Puantiye’ye hakkını vermek

ITIR GÜL ARAYICI

Moda dünyasında bir haksızlık varsa o da puantiyenin hak ettiği yerde olmayışıdır.
1950'li yıllar hariç tabi. O yıllar puantiyenin zirve yaptığı, hakkını bulduğu yıllardı.
ZARİF KOMBİNLER
​
Marylyn Monroe, Grace Kelly, Katerina Hepburn gibi stilleriyle günümüz kadınlarına ilham olan bu isimler, zarif kombinlerinde beneklerden yararlanmışlardı.
O yılların filmlerinden hafızamda kabarık etekli puantiye elbiselerle dans eden zarif ve şık kadınları kaldı. Belki şimdilerde etekleri kabarık benekli elbiseler giyilmiyor ama Bluemarine biraz daha 70'lere kayarak oldukça romantik puantiye elbiselere imza atıyor.
Mösyö Dior'un düşük omuzlu, büstiyerli, incecik belli, kabarık elbiselerindeki benekler ise şimdilerde Maria Grazia Chiuri'nın ellerinde dar kesimli kısa elbiselere dönüşüyor.
Cristobal Balenciaga'nın hacimli parçalarındaki puantiyeler ise markanın şimdiki tasarımcısı Demna Gvasalia'ya da ilham kaynağı oluyor.
PEKİ YA BİZDE?
Bizim de 'mood'umuzu biraz yükseltmek için puantiye ihtiyacımız olmuyor mu?
Giydiklerimiz ruh halimizin yansıması olduğuna göre eğlenceli ve sevimli görünen benekler günlük enerji içeceğimiz neden olmasın?
Neyse ki bu sezon puantiyenin enerjik ve neşeli ruh hali ile geçecek. Deyim yerindeyse puantiyeye boğulacağız.
İrili, ufaklı, ince kalın, iki ya da çok renkli beneklerle koca bir yaz geçireceğiz. Nasıl giymeli derseniz eğer uzun bir elbisede cool bir hava yaratarak giyin derim mesela. Ya da biraz daha özgürlükçü takılıp farklı iki puantiye desenini birarada kullanın. Pantolon üstünde giyilen puantiye bluz ya da ceket ise kıyafete feminen bir hava katacaktır. Yani anlayacağınız her şey yaratıcılığınıza kalmış.
SONSUZ BENEKLER
Puantiye denilince akla gelen ilk isimlerden olan, benekleri sonsuz bir küme olarak niteleyen Japonların avangard sanatçısı Yayoi Kusama çocukluğundan beri gördüğü halüsinasyonları ve takıntılarını puantiye ile resmederken onları çeşitli objelerden, kıyafetlere kadar her yerde işliyor.
Sanatçı kendi endişelerini sonsuz beneklerle çizerek anlatıyor. Beneklerle kendi gerçeğinden kaçışını sağlıyor.