850 bin esnafa vergi müjdesi

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ekonomisinin yarınlarını şekillendirecek bir reform çalışması yaptıklarını ifade eden Erdoğan, paketin detaylarını da paylaştı:

HEDEF 4 TEMELDE BÜYÜME
Çalışmamızın özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunuyor. Üretimde verimlilik artışı sağlayarak potansiyel büyümeyi artıracağız. İnşallah bu yol haritasını, milletimizle kurumlarımızla iş dünyamızla tüm paydaşlar hep birlikte hayata geçireceğiz. İthal girdi kullanımını azaltmış, katma değerli üretimle ihracatta yeni rekorlar kıran, yerli ve milli bir ekonomi hedefliyoruz. Dirayetli yönetimimizle 2009 küresel krizi gibi 2013 sonrasındaki pek çok siyasi, sosyal, ekonomik sarsıntıları başarıyla göğüslemeyi ve ülkemizi 2023 hedeflerinin rotasında tutmayı başardık.

EN BÜYÜK 10 EKONOMİDEN BİRİ
Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için gece gündüz çalışacağız. Demokratik ve ekonomik kalkınmanın temel şartlarından biri olan siyasi istikrarı kurumsallaştırdık. Üretimde verimlilik artışı sağlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız. Artık hiçbir kesim millete rağmen devleti yönetme hevesine kapılmayacak. Yeni ve sivil anayasayla birlikte bu yönde ihtiyaç duyulan adımları atacağız. Türkiye, bölgesel ve küresel nice krize rağmen gücünü koruyor. Aşı ve ilaç, adil bir şekilde tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça, dünyanın zenginlerinin de huzur bulamayacağı, büyük ekonomilerin istikrar kazanamayacağı ortadadır. Yeni yönetim sistemimizin gerektiğinde geliştirilmek suretiyle asırlar boyunca ülkemizde istikrar ve güven ikliminin teminatı olacağına inanıyoruz.

BAŞARILI BİR SINAV VERDİK
Korona virüs salgını hem 18 yılda kurduğumuz güçlü altyapının hem de yeni yönetim sistemimizin sınamasına dönüşmüştür. Sağlıktan üretime güvenlikten sosyal dayanışmaya kadar her alanda bu sınamayı başarıyla verdik. Türkiye'nin her senaryoya hazırlıklı olduğunu dünyaya gösterdik. Salgına rağmen 2020'de yüzde 1,8 büyüdük. G20 ülkeleri arasında ekonomisini reel olarak büyümeyi başaran iki ülkeden biri olduk ve Çin'in ardından ikinci sırada yer aldık. Reform programımızla güçlü yönlerimizi perçinlerken sorunlu alanlar için de gerçekçi ve ayakları yere sağlam basan çözümler getiriyoruz. Reformların omurgasını, makroekonomik ve yapısal politikalar oluşturuyor. Türkiye salgın sonrası özellikle bu dönemin ekonomik yapılanmasına uygun şekilde sürdürülebilir güçlü ve kaliteli büyümeyi mutlaka yakalayacaktır.

GÜÇLÜ KAMU MALİYESİ
Makroekonomik istikrar kapsamında, kamu maliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdama odaklandık. İstikrarı sürdürmek için makro politikalar yanında bir dizi yapısal tedbirin gerçekleştirilmesi şart. Harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu-özel işbirlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikaları hayata geçiriyoruz. İlk reform alanımız, risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi oluşturmak olacak.
GIDADA ERKEN UYARI SİSTEMİ
GIDADA kayıp ve israfın azaltılması için yapılacak çalışmaları da anlatan Erdoğan, "Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştiriyoruz. Gıda Komitesi'nin politika önerilerini şekillendirebilmesi ve veri akışını sağlayacak bir erken uyarı sistemi kuruyoruz" dedi.
ERKEN uyarı sistemi ile üretim, toptan ve perakende aşamasında gıda zincirinin tamamının anlık takip edilerek raporlanacağını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Sistemin anlık veri akışı sayesinde karar alma hızı artacak. Tarımsal üretimde öngörülebilirliği artırmak ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için sözleşmeli tarım mekanizmaları geliştirilecek. Yıllık cirosu 500 milyar lira olan gıda sektöründe yaşanan israf sadece yüzde 2 azaltsak 10 milyar liralık bir tasarruf elde edeceğiz. İşlenmemiş gıdada aracılık maliyetlerinin düşürülmesi için Hal Yasası çalışmaları tamamlanıyor."
YATIRIM TEŞVİKİ İÇİN 2 ADIM
KURUMSAL yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşviki, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetiminin de reform paketi kapsamına alındığını söyleyen Erdoğan, "Meclisin bütçe hakkının kapsamını genişletirken, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırıyoruz. Bunun için 2 önemli değişikliğe gidiyoruz. Döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıp diğerlerini de Meclis denetimi kapsamına alıyoruz. Kamu idarelerinde tasarrufu yaygınlaştıracak düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcamalara sınırlama getiriyoruz. Borç stokunun dış şoklara karşı duyarlılığını azaltmak için döviz cinsi borçların toplam borç stoku içindeki payını düşürüyoruz. Bütçe sonuçlarını, politika gelişmelerini ve hedeflerimizi üç ayda bir Kamu Maliyesi Raporuyla milletimizle paylaşıyoruz. Kendi paramızla borçlanacak, TL cinsi senet kullanacağız" dedi.
FİYAT İSTİKRARI KOMİTESİ
ENFLASYONDA risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek için Fiyat İstikrarı Komitesi tesis edileceğini aktaran Erdoğan, sistemin detaylarını şöyle anlattı: "Kamunun yönettiği fiyatlardaki artışlar, gerçekleşen enflasyon yerine hedef enflasyona göre yapılacak. Finansal istikrar ve finans sektörünün geliştirilmesi de öncelikli konular arasında. Zorunlu kredilere yönelik girişim sermayeli fonların kurulması amacıyla mevzuat altyapısı oluşturuyoruz. Varlık yönetim şirketlerinin rekabetçi ve kurumsal bir yapıda faaliyet gösterebilmeleri için bu şirketlere uygulanan damga, harç ve kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi istisnasını süresiz hale getiriyoruz. Salgının gecikmeli yansıyabilecek olumsuz etkilerini şimdiden bertaraf etmek üzere tedbir alıyoruz. Katılım finans sektörünün tek çatı altında toplanması için düzenleme yapılacak. Uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizması kuruyoruz. Finans sektörünün kurumsal altyapısını geliştirmek için ülkemizin tüm kredi ve risk verilerinin toplandığı Risk Merkezi yapılandırılacak."
KAYIT DIŞILIK AZALACAK
KONUŞMASINDA esnafa da müjde veren Erdoğan, "Paketimizde dar gelirli küçük esnafa yönelik vergi muafiyeti yer alıyor. Kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, tornacı, çay ocağı işletmecisi, terzi ve tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafı gelir vergisinden muaf tutuyoruz. Hazine nakit yönetimini de güçlendireceğiz. Hazine'nin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını, Tek Hazine Kurumlar Hesabı Sisteminde toplayarak, nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz. Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekecek politikaları tahkim ediyoruz. Vergi Usul Kanunu'nu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye teşvik edecek şekilde güncelliyoruz" diye konuştu.
DİJİTAL PARALARA HUKUKİ ALTYAPI
BİREYSEL emeklilik sisteminin de yaygınlaştırılacağını dile getiren Erdoğan, "Nüfusun yüzde 25'ini oluşturan 18 yaş altındaki çocukların sisteme girmesinin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz. Reel sektör şirketlerimizin tahvil ihraçlarını özendirmek için Tahvil Garanti Fonu kuruyoruz. Cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceğiz. İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını ve KOBİ'leri ihracata teşvik etmek. Üçüncü alan ise sanayide yeşil dönüşümü desteklemek olacak" dedi.
SAĞLIK VE YAZILIMDA ÖNEMLİ YENİLİK
SANDIK, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin 2023 sonuna kadar bireysel emeklilik sistemine aktarılacağını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "Sanayide kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücünü üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz. Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisi için Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu teminatıyla 5. ve 6. bölgelerde yapılacak imalata dayalı ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz. Firmalar istihdama kattıkları her bir kişi için 24 ay vadeli ilk 6 ayı ödemesiz 100 bin TL'lik kredi kullanabilecekler" ifadelerini kullandı.