Bir babanın en acı günü

HABER ÖTESİ/ HACER ÖNOĞLU ÜLGER

Aslında her şey çok güzel başlamıştı. 2013 yılında üniversite sınavını kazandıktan sonra öğretmenlik bölümü okumak için Manisa'dan Kilis'e giden Rabia Bayram, burada aynı bölümde okuyan Tennur İliyazov Tahirov ile tanıştı. Aslında Bulgar olan ama aynı zamanda Alman vatandaşlığı da bulunan Tahirov da Bulgaristan'dan üniversite eğitimi görmek için gelmişti.
MANİSA'YA GİTTİLER
Rabia ve Tennur birbirlerine aşık olmuştu ve iyi giden bir ilişkileri vardı. Ama Tennur'un hiç istemediği o şey gerçekleşecek, Rabia okulunu bitirip memleketine dönecekti. Tennur'un okulunun bitmesine ise daha 1 sene vardı. Rabiasız yapamayacağını düşünen Tennur Tahirov, okulunu bırakmaya karar verdi.
Rabia'nın tüm ikna çabalarına rağmen eğitimini yarıda bırakacak ve Rabia ile birlikte Manisa'ya o da gidecekti. İkili birlikte Manisa'ya döndü. Rabia ailesiyle yaşadığı eve dönerken Tennur da kendine bir ev kiraladı.
RABİA'NIN KESİN KARARI
Rabia'nın ailesiyle tanışan ve iş bulup çalışmaya başlayan Tennur, planlarını çoktan yapmıştı. Rabia ile evlenmek istiyordu. 6 yıl süren birlikteliklerinde çatlaklar oluşmaya başladı. Rabia sık sık tartıştığı Tennur'la geçen yıl Kasım ayında yine kavga etti. Ondan ayrılmak istiyordu çünkü bu birliktelik devam edemezdi.
Kavgalardan çok sıkılmış ve artık yorulmuştu.
Tennur yine barışacaklarını düşünüyordu ama umduğu gibi olmadı. Rabia artık onu görmek istemiyordu. Tennur, bu ayrılığı içine sindiremiyordu. Sürekli Rabia'yı arayıp barışma teklifini yineliyordu ancak Rabia artık kesin kararlıydı. Hayatının geri kalanında Tennur olmayacaktı.
SON KEZ ŞANSINI DENEDİ
Sürekli reddedilen Tennur ise ikinci planını devreye soktu:
Tehdit. Artık Rabia ile olan telefon görüşmeleri tehdit içerikliydi.
Genç kıza, eğer kendisine geri dönmezse sonunun ölüm olacağını söylüyordu. Başlarda bu tehditlere aldırış etmeyen Rabia da tehditler daha korkutucu bir hal alınca polise gitmeye karar verdi. Çünkü Tennur eve içerisinde mermiler olan çiçekler gönderiyordu.
Rabia hem polise hem de savcılığa giderek şikayette bulundu.
Son gönderdiği çiçeğin içinden de 7.65 çapında bir mermi çıkmış, babası Tuncer Bayram kızını yine polise gitmesi için ikna etmeye çalışmıştı.
18 Nisan akşamı, şansını bir kez daha denemek isteyen Tennur Tahirov, genç kızı yine aradı. Rabia'nın "Bir daha yüzünü görmek istemiyorum.
Beni ve ailemi rahat bırak" cevabı onun için katliam planının devreye girmesinde yeterli bir sebepti.,

EVİN ÖNÜNE PUSU KURDU
İnternet üzerinden satın aldığı iki silahı da beline sokup bir araba kiraladı. Rabia Bayram ve ailesinin yaşadığı eve doğru yola çıktı. Yunusemre ilçesi, 75. Yıl Mahallesi 5377 sokağa geldi.
Arabayı park etti ve Bayram ailesinin evinin önünde pusu kurup beklemeye başladı. Birkaç saat bekledikten sonra evden kimsenin çıkmayacağını anlayan Tennur, eve girmeye karar verdi.
Evin kapısını kırıp içeri daldı.
Rabia'nın annesi Fatma Bayram, elinde iki silahla içeri girip bağırmaya başlayan genç adama engel olmaya çalıştı. Fatma Bayram vücuduna isabet eden 3 kurşunla oracıkta can verdi.
KAPILAR, PENCERELER KAPALI
Gözlerinin önünde annesinin vurulduğunu gören Rabia, balkondan atlayarak sokakta koşmaya başladı. Çığlıklar atarak koşuyor, koşuyordu. Derken ilk kurşun saplandı Rabia'nın sırtına, ikinci, üçüncü, dördüncü.
Tennur yere düşen ve can çekişen Rabia'nın yanına koştu ve onu bir kez de kafasından vurdu. Rabia'nın yanından ayrılan Tennur, birkaç adım attıktan sonra bir kurşun da kendi kafasına sıktı.
Çığlıklar, silah sesleri...
Kapılarını, pencerelerini kapamış, olan biteni korku dolu bakışlarla anlamaya çalışan komşular bir süre sonra ortaya çıkan sessizlikten her şeyin bittiğini anlamıştı. Evet her şey bitmişti. 23 yaşında bir genç kız, annesiyle birlikte sevgilisinin kurbanı olmuştu.
Anne ve kızın naaşı dün öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası gözyaşları arasında Kırtık Mezarlığı'na defnedildi. Olay sırasında evdeki bir odada uyuyan ve olayı polis eve geldikten sonra öğrenen baba Tuncer Bayram'ın cenazedeki üzüntüsü ise yüzünden okunuyordu.
BABA 3 GÜNDÜR UYKUSUZMUŞ
Silahın ateşlenme sesini hiç duymadığını belirten baba Bayram, "Ben zaten 2-3 gündür uykusuzdum. Son çiçek gönderdiğinde 7.65 bir mermi göndermişti. Kızım, bak 'baba şerefsiz yine bunları gönderdi' diye. Ben de 'kızım götür polise ver' dedim. 'Artık emniyet, savcılık, adliye bizden bıktı baba. Çöpe atacağım' dedi. O gün işten geldim. Yatacaktım, yatamadım. Aynı gün yine öyle oldu olay uyumadım. 3 gün uyumadım. Bu yüzden olay sırasında hiçbir şey duymadım" dedi.