Suyun altındaki hazineler

Binlerce yıllık kültürel miraslarımız birçok farklı sebeple sular altında kalmış durumda... İşte Türkiye’de hüzünlendiren fakat görüntüleriyle nefes kesen 10 batık şehir...

EĞİL ANTİK KENTİ (DİYARBAKIR)
Diyarbakır'ın inanç ve kültür turizminin merkezinde yer alan Eğil ilçesi, pek çok kral ve peygamberin mezarına ev sahipliği yapan antik bir kent. Dicle Barajı inşa edildikten sonra Eğil'in pek çok mahallesinin sular altında kalması bölgeye olan ilgiyi bir hayli artırmış durumda. Baraj gölünün altında Asur medeniyetinden kalma evler, mezarlar, hamamlar, gizli geçitler ve kral mezarları bulunuyor. Eğil feribot iskelesinden kalkan teknelerle bölgeyi keşfedebileceğiniz gibi su altından tarihe dokunmak isteyenler de bölgedeki dalış merkezlerini ziyaret edebilir.
SAVAŞAN KÖYÜ- HALFETİ (ŞANLIURFA)
Şanlıurfa'nın cazibe merkezi Halfeti, tarihi taş evleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra Türkiye'nin belki de en etkileyici batık şehrine ev sahipliği yapıyor. Savaşan köyü, 2000 yılında Birecik Barajı'nın inşa edilmesiyle Fırat nehrinin suları altına gömülmüş. Bu nedenle bozkırın ortasında konumlanmasına rağmen bir sahil kasabasını andırıyor. Günü birlik tekne turlarının düzenlendiği köyü yılda yaklaşık bir milyon kişi ziyaret ediyor. Turizmin çeşitlendirilebilmesi için şu sıralar köydeki taş evlerin restore edilerek otel haline getirilmesi planlanıyor. Butik otellerin açılmasının ardından Savaşan Köyü'nün önemli bir turizm merkezi olması bekleniyor.
HASANKEYF (BATMAN)
Türkiye'deki batık kentler dendiğinde belki de herkesin hüzünlendiği tek yer olan Hasankeyf, hepimizin bildiği gibi Ilısu Barajı'nın yapılmasının ardından sular altında kaldı. Neolitik dönemden kalma mağaraların yanı sıra Roma, Bizans, Moğol ve Arap medeniyetlerinin de izlerini taşıyan bu talihsiz kent, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biriydi. Ilısu Barajı'nın tamamlanmasının ardından 12000 yıllık geçmişi bulunan yüzlerce arkeolojik kalıntı ve endemik bitki türü sulara gömüldü. Son yıllardaki yağışların etkisiyle bölgedeki su seviyesi 90 metreye kadar yükseldi. Bu nedenle Hasankeyf'te tekneler için limanlar inşa edilmeye başlandı.
DOLİCHİSTE - KEKOVA (ANTALYA)
Antalya'nın Demre ilçesi yakınlarında bulunan Kekova adası, doğa ve tarihin bütünleştiği bir batık kent. Kekova adası uzun yıllar Likya Medeniyeti'nin ardından Roma İmparatorluğu'nun hakimiyetinde kalmış. Adaya ulaşım Kale Çayağzı'ndan kalkan teknelerle sağlanıyor. Akdeniz'in en temiz denizine sahip olan bu adada denize gömülmüş eski kent surları, evler, lahitler ve çeşitli arkeolojik kalıntılar bulunuyor. Sadece su altında değil adanın tamamında Likya ve Roma İmparatorluğu dönemlerinden kalma arkeolojik buluntulara rastlanıyor. Kekova'nın su altı dünyasını keşfetmek isteyen dalış severler sadece adanın güneyinde dalış yapabiliyor.
PORT ROYAL (JAMAİKA)
İngiliz, İspanyol ve yerli halktan insanların bir zamanlar hayatlarını sürdürdükleri bu şehir, sulara teslim olmadan önce korsanları, hayat kadınlarını, romu ve şehrin düzenini bozan gece hayatı ile çevre ülkelerde dünyanın en günahkar şehri olarak biliniyordu. 7,5 büyüklüğündeki 7 Haziran 1692 depremi. Tüm şehir, deprem ve ardından gelen tsunamiye dayanamayarak yaklaşık 2000 canlısıyla birlikte sular altına gömüldü. Günümüzde 5 hektarlık alan kaplayan antik kent denizin 12 metre derinliğinde bulunuyor.
DWARKA (HİNDİSTAN)
Lord Krishna antik kenti bir zamanlar sadece bir efsane olarak düşünülmüştü, ancak 2000 yılında keşfedilen kalıntılar eski Hint masalı olarak bilinen bu efsanenin gerçek olduğunu gösterdi. Hikaye, Lord Krishna'nın altın, gümüş ve çeşitli değerli metallerden yapılmış 70.000 saraydan oluşan ihtişamlı bir şehri olduğunun iddia edilmesiyle başlıyor, her ne kadar o sarayların tamamına ulaşılamasa da, Cambay Körfezi'nde bu efsane şehre dair birçok saray kalıntısı bulundu.
KLEOPATRA'NIN ISKENDERİYESİ (MISIR)
Antik Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın sarayının olduğuna inanılan bu şehir, 1500 yıl kadar önce depreme kurban gitmiş. Kraliyet motiflerinin yanında, arkeologlar Isis tapınağını bulduklarını iddia ediyorlar. 140'ın üzerinde yapıt sunan bu şehirde, Kleoptra'nın mezarı ve müzesi de olduğuna inanılıyor.
SANTİAGO TAPINAGI (MEKSİKA)
18. yüzyılda Chiapas bölgesindeki veba salgını nedeniyle terk edilen Santiago Tapınağı normalde 30 metre suyun altındadır. 1966'da bir su rezervuarının inşası nedeniyle bölgeyi su kaplamıştı. Fakat kuraklık dönemlerinde tapınak hayalet gibi çıkar ortaya.

MELİH DEMİRTAŞ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.