Yaşamak için değil çalışmak için gelin

SIRMA GÜVEN
Yedi senesini otellerin mutfağında geçiren Hülya Çelik, bir yıldır da Dubai'de beş yıldızlı bir otelin kahvaltı şefliğini yapıyor. Güler yüzü, Türk misafirperverliği ile otel müşterilerini kendine hayran bırakıyor.
Hülya Hanım, Dubai'ye uyum sağlamasına sağlamış ama en zorlandığı konu maalesef yeterli düzeyde olmayan yabancı dil seviyesi. "Maalesef yabancı dil eksikliği yurtdışına çalışmaya giden Türklerin yaşadıkları şehre uyumlarına ve işlerinde yükselmelerine büyük engel" diyor ve ekliyor "Burada yapılacak çok iş var, işim yok diye üzülmeyin. Arayan Dubai'de her sektörde iş bulur yeter ki İngilizce bilsin."
- Nerelisiniz?
Konya Ereğli.
- Ne kadardır Dubai'desiniz?
Bu ay tam 1 yıl olacak.
- Daha önce?
Antalya Kemer'de yine turizm işindeydim. Haftada üç gün gece sorumlusu oluyordum. Diğer günler yine kahvaltı şefliği yapıyordum.Kahvaltı şefliği bir iki senedir yapıyorum aslında, öncesinde jokerdim.
- Yani?
Her bölümde çalışan kişi demek. Mesela pideci izinli ben pideci oluyorum, pizzacı yok pizza yapıyorum.
- Ne kadardır bu sektörün içindesiniz?
TAVSİYE ÜZERİNE
Yirmi yedi yıldır.
- Eğitiminiz var mı?
Tabii, İstanbul Beşiktaş'ta turizm okulu TUREM mezunuyum.
- Dubai'ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
Yurtdışına gitmeyi hep istiyordum burada da arkadaşlarım çalışıyordu onların tavsiyesi üzerine geldim.
- Bildiğim kadarıyla çocukların var, zor olmadı mı onları bırakıp gitmek?
Olmaz mı? İki kızım var. Buraya geldiğimde bir tanesi üniversitede okuyordu; diğeri ise üniversite sınavına hazırlanıyordu. Çocuklar da gitmemi onaylayınca gelmeye karar verdim. Aslında bu kadar süre kalacağımı düşünmemiştim altı ay kalıp dönecektim.
- İleride referans olur diye mi Dubai'de kalma süreni uzattınız?
Evet ilk önce böyle düşündüm ama sonrasında maddi kısmı da hoşuma gitmeye başladı. En büyük etken para oldu diyebilirim.
- Burada çok mu kazanılıyor?
Sigortam yok ama maaşım tabii daha fazla.
- Eşiniz size destek olmuyor mu?
Eşimden ayrıldım. Tek başıma kızlarımı okutuyorum. Borca girerek ev de aldım.
- Dubai'de yalnız yaşamaya alıştınız mı?
Önceleri çok zorlandım. Türkiye başka. Türkiye'yi hiçbir yere değişmem.
- Ne tür konularda zorlandınız?
Dil en büyük problem oldu benim için. Hala da devam ediyor ama ilk altı aydan sonra açılmaya, konuşmaya başlıyorsunuz. Burada herkes İngilizce konuşuyor, kimse ile Arapça anlaşmak zorunda değilsiniz. Arapça bilip bilmemen sorun değil ama İngilizce bilmiyorsan işte o zaman bittin. Herkes İngilizce konuşuyor. Kahvaltı şefi oldum ama elemanlarım ile konuşurken hala zorlanıyorum. Çeşitli ülkelerden gelen elemanlarımla İngilizce konuşmak zorundayım.
- Pratik yaparak daha çabuk gelişme oluyor mu?
Oluyor tabi ama çok yavaş ilerliyorsunuz. Bir senedir buradayım ama daha yeni yeni anlayabiliyorum. Konuşma kısmı ise daha istediğim gibi değil.
- Türklerle kıyaslarsak Arap müşteriler nasıl?
Ciddi anlamda bir sorun yasamadık. Biliyorsunuz zaten hanımların çoğu peçeli pek de konuşmuyorlar. Konuştuklarında ise o kadar alçak ses ile konuşuyorlar ki duymakta bile zorlanıyorum.

ŞERİAT KANUNLARI
- Şeriat kanunlarının hüküm sürdüğü bir ülkeye gelmeye çekinmediniz mi?
Gelmeden önce epey bir düşündüm; korktum ama geldikten sonra gördüm ki burada herkes son derece rahat yaşıyor. Kimse kimseye bakmıyor. İstediğini giyip çıkabilirsin. Sadece Ramazan ayı süresince biraz dikkat emek gerekiyor. Hoşuma giden tek şey yolda, sokakta hiç kimse el ele olmak dışında özellikle halka açık yerlerde çok fazla samimi olmamaları. Türkiye'de görüyorsunuz özellikle gençler ne halde, çoluklu çocuklu yolda yürüyorsun, yanında öpüşen gençler. Beni son derece rahatsız ediyordu. Burada öyle bir şey görmeniz imkansız.
Dubai gerçekten çok güzel ama burası bir maket. Türk olan birisi için burası maketten başka bir şey değil. Her şey yapay, otlar bile kendiliğinden yetişmiyor. Sulama yapılırken berbat bir koku yayılıyor. Lağım suyunu arıtıp bahçelerde kullandıklarından bahsediyorlar ama tam olarak içeriğini bilemem. Su yok ama paran varsa her şey var.
- Yiyecek içecek Türkiye'den daha mı pahalı?
Yiyecek çok pahalı ama ne ararsanız var. Bir olmayan sivribiber. Mis gibi kokