Önyargılarla Değerlendirme
İnsanları önyargılarla değerlendiren bir anlayış da çeşitli iletişim hatalarına sebep olmaktadır. Bir kimseyi önyargılarla değerlendirme o kimsenin hiçbir zaman değişmeyeceği varsayımına dayanmaktadır. Oysa insanlar zamanla gelişebilmekte ve değişebilmektedir. İnsanlar önyargılarla değerlendirilirse onların gelişme ve doğruyu bulma eğilimleri de göz ardı edilmiş olmaktadır.Hiç kimse bir başkasının aklını okuma becerisine sahip değildir. Ancak insanlar kimi zaman karşısındaki bir kimsenin aklından geçenleri anladığını sanmakta ve karşısındakine ona göre davranmaktadır.
Varsayımlara dayalı böyle bir davranış da insanlar arasında sağlıklı iletişimi engellemektedir. Konuşan bir kimsenin karşısındaki kimseyi davranışları, bakışları, seçtiği kelimeler ve ses tonu ile küçümsemesi iletişimin doğal akışına zarar vermektedir. Karşısındaki kimseyi dinlemek ve ona düşüncelerini açıklamak yerine sürekli öğüt vermeye çaba harcamak da hoş karşılanmamaktadır. İnsanlar arasında doğru ve sağlıklı bir iletişimin kurulmasını engelleyen alışkanlıkların bırakılması yararlı olacaktır.
Eleştirilen bir kimse ya kendini koruma çabasına girmekte, ya da yerli yersiz başkalarını suçlamaya ağırlık vermektedir. Her iki durumda da sağlıklı bir iletişimin kurulması engellenmektedir. Başkalarının eleştirilerine tahammül etmemek ve yapılan eleştirilere açıklık getirmek yerine karşı saldırıya geçmek iletişime olumlu bir katkı sağlamamaktadır. Ayrıca sert ve aşağılayıcı sözlerle başkalarını suçlamaya çalışmak da iletişime zarar vermektedir.
İnsanlarla iletişim içinde olmak bir düşünceyi zorla kabul ettirmek anlamına gelmemektedir. İnsanların ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve sıkıntılarının neler olduğunu anlamadan sadece münakaşa ve baskı ile doğru bir iletişim sağlanamamaktadır. Bir kimsenin kendi iletişim çabalarıyla ilgili çevresindekilerden somut geri bildirimler alması da yararlı olmaktadır. Sürekli kendini haklı gören ve her şeyi bildiğine inanan kimselerin çevresindeki insanlarla iletişimi ister istemez bir yarış ya da bir kavga haline dönme eğiliminde olmaktadır. Böylece yarışı ve kavgayı kazanma içgüdüsü her şeyin önüne geçmekte ve gerçeklerden uzaklaşılmaktadır. Böylece sağlıklı bir iletişim kurma beklentisi de geri planda kalmaktadır.
Akıllara ve Gönüllere Ulaşmak
Günlük hayatta tüm kesimlerle sağlıklı iletişim kurmak önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her meslek ve her görevde çalışan kimseler için iletişim kurma becerisi başarıya giden yolda atılması gereken ilk adımı oluşturmaktadır. Sağlıklı iletişim kurma konusunda hangi farklı yöntemler ve yeni teknolojiler geliştirilirse geliştirilsin, karşılıklı güvene dayanmayan, insanların akıllarına ve gönüllerine ulaşamayan iletişim çabaları yararlı ve kalıcı olmamaktadır.