Şirketlerin başarılı olmalarında yönetim anlayışı etkili bir rol oynamaktadır. İş dünyasında bilgi paylaşımı, yenilik ve sürekli gelişme olmadan hiçbir etkinlik ileriye yönelik bir güvence sağlamamaktadır. Şirketlerin yönetiminde bölümler arasındaki duvarların, bir başka deyişle iletişim engellerinin, kaldırılması yararlı olmaktadır. Bir şirkette sağlıklı bilgi akışı ancak böyle gerçekleşebilmektedir. Yatay örgütlenme ve ekip çalışmaları sonucunda çok sayıda unvana ve çok sayıda yönetim kademelerine de gerek kalmamaktadır. Bu yaklaşımlar şirketlerde iş akışının hızlanmasını ve verimliliğin artmasını sağlamaktadır.
Daha Canlı ve Daha Katılımcı Olmak
Yatay örgütlenme modelleri uygulanmalarıyla kalite yönetim sisteminin ve ekip çalışmalarının etkinliğini artırmak söz konusu olmaktadır. Günümüzde klasik örgütlenme modellerinden yatay örgütlenme modellerine geçiş giderek yaygınlaşmaktadır. Bu konunun önemini vurgulamak açısından cevaplandırılması gereken çeşitli sorular bulunmaktadır. Bir kimse yaptığı işle ilgili kararları kendisi verebiliyor mu? İşi yapan kimseler sorumluluklarına uygun yetkilere sahip mi? Onaylama ve karar verme kademelerinin azaltılması yararlı oluyor mu?
Geçmişi olduğu gibi tekrar ederek gelecekte de başarıya ulaşmak artık söz konusu değildir. Bu nedenle şirketler yeni stratejiler oluşturmak ve yeniden yapılanmak zorundadır. Yatay örgütlenme modeli klasik yönetim anlayışından farklı özellikler göstermektedir. Yatay örgütlenme modelinde işleri yapan elemanların sayısını artırmak ve yöneticilerin sayısını azaltmak hedef alınmaktadır.
Çok sayıda yönetim kademeleri oluşturmadan süreçlerin kontrol ve koordinasyonunun işleri yapanlar tarafından gerçekleştirilmesi maliyetleri azaltmakta ve verimliliğini artırmaktadır. Yalın örgütlenme ve ekip çalışmaları bireyleri daha canlı, daha katılımcı ve daha yenilikçi yapmaktadır. Küresel rekabetle baş edebilmek için kuruluşlar sorunlarını, görev ve yetkileri belirlenmiş klasik müdürlükler ya da bölümler aracılığıyla değil, işlere bütünsel bakabilen yenilikçi proje gruplarıyla ve süreç yaklaşımıyla daha kolay çözebilmektedir. Yeni teknolojilere ve otomasyon sistemlerine karşılık insan faktörü iş dünyasında başarılı sonuçlar alma açısından önemini korumaktadır.
Sadece Çok Çalışma Yeterli Değil
Şirketlerde ölçek ekonomisi artık bir üstünlük kriteri olmamaktadır. Yeni yöneticilikte esnek ve öncü olma nitelikleri ön plana çıkmaktadır. Örgüt çevikliği ve sürekli gelişme açısından da yeni iş modelleri tasarlamak ve yeniden yapılanmak zorunlu olmaktadır. Yeniden yapılanma sürecinde az sayıda yönetim basamakları, daha az hiyerarşi, katılımcı yönetim ve ekip çalışmaları ön plana çıkmaktadır. Ayrıca yatay örgütlenmeyi ve iş süreçlerinin bütününü görmeyi sağlayacak esnek yönetim yaklaşımının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Günümüzde kurumsal ve bireysel başarılar sadece çok çalışmaya bağlı bulunmamaktadır. Yeni teknolojileri ve kazanılan deneyimleri değerlendirmek ve insan kaynaklarının yeteneklerinden sinerji yaratarak başarıya ulaşmak zorunlu olmaktadır.