkale veya Behramköy ismi ile tanınan Assos, Edremit Körfezi ile Midilli'nin karşısında, bir volkanın eteğinde, andezit kayalıkları üzerinde kurulmuş. Bölge arkeolojik yerleşimi ve mavi bayraklı deniziyle olduğu kadar, Kaz Dağları ekosistemi, kırsal yaşam kültürü ve taş mimarisinin özgün örnekleri ile de dikkat çekiyor. İstanbul'a yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta bulunan Assos, sonbahar mevsiminde tatil yapmak için de oldukça ideal.
BOZCAADA
Bozcaada'yı sonbaharda özel kılan Eylül ayındaki bağbozumu şenlikleri. Festivalde ziyaretçiler traktörlere binip, işçilerle birlikte bağlara giderek üzüm toplamanın inceliklerini öğreniyor. Ada şarapçılarının stantlarında şaraplar tadılıyor. Kalede konserler veriliyor. Şenliğe yetişemezseniz üzülmeyin çünkü Bocaada doğasıyla sizi her zaman kucaklar. Sahilde bir balıkçı lokantasında balık mönülü, Ege otlu güzel bir akşam yemeği yemek, kıyıdaki barların minderlerine yayılarak ay ışığını seyretmek veya hareketli müzik eşliğinde dans etmek gibi seçenekler de var.
GÖKOVA
Muğla sınırları içinde yer alan Gökova'yı sadece yazın görenler bir de sonbaharda görün... Hem deniz, hem de ağaçlar renk değiştiriyor, ancak diğer yerlere nazaran sonbahar buraya biraz daha geç geliyor. Muhteşem doğası sizi büyüleyecek.
KAPADOKYA
Eylül ayının insanı çektiği yerlerin başını Kapadokya geliyor çünkü sonbahara özgü renkler, peri bacaları ile birleşerek harika manzaralar oluşturuyor. Sabah serinliğinde balonla tur atarak başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bu coğrafyayı kuş bakışı seyretmek, hayattan alınabilecek nadir zevklerden biri. Kızıl Çukur'da yürüyüş yapmak, güneşin batışını seyretmek, eski bir Rum mahallesi olan Sinasos ya da şimdiki adıyla Mustafapaya'da bir yemek yiyip, tarihi taş evleri görmek de güzel anlarından biri olabilir.

KAZ DAĞLARI
Tanrıların Dağı olarak bilinen, Çanakkale ve Balıkesir sınırları içinde yer alan Kaz Dağları'nın en alçak yeri Edremit Körfezi'nin kuzey kıyıları, en yüksek yeri de 1774 metrelik Karataş Tepesi. Yani bölgeye gittiğinizde hem deniz, hem de orman manzarası bulacaksınız. Ege'de kışın yaprak döken ağaçların bol olması, sonbaharı rengarenk sevenler için bir avantaj. Tertemiz akan şelalelerin ardında kalan, sarı ve turuncu yapraklarla donanmış ağaçlarla karşılaşmak hoşunuza gidecek. Küçükkuyu, Akçay, Altınoluk ve Güre gibi denize kıyısı olan bölgelerde konaklamanız mümkün.
BAFA GÖLÜ
Aydın ve Muğla sınırları içinde yer alan göle, Beşparmak Dağları'nın görkemli manzarası eşlik ediyor. Kıyıları antik uygarlıklara ev sahipliği yapan gölün çevresinde çok sayıda tarihi eser bulunuyor. Eski yerleşimlere yürüyüşler yapabilir, kuş gözlemine çıkabilir, eğer deniz dingin ise tekneyle göle açılabilirsiniz.

ALAÇATI
Alaçatı yazın en popüler mekanlarından biri. Ağırlıklı olarak yazın ziyaret ediliyor. Ama sonbaharda, okulların açılmasından sonra bu güzel Ege kasabası, sakin bir beldeye dönüşüyor. Arnavut kaldırımlı sokaklar, cumbalı taş binalar, yel değirmenleri ve rüzgar güllerinin tadını çıkarmak için eylülden iyi zaman mı var? Tarihi dokusu talana uğramamış bu kasabada Ege yemeklerinin tadını da çıkarabilirsiniz.
FARALYA
Faralya, kızılçam ormanlarıyla, masmavi deniziyle, tarihi zenginlikleriyle Likya Yolu üzerinde keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Roma ve Likya kalıntılarının doğal zenginliklerle buluştuğu SİT alanı Faralya, Kelebekler Vadisi'ne de çok yakın. Faralya'da özellikle isterseniz yürüyerek, isterseniz minibüsle tepeye çıkarak eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

DİĞER BÖLGELERİMİZ
NEMRUT
2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı, gündoğumu ve günbatımını en güzel seyredebileceğiniz yerlerin başında geliyor. Tepeye ulaştığınızda günün ilk ışıklarıyla sarının farklı tonlarını izleme şansı bulabilirsiniz. Adıyaman il sınırları içinde yer alan dağda, doğanın sonbaharda hazırladığı güzelliklerin dışında, dünyanın en yüksek açık hava müzesiyle karşılaşacaksınız. Buradaki taş heykeller de tıpkı yapraklar gibi sararan ahşap görünümlere bürünüyorlar.

YEDİGÖLLER
Yedigöller bölgesi Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl'den oluşuyor. Bolu sınırlarında yer alan Yedigöller, sonbahar ve kış mevsiminin en güzel yaşandığı yerlerden biri. Kamp yapabileceğiniz alanlar ile konaklamanıza imkan sağlayan pansiyonlar da bulunuyor. Sonbaharın en güzel manzarasını burada yaşayabilirsiniz. Hatta öyle ki birçok profesyonel fotoğrafçının gözbebeği. Sabahın ilk ve akşamın son ışıkları kaçırılmaması gereken saatler.
ÇAMLIHEMŞİN
Rize'ye bağlı ilçe oksijen solumak ve kurak bir yazın ardından suya yakın olmak isteyenlere hitap ediyor. Sonbaharda sarı ve yeşilin binbir çeşit tonuyla benzersiz bir görüntüye kavuşan ormanların içinde yürümek, trekking yapmak, Ayder Yaylası'nda dolaşmak için çok uygun bir zaman.
Ayrıca Ayder Yaylası, romatizmaya iyi gelen sıcak su kaplıcalarıyla da ünlü.
SAPANCA
Yeşilin inanılmaz güzellikte ki tonları ile Sapanca gölü benzeri bulunmayan bitki dokusu ile konuklarına hem şifa hem de dinlenme olanağı sunuyor. Bölgede bulunan restoran ve kluplerde çerkez peyniri, köy yumurtası ve yöresel lezzetlerle donatılmış olan açık büfelerde kahvaltı imkanı bulunuyor. Temiz havanın ve doğanın kucağında dinlenmek isteyenler için Sapanca ideal.