Türkiye'yi evlendiren kadın İzmir'in gelini

FİLİZ İÇKE
Önce diziler, ardından şarkı yarışması, reklam filmi, yine dizi, daha sonra izdivaç programı derken Zuhal Topal hayatımıza bir girdi, pir girdi. Onu ekranda görmediğimiz gün neredeyse yok gibi.. Ama görüyorum ki kimsenin de bundan bir şikayeti yok. Neden olsun ki; hem güzel hem akıllı, hem yetenekli hem alçakgönüllü.. "Yaşadığı çıkış kaç insana nasip olur?" denirken O, bunu hazmetmesini bildi, "Sadece işimi yapıyorum" dedi ve ne bir kimseyle polemiğe girdi ne de şımarık tavırlar sergiledi. İzleyiciye ekrandan bulaştırabildiği pozitif enerjisi de cabası. Üstelik programı ile Türkiye'yi evlendiren Zuhal Topal, İzmir'in gelini. Eşi de İzmir'in yetiştirdiği çok değerli bir müzisyen: Korhan Saygıner. Zuhal Topal& Korhan Saygıner çifti ile evliliklerini ve evliliği konuştuk.
- Nasıl tanıştınız?
K.S- Aslında çok tesadüf oldu. Zuhal'le ben birbirimizden habersiz bir programa katılmıştık. Orada tanıştık fakat çok konuşamadık. Aradan bir ay geçti. Bir mağazada kitap bakarken karşımdan Zuhal'i gelirken gördüm, göz göze geldik. Bu kızı bir yerden tanıyorum ama nerden diye kısa bir düşündüm. Aşk filmlerindeki gibi yani. (Gülüyor)
-İlk adımı kim attı?
K.S- İtiraf ediyorum ben! Aynı günün akşamı, "Zuhal oyuncu bence sinemaya davet etmeliyim" diye geçirdim içimden. Kendimi hazırladım ve saate bakmadan bir mesaj attım: "Çok güzel bir film varmış sinemaya gitmek ister misin?" diye, o da cevap verdi: Çok yaratıcısın ama bu saatte ne sineması! Tereciye tere satmaya çalıştık anlaşılan. Hiç böyle playboy bir tarafım da yok halbuki. Tabii ki bizim randevu talebi otomatikman iptal oldu. Ama pes etmedim ve böylece ilişkimiz başladı.

AĞLATAN TEKLİF!
- Evlilik teklifi nasıl geldi?
Z.T- Tanıştıktan bir sene sonra evlenmeye karar verdik. Ve Korhan bir akşam sürpriz bir şekilde evlenme teklif etti. Bir akşam beni yemeğe çıkardı. Daha sonra eve kahve içmeye çağırdı ve kendisine gelen bir maili okumamı istedi. "Değişik bir şey, bir bak bakalım. Ben anlamadım" falan dedi. Oturdum maili okumaya başladım. O sırada odadan çıktı Korhan. Ben yalnız başıma okumaya başladım. Mailde 'Sen hayatımın aşkısın, ben senden başkasıyla olamam' falan diyor. Önce bana mı yazılmış, yoksa bir başkasına yazılmış aşk dolu bir mektup da hani 'Ne güzel yazmışlar' falan diye mi okumamı istedi anlayamadım. Aşk dolu methiyeler düzmüş. En sonunda da 'Benimle evlenir misin?' diye yazıyordu. Döktürmüş beyefendi padişah fermanı gibi, aşka gelmiş... O anda anladım tabii. Aynı anda odaya geldi elinde de bir yüzük, 'Benimle evlenir misin?' diye. O sırada bir de kamera sistemi kurmuş eve beni çekiyormuş. Teklifini ağlayarak kabul ettim. Birbirimize sarıldık, ağlaşıyoruz.. İlerde çocuklarımıza da izletebileceğimiz ilginç bir teklif oldu.
- Biriniz göz önünde güzel ve seksi bir kadın, biriniz sahnede ve çok yakışıklı bir erkek.. Birbirinizi kıskanır mısınız?
Z.T- Güven içinde yürüyen bir evliliğimiz var. Böyle sorunlarımız hiç olmuyor.
K.S- Açıkçası Zuhal'in bu tutumundan dolayı onunla gurur duyuyorum.
