Koku aynı koku çile aynı çile!

İzmir Körfezi’nde bir “yaz klasiği” haline gelen kötü koku sorunu havaların ısınmasıyla yeniden başladı. Vatandaşlar, “Büyükşehir belediyesi her yıl çalışma yapıldığını söylüyor ama değişen hiçbir şey yok” dedi

NİDA ALADAĞ

Havaların ısınmasıyla, İzmir'de yaz klasiği olan kötü koku sorunu yeniden ortaya çıktı. Halkapınar başta olmak üzere Karşıyaka, Alsancak ve Sahil Bulvarı boyunca yayılan kötü koku, vatandaşı isyan ettirdi.
Halkapınar Aktarma Merkezi'nde burunlarını kapatarak gezmek zorunda kalan vatandaşlar, "Yeter artık. Bu sorunu her yıl yaşamaktan bıktık" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise, dere kaynaklı kirliliğin, "Yüzülebilir Körfez" hedefine darbe vurduğunu söyledi.
"KOCAOĞLU'NA ANLATAMADIK!"
Prof. Dr. Yaşar, "İzmir Körfezi kendi kendini temizleyebilen dünyanın ender su yollarından biri. Eğer derelerden körfeze akan kirliliği engellerseniz, başka birşey yapmanıza, milyonlarca lira para harcayarak tarama gemileri almanıza ve işgücü bağlamanıza gerek kalmaz. Ama bunu Büyükşehir Belediyesi yönetimine ve Başkan Aziz Kocaoğlu'na bir türlü anlatamadık" dedi.
Körfeze akan dereler, kirlilik kaynağı olarak kötü koku yaymaya devam ederken her gün binlerce kişinin gelip geçtiği Metro, İZBAN ve belediye otobüslerinin son durak olarak kullandığı Halkapınar başta olmak üzere İzmir'in birçok semtinde rahatsızlık had safhaya ulaştı. Vatandaşlar ise tepkilerini "Büyükşehir bu soruna neden kesin çözüm bulamıyor. Her yıl 'temizledik, pırıl pırıl oldu' açıklamaları yapılıyor, ama kokunun önüne bir türlü geçilemiyor. Belediye başkanları artık dere ağızlarını temizlemekle bu işin çözülmediğini anlamalı. Yıllardır değişen bir şey yok. Hala her yaz aynı işkenceyi çekiyoruz" sözleriyle dile getirdi.
"BELEDİYENİN YAPTIĞI İŞE YARAMAYAN TEMİZLİK"
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, dere ağızlarını temizleyerek bu işin çözülemeyeceğini söyledi.
Arıtmalar kontrol altına alınırsa 6 ay içinde İnciraltı ve Konak arası bölgenin yüzülebilir hale geleceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, "Her yıl temizlik için harcadığınız paraları arıtma tesislerinin yapımı ve çalıştırılması için harcarsanız, sorunu kaynağında kurutursunuz. 5 yılda değişen bir şey yok. Sürekli anlatıyoruz ama dikkate alınmıyor" dedi.
İZSU'nun Melez, Manda ve Arap derelerinin denize döküldüğü noktalarda çalışma başlatmasının çözüm olmadığını söyleyen Yaşar, "Baraj kurup derenin ağızları temizleniyor ama o toprak barajlar yıkılınca geriden gelen pis su, dereyi yine kirletiyor. Kısacası yapılan; işe yaramayan temizlik" diye konuştu.
YAZIN GELDİĞİNİN İŞARETİ BU KÖTÜ KOKU!
Emine Hayta: İzmir'e yaz geldiğini söyleyen şey bu kötü koku. Binlerce insan mağdur oluyor. Çözüm istemekten biz bıktık, yetkililer bıkmadı.
Hatice Öztürk: Mecbur olmasam Halkapınar'dan asla geçmeyeceğim. Bu durum, insanlara yapılan işkenceden başka hiçbir şey değil.
Özlem Güntay: Sabah sabah kötü koku sebebiyle midemiz bulanıyor. Halkapınar günde en az iki kere kullandığım bir güzergah. Sabah ayrı akşam ayrı kokuyor. Çözüm istiyoruz.
Deniz Gökçel: En az 5 yıldır bu kokuya maruz kalıyorum. Travmatik bir şekilde beynime kazınan bu kötü hayatımı olumsuz etkiliyor. Her yıl aynı koku aynı çözümsüzlük. Konu yılan hikayesine döndü.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.