‘Anıların aktarımı iki nesli de zenginleştirir’

Doç. Dr. Engin Deniz Eriş, “Her anı aktarımı ruhumuza dokunur. Öğrenciler bu projeyle kendi emekleri ile ilk ağızdan hikayeleri dinleyip kaleme alacak ve kendi imzalarıyla bir kitaba sahip olacaklar. Büyükler ise anılarıyla bu kitapta yaşayacak” dedi

NİHAN YARKENT İNCE

Bugün sosyal medyayı sallayan değişim akımının temelinde yatan manevi hazinemiz anılar, İzmir'de kitap olacak. Doç. Dr. Engin Deniz Eriş'in yönlendirmesiyle üniversiteli gençler, huzurevi sakinlerinin İzmir ile olan hatıralarını bir kitapta toplamak için çalışmalara başladı.
Doç. Dr. Eriş koordinasyonunda Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programı öğrencileri, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Dr. Kemal Tarım Dinlenme Evi Vakfı Huzurevi'ndeki büyükleriyle bir araya geldi.

"Geçmişten Geleceğe Bilgi Paylaşımı" projesiyle üniversiteli gençler, huzurevi sakinlerinin İzmir'e dair anılarını kaleme almaya başladı. Doç.Dr. Engin Deniz Eriş, projenin, hem büyüklerin sosyal yalnızlıktan uzaklaşmalarını sağladığını hem de gençlerin eski ama çok değerli anıları koruma altına aldığını söyledi. Biz de çalışmanın yapıldığı anda huzurevi sakinleriyle bir araya geldik, Doç. Dr. Eriş'e anıların kıymetini sorduk.

ANILAR YOL GÖSTERİCİ
Neden anı yolculuğuna çıktınız?
Uzun yıllardır Bilgi Yönetimi dersi veriyorum. Bilginin her şeyden daha kıymetli olması gerektiğini anlatıyorum öğrencilerime. Anılar da öyle. Yaşanmışlıklar, kuşaktan kuşağa aktarılmadığında kaybolacak değerlerdir.
Her anı bize ışık tutacak bir değerdir. Kendi ailemde de hep anılar anlatıldı. Özellikle iş hayatına başladığımda hem annem hem babam kendi yaşadıklarından yola çıkarak benim daha başarılı olmam, gereksiz yere tökezlememem için hep anlattılar. Anılar insan hayatının yol göstericileridir. O yüzden anılar çok kıymetli. Üstelik de herkes kendi gözünden anlatıyor.
Böyle büyük bir zenginlik yok.


RUH KAYBOLDU
Gençlerin büyüklerle buluşması, onları dinlemesi... Günümüz dünyasında gençlerimiz sanki ailelerinden, anne babalarından biraz daha mı uzaklaşıyorlar?
Aslında evet herkes birbirinden uzaklaşıyor. Yine derslerimden biri "Teknoloji Kullanımı"nda konuşuyoruz, internetin hayatımızı nasıl yeniden biçimlendirdiğini, gerçek temaslar yerine sanal olarak iletişim halindeyiz.
Ruh kayboldu, yapaylaştı. Oysa ki her gerçek temas, her anı aktarımı ruhumuza dokunur. Bizi zenginleştirir.
Kitap da öyle! Gerçek bir nesneye dokunarak okumak, saklamak. Anılar anlatılıyor sosyal mecralarda.
O kadar çok bilgi bombardımanı var ki hangisini alacağız? Nasıl depolayacağız? Ben bu noktada biraz seçici davranıp öğrencilerime bir ışık tutmak istedim.
Kendi emekleri ile büyüklerin ağzından hikayeleri dinlemek, kaleme almak ve nihayetinde hayatları boyunca saklayabilecekleri kendi imzaları olan bir kitaba sahip olmalarını istedim.


YAŞSIZ BİR NESİL GELİYOR
İzmir genç nüfusunun yerini şimdilerde orta ve yaşlı nüfus aldı. Bu kentin geleceği açısından önemli bir sorun. Büyükler olarak bunun ciddiyetinin farkında mıyız?
Nüfus değişimi her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de gözlemleniyor. Bunun nedeni ortalama yaşam ömrünün uzaması ve yaşam tercihlerdeki değişim.
Ben aslında bunu bir sorun olarak değil yönetilmesi gereken yeni bir konu olarak ele alıyorum. Eskiden 40'lı yaşlarda emekli olurmuş insanlar ve sonra da artık "Unumuzu eledik biz bu saatten sonra bir şey yapamayız" mantığı varmış. Yaşı ilerleyen büyüklerimizi yaşlı psikozundan kurtarmak ve onların hayattan kopmaması gerektiğini anlatmak en iyi çözüm. Bu konuda bence ciddi çalışmalar yapılmalı. Diğer taraftan da bakıyorsunuz 70 yaşında ama özgürce seyahat eden, tüm teknolojik gelişmeleri takip eden "Perennial" dediğimiz yeni bir nesil oluşuyor. Yani yaşsız ve ilgili nesil. Bu ikisini harmanlayabilmeliyiz.
AKIL YAŞTA DEĞİL BAŞTA
Yoksa büyükler, gençleri hala "küçükler" olarak mı görüyor?
Genellikle evet.. Atasözlerimiz var "söz büyüğün sus küçüğün" mesela. Artık tersine mentörlük denen bir kavram var. Büyüklerin de gençlerden öğreneceği çok şey var aslında. 2015 yapımı bir film var "The Intern- Stajyer". O filmde iş hayatındaki gençlerin ve emekliliği gelmiş ileri yaştaki çalışanların nasıl birbirlerinden bir şey öğrenebilecekleri çok iyi bir kurguyla anlatılmıştı.
O halde "akıl yaşta değil baştadır" mottosundan hareketle de herkesten bir şeyler öğrenebileceğimizin farkında olmamız lazım. Büyüklerimiz mesela yeni teknolojiler konusunda gençlerden ders alabilir.


VİZYON KAZANDIRMAK
İzmir anıları yolcuğunuzda öğrencilerinizde bir değişim gözlemlediniz mi?
Kesinlikle evet! Y kuşağı gençlerimiz. Ki bu öğrencilerim artık neredeyse Z kuşağı, oldukça dijital bir ortamda büyüdüler. İnsani etkileşim geçmiş dönemlere göre daha azdı. Bu proje için öncelikle heyecanlı olduklarını gördüm ve büyük bir arzuyla da katılıyorlar.
Huzurevini her ziyaretimizden sonra bir sonraki görüşme için planlar yapılmaya başlanıyor. Onlara ne kadar çok noktada yardımcı olabileceğimizi fark etmiş olmaları önemli bir kazanım.
MADDİ MANEVİ YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
Huzurevinde oldukça yoğun günler geçirdiniz. Sizce büyüklerimize yeteri ilgiyi gösterebiliyor muyuz?
BU soruya da cevabım kesinlikle hayır! Maddi ve manevi olarak yeterli ilgiyi gösterebildiğimizi düşünmüyorum.
Tarihi eserlerin nasıl korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyorsa, büyüklerimizin de tarihi birer değer olarak korunması ve gençlerle bir arada olarak yaşanmışlıklarını aktarmaları gerekiyor.
Bunun için de bize düşen görev bu platformu sağlamak olmalı.
Maddi olarak da aslında yapılabilecek bir çok şey var. Fiziksel ortamların iyileştirilebilmesi için inşaat firmaları bence en büyük katkıyı sağlayabilir.
Diğer taraftan medikal ihtiyaçlar da söz konusu.


DÜNÜ ANLAMAK VE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRMEK
Bu yolculuğu kaleme alacaksınız. Her kitabın bir ilham perisi olur. Sizi anısıyla etkileyen hangi büyüğümüz oldu.
Ben ilhamımı öncelikle ailemden alıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi özellikle anne ve babamın iş hayatı ile ilgili anıları. Yine diğer aile büyüklerimden duyduklarım, hep bugünü anlamam için yardımcı oldu. Dolayısı ile bugünü anlamak ve geleceği şekillendirebilmek için geçmişi bilmenin ne derecede önemli olduğunu uzun yıllar önce fark ettim ve şimdi de bu proje ile bu bilinci gençlerime aktarmayı düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.