Z.T- Evlilikte en önemli şey karşılıklı saygıdır. Tabii ki birbirimizi sahipleniyoruz ama bunda aşırıya kaçmamaya özen gösteriyoruz. Programımda da yeni evlenecek çiftlere her zaman bunları söylüyorum. Moliere'in bir sözü var: 'Kıskanç daha çok sever, ama kıskanç olmayan daha iyi sever'
- Evlisiniz ama kaçamak yapanlar, yasak aşk yaşayanlar bile sizden daha çok göz önünde. Niçin bu kadar gizleniyorsunuz?
Biz gizlenmiyoruz normal hayatımıza devam ediyoruz. Kendimizi hayattan soyutlamadık. Evet biraz yoğun bir tempoda çalışıyoruz fakat bizim için hayat gezisiyle, öğlen yemeğiyle, akşam yemeğiyle, sporuyla, sinemasıyla, eğlencesiyle devam ediyor. Sadece basından arkadaşların sıkça uğradığı yerlere pek gitmiyoruz.
- "Şarkı Söylemek Lazım" sürecinde eşinizi çalıştırdınız mı? Müzikte ortak bir projeniz var mı?
K.S- Bir şarkı söyledik birlikte. Hatta söz ve müziği İzmir'li bir arkadaşım olan Hamza Özbek'e ait. Şu anda değil ama belki ilerde bunu herkesle paylaşırız. Şarkı Söylemek Lazım yarışmasında şarkılara hep birlikte çalıştık. İlhan ağabey de (Şeşen) bize arada katıldı tabii:) Benim için çok eğlenceliydi. Birinci olduklarında İlhan ağabeyin beni milyonların önünde onore etmesi ayrı bir heyecan ve mutluluktu benim için. Senelerce sahnede onun şarkılarını söyledik. Müthiş bir gurur.
- Bir müzisyen ve bir oyuncunun evliliği çok eğlenceli ve sıra dışı olmalı. Evlilik nasıl gidiyor? Evde birlikte neler yaparsınız?
Birlikte evde denk gelebilirsek (gülüyor) Evlilik müthiş bir heyecan o kadar iyi arkadaşız ki bazen evli gibi hissetmiyoruz. Bunun sebebi de halk içinde evlilik konusunda senelerce gözümüzün korkutulmasıydı. Evlenmek isteyen arkadaşlarımıza bir tavsiye; önce iyi arkadaş ve dost olabileceğiniz, size sevgiden öte, altını çizerek söylüyorum; saygıyı sunabilecek birini bulabilmek çok önemli. Saygı diyoruz çünkü günümüzde bir tek sevgi yetmiyor. Yaşadığımız hayat koşulları karşılıklı yaşam haklarını da beraberinde getiriyor. Eğer yine de birini bulamazsanız 'Zuhal Topal'la İzdivaç'a gelin orada evlendiririz (gülüyor). Herşeyden öte bir 'aile' olduğumuzu çok farkındayız. Günün birinde çocuğumuz olursa çok daha iyi farkına varırız tabii ki.
- İkiniz de yoğun çalışıyorsunuz. Tatil günlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Z.T- Tatil mi? Ahh ah! Bayramlarda ve haftasonlarında Korhan burada olmuyor genelde çalışıyor. Haftaiçlerinde Korhan yeni albümü için çalışıyor, ben de program ve dizi çekimlerine katılıyorum. (Toplantıları saymıyoruz tabii) Ama Kurban Bayramı'nda birlikte Kıbrıs'taydık. Korhan'ın programı vardı hep beraber gittik. Herşeye rağmen en ufak bir boşlukta Sapanca'ya ya da Uludağ'a gidiyoruz. Doğayı çok seviyoruz. Şehir yaşantısından biraz uzaklaşmak iyi geliyor. Bizim asıl tatilimiz yaz aylarında oluyor. Şimdiye kadar 1-2 hafta Çeşme-Bodrum haricinde hep yurtdışında geçirdik. Sanırım bu sene de öyle olacak. Geçtiğimiz yaz kendi başımıza sırt çantalarıyla 'Eurotrip' planlayıp 5 ülke 9 şehir dolaştık. Bir önceki yaz Uzakdoğu'yu gezdik. Ama Korhan'ın memleketi İzmir'in güneşini hiçbir zaman kaçırmayız tabii ki. Her yaz en az 1 hafta geliriz.

EVDE BAŞBAKAN ZUHAL!
- Evde yemekleri kim yapar? Yardımcınız var mı?
Z.T- Evimizde yardımcımız var ama yemekleri çoğunlukla dışarıda yiyoruz ya da annemiz yapıyor sağolsun onların eliyle yaptığı yemekler bir başka güzel oluyor. Aslında birlikte yemek yapmayı çok seviyoruz, becerebiliyoruz da ama maalesef pek fırsat bulamıyoruz.
- Zuhal'in "hükümet gibi kadın" halleri evde de aynı mı? Dizide de programda da esprili, eğlenceli ama bir o kadar da kızdığı zaman kaçılası, dominant bir imajı var.
K.S- Tabii canım evde Başbakan Zuhal'dir, ama Cumhurbaşkanı benim (Gülüyor) Şaka bir yana Zuhal evde ekrandan daha neşelidir. Pek kızgınlık küslük gibi şeyler yaşanmıyor aramızda. Tabi hayatta türlü türlü sıkıntılar var bu iş konusunda ya da ailemizden birinin sağlığı konusunda olabilir. Zuhal çok duygusaldır. Ben biraz daha soğukanlı düşünebiliyorum. Beraber atlatıyoruz bunları da.
- Neredeyse her gün 4 saat canlı yayın, dizi çekimleri... Bir kadın için çok ağır bir tempo. Güzel ve sağlıklı kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Evet yorucu bir tempo ama yaptığınız işten keyif aldığınız ve sağlıklı olduğunuz sürece ekstra bir çaba sarfetmek zorunda da kalmıyorsunuz.
- Kocanız oyunculuk yapmak isterse destekler misiniz? Ya da Zuhal Hanım bir gün albüm yapmak istese...
İkisine de hayır!
- Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz? Çocuk sizce kariyere engel mi? Dünyada ünlü çiftler arasında evlatlık almak giderek yaygınlaşıyor. Siz de ileride böyle bir şey düşünür müsünüz?
Z:T- Evet çocuk sahibi olmayı düşünüyoruz. Kariyeri bitirmek değil ama kariyere bir süre ara verilebilir. Sonuçta aile kavramı bizim için herşeyden daha önemli.
- Her ne kadar İstanbul'da yaşıyor olsanız da biriniz İzmirli, biriniz İzmir'in gelini. İzmir'e sık geliyor musunuz? İzmir'de en çok sevdiğiniz yerler?
Z.T- Annemizin evini çok seviyoruz:) Bu sene en son yaz aylarında geldik. Ama imkan olsa dönmeyiz İzmir'den.
K.S- Annem ve kardeşlerim her fırsatta geliyorlar öyle hasret gideriyoruz. İzmir'in her yeri çok güzel. Her geldiğimizde mutlaka balığının, kumrusunun tadına bakmadan dönmeyiz. Genel olarak Ege'yi çok seviyoruz.
ÇOK AYAKKABISI VAR!
- Evlilik programı sunarak hayranlarını ikiye bölmüş durumdasın. Kimi, "bir oyuncunun bu programda ne işi var" diyor, kimi "para kazanmak zorunda ne yapsın" noktasında. Bu yorumları nasıl karşılıyorsun?
Oyunculuk kolektif ve komplike bir iştir. Dolayısıyla bir oyuncu tiyatro sahnesinde de yer alabilmeli, sinema filmi de çekebilmeli, dublaj da yapabilmeli, dans edip şarkı da söyleyebilmelidir ve programda sunabilmelidir. 4 yıllık konservatuvar eğitiminde diksiyon, şan, dans, ve oyunculuk eğitimi aldık. Ayrıca bu işlerde arz ve talep de önemlidir. Yapımcılar size güvenip, seyirciler sizi benimsemişse geriye konuşabilecek pek fazla bir şey kalmıyor.
- Eşinizde en sevdiğiniz özellik?
Z.T- Dürüstlüğü ve sevgi dolu olması.
K.S- Alçakgönüllü ve tertemiz kalbi.
- Elinizde olsa eşinizin hangi özelliğini değiştirirdiniz?
Z.T- Çok fazla kibardır. Hayır demeyi beceremez:)
K.S- Çok fazla ayakkabısı, parfümü ve de çantası var.