"Bazen sahneden hiç inmek istemiyorum"

BURCU ILGIN
Geleneksel "copla" şarkılarını flamenko, caz ve rumba ritimleri ile birleştiren Buika, Afrika'dan sürgün edilen ailesinin köklerini Afro-Küban ritimleriyle buluşturuyor. Çağdaş İspanyol ve Latin müziğinin melankolik aşk şarkılarının yeni sesi olan Buika, 19 Temmuz'da Uluslararası İzmir Festivali kapsamında Çeşme Kalesi'nde sahneye çıkacak. Yeni albümü El Ultimo Trago'nun dünya turnesinde olan Buika, İzmir'de ve ardından da İstanbul'da sahneye çıkmanın kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi.
- Daha önce de sizinle röportaj yapmıştık ancak sizi İzmir'de dinleyememiştik. Şimdi İzmir'e geliyorsunuz İzmir ile ilgili neler duydunuz?
İzmir'in bir liman şehri olduğunu biliyorum ve daha önemlisi bana denize kıyısı olan her şehir çok çekici geliyor. sanki deniz olan yerde bereket var demektir ve bu bereket insanların güzelliklerine de yansıyor. Beraber çalıştığım ekip Pasion Turca, İzmir'i çok anlattı. Şimdi 19 Temmuz'da sahneye çıkıyor olmak büyük keyif benim için...
- Hem İstanbul'da hem de İzmir'de festivallere katılıyorsunuz sizi en çok hangisi heyecanlandırıyor?
Beni Türkiye'ye gelmek çok keyiflendiriyor çünkü Türkiye'nin çok zengin bir tarihi olduğunu çok iyi biliyorum. Türkiye, İspanya'da herkesin tatil için en çok tercih ettiği ülkelerden biri çünkü hem geçmişi ile ilgili tüm mirası günlük yaşantının içinde devam ediyor hem de İstanbul ve İzmir'in modern Avrupa şehirleri olduğunu biliyorum... İstanbul'da daha önce konser vermiştim, İzmir'e ilk kez geliyor olacağım ve uluslararası bir festivalin kapanış gecesinin benim şarkılarıma ayrılması gurur verici.
- Bu bir dünya turnesi. Gittiğiniz yerler arasında hangi ülkeler var. Bu ülkelerden en çok hangisinde konser vermekten mutluluk duyacaksınız?
Dünyanın her yerinde konser verebilmek inanılmaz bir deneyim. Hem Las Vegas'ta sahneye çıkmak hem İzmir'de sahne almak benim için zenginleştirici deneyimler, turnelerim sırasında en çok Amerika'nın farklı şehirlerinde konser vermek eğlenceli oluyor çünkü farklı eyaletlerin ve şehirlerin birbirinden çok farklı tarzları var.
DİNLEYİCİ HİSSEDİYOR
- Müziğin sizi özgürleştirdiğini söylemiştiniz. Sizin müziklerinizin dinleyicilerinizde ne gibi bir etkisi olduğu konusunda bir fikriniz var mı?
Şimdiye kadar aldığım tüm tepkilerde tıpkı benim de hissettiğim gibi şarkıyı yaşadığımı dinleyicilerin de görebildiğine inanıyorum. Şarkılarımdaki sözlerin zarafeti benim için çok değerli, dilimi bilmeyen dinleyicilerin bile şarkılardaki acının zarafetini hissettiklerini düşünüyorum.
- "Tutkuyla besleniyorum" demiştiniz. Ne kadar tutkulu bir insansınız?
Özellikle sahne, benim için yaşamımdaki en büyük tutku. Sahneye çıktığımda farklı bir güç beni harekete geçiriyor ve her şarkıyı ve her şarkının öyküsünü yaşıyorum. Bazen sahneden hiç inmek istemediğim oluyor...
HER ŞEYDE AŞK VAR
- Aşk, tutku gibi duyguların sizi besleme oranı nasıl?
Aşk hepimizi besliyor ve içtenlikle yapılan her eylemin içinde aşk var. Dünyadaki her ayrıntıda farklı farklı güzellikler var ve tutkulu olmak hayata bağlı olmak demek... Benim için tutkuyla şarkı söylemek en büyük yaşam enerjisi.
- Türkiye'ye ikinci gelişiniz olduğuna göre, geçen gelişinizdeki izlenimlerinizi ve Türk müzikleri hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum.
Bütün öğrendiklerim bana beraber çalıştığım ekipten hediye edilen albümlerle oluyor ama ben her gittiğim ülkede özellikle geleneksel şarkıları toplamaya çalışıyorum. Ekibin bana yeni hediyeleri olacak ama ben de son çıkan popüler albümlerinizden ayrıca satın almak istiyorum.
- Yeni yetenekler keşfetmeyi sevdiğinizi söylemiştiniz. İlk kez sizin keşfettiğiniz birileri var mı?
Henüz kendi müziklerimi ifade etmeye ve hikayemi oluşturmaya devam ediyorum elbette böyle bir keşifte bulunmak beni mutlu eder. Ama hala kendimde keşfetmeye çalıştığım yeni yaratıcılıklar var ve yeni müziklerle karşınıza çıkıyor olacağım.
YAZMAK TERAPİ GİBİ
- Yeni albümünüzde diğerlerinden farklı olarak neler var?
Son albümüm Chavela Vargas'ın şarkılarını bir araya getiriyor. 90 yaşını geride bıraktı ve yaşayan en büyük efsanelerden biri. Onun cesaret veren şarkılarını söylüyorum ve albümde Chucho Valdes'in piyanoda bana eşlik ediyor olmasının verdiği müthiş bir caz duygusu var...
- Sizi söz yazmak mı beste yapmak mı daha çok tatmin ediyor?
İkisi birlikte gelişiyor ama beste ortaya çıkmadan önce karaladığım sözlerle aslında içimi döküyorum ve eğer söz yazmasaydım hiç rahatlayamazdım. Söz yazmak bana terapi gibi geliyor ve şarkıyla bütünleştiğinde daha da çok iyileştirici oluyor.
- Bir Türk ile düet yapmayı aynı sahneyi paylaşmayı düşünür müsünüz? Eğer paylaşırsanız bu kim olurdu?
Daha önce Fazıl Say'ı dinlemiştim, bana ayrıca Pasion Turca'daki arkadaşlarım Fahir Atakoğlu albümleri hediye etmişlerdi. Mesela Fazıl Say'ın eşlik ettiği bir konser heyecanlı olabilirdi...