Abluka altında yaşam mücadelesi

Gazze'de yaşanan dehşet her geçen gün büyüyor. Yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 17 bin 487'ye çıktı. Artık cenazelerin gömüleceği mezarlık bile bulamayan Filistinliler arasında yaralananların da işi çok ama çok zor.

TIBBİ İMKANLAR YOK
Sadece dört duvar kalan ve adına hastane denilen bombalanmış binalarda ağır yaralananlara, imkansızlıklar nedeniyle yerde tedavi verilmeye çalışılıyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı da Nasr Hastanesinden paylaştığı görüntüde de hastane içinde yaşanan durum tüm çıplaklığıyla görülüyor. Görüntüde sağlık çalışanlarının Han Yunus kentindeki Nasr Hastanesine getirilen bir çocuğa, tıbbi imkansızlıklar içinde yerde müdahale etmeye çalıştığı görüldü. Yerde uzanan yaralı çocuğa, bir yandan oksijen pompasıyla elle hava verilmeye çalışılırken, bir yandan da yarasının dikilmeye çalışıldığı dikkati çekti. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el- Kudra, cuma günü yaptığı açıklamada, Gazze'de tedavi imkanı olmadığı için her gün onlarca yaralıyı kaybettiklerini dile getirmişti.

"ÖLDÜRÜLEN HER ÇOCUĞUN KANINDA ABD'NİN DE ELİ VAR"
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, ABD'nin BMGK'da "Gazze'de ateşkes" vetosuna tepki göstererek, "Dünkü karardan sonra Filistin'de öldürülen her çocuğun, her kadının elindeki kanda ABD yönetiminin de payı vardır" dedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, Birleşip Arap Emirlikleri ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 80'den fazla ülkenin eş sunucusu olduğu, Gazze'de acilen insani ateşkes talep eden karar tasarısı, düzenlenen acil oturumda oylandı. Tasarı, daimi üye ABD tarafından veto edildi.
"FELAKETİN ORTASINDAYIZ"
Gazze'ye düzenlenen saldırılar ve tam ambargo sebebiyle bölgedeki hastaneler ve sağlık çalışanları zorlu şartlarla mücadele ediyor. Gazze'de yaşayan ve Şifa Hastanesi'nde ebelik yapan 38 yaşındaki Yasemin Ahmed, "Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde top ve füze sesleri altında en hafif ifadeyle bir felaketin ortasında sağlık hizmeti veriyorduk. Hastanenin içerisinde yakınlarını kaybedenler, yaralılar ve yerinden edilmiş Filistinliler bulunuyordu. Günde yalnızca 4 saat verilen elektriğin yanı sıra yaşanan su sıkıntısı da hastanedeki hijyen standartlarını düşürüp sağlık çalışanlarını zorluyordu. 10 Kasım günü Şifa Hastanesi'nden çıkarak Gazze'nin güneyine geçmek zorunda kaldık" dedi.