Kişisel tarihinizin en özel anı ölümsüzleşir
Doğum fotoğrafçısı Özge Mollaoğlu: Torunlarınıza annesinin ya da babasının doğum anını gösterebilmek muhteşem
- Cumartesi
- 24.11.2018 08:00:33
Ailelerin en özel anlarında yanında olarak o anları ölümsüzleştiren doğum fotoğrafçısı Özge Mollaoğlu, Yeni Asır'a mesleğine dair merak edilenleri anlattı.
Her doğumun özel olduğuna vurgu yapan Mollaoğlu, "Ailelerimle birlikte ben de anılar biriktiriyorum. Ve her doğumda aynı heyecanı, aynı duyguyu yeniden yaşıyorum. Hiçbir doğumu bir diğerinden ayıramam. Doğum fotoğrafçısından daha çok ailelerin anı biriktiricisiyim" dedi.
Fotoğraf çekmenin en büyük tutkusu olduğunu dile getiren Mollaoğlu, "Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum ve kendimi fotoğrafladığım anın içinde bir yere koymaktan keyif alıyorum. Güzel hikayeleri anlatan fotoğraf karesini geleceğe taşımak benim için manevi anlamda büyük bir haz" diye konuştu.
ZAMANA ME YDAN OKUR
Doğum anı gibi eşsiz anların fotoğraflanmasıyla zamana meydan okuduğunu söyleyen Mollaoğlu, "Fotoğrafla güzel ve mucizevi anlar geleceğe taşınır. Çocuğunuzun çocuklarına dahi hatıra olarak kalan fotoğraflar kişisel tarihimizi anlatan parçalarımızdır. Zaman ne kadar geçerse geçsin fotoğrafla an ölümsüzleşir" ifadelerini kullandı.
BİR SÜRÜ AİLEM OLDU
Her girdiği doğumda ailenin heyecanına ortak olduğunu söyleyen Mollaoğlu, "Girdiğim her doğumda aileyle benzer duygular yaşıyorum. Onlarla birlikte heyecanlanıp onlarla birlikte gülümsüyorum hatta ağladığım zamanlar da oluyor. Çoğu doğuma anneyle el ele giriyoruz. Doğumlardan sonra da bebeğiyle beraber beni ziyarete gelen aileler oluyor. Çoğu ailemle (ben artık onlara kısaca ailem diyorum) günlük yaşantımızda da görüşüyoruz. Bebeklerinin büyüme süreçlerine ben de şahit oluyorum. Ya da doğumdan önce fotoğraf çektirmek isteyip görüşmeye gelen ve arkadaş olduğumuz aileler var. Bir ailemle doğumun 6 ay öncesinden itibaren görüşmeye başlayıp arkadaş olduk. Benim için bu bağ oldukça değerli" şeklinde konuştu.
Ailelerle empati kurmanın iletişime iyi geldiği gibi zararlı da olabileceğine dikkat çeken Mollaoğlu, "Ameliyathane ve hastane ortamı insanlarda genellikle endişe duygusu uyandırıyor. Bunun üzerine anneliğin getirdiği sorumluluklar, heyecanlı bekleyiş ve "Acaba bebeğime bir şey olacak mı?" endişesi de eklenince annelerde ister istemez gergin bir ruh hali oluyor. Bu süreçte annenin kendine yakın birini yanında hissetmesi gerek.
Yoksa o tedirginlikle sizden rahatsız dahi olabilir. Bu gerginliği hissedip empati kurmak şart. Ancak empatinin de bir sınırı var. Soğukkanlılığınızı kaybettiğiniz anda işler aleyhinize ilerlemeye başlayabilir. Ve sonuç olarak elinizde hiç beğenmediğiniz bir dizi fotoğraf ve hayal kırıklığına uğramış bir aileyle günü sonlandırmış olursunuz" dedi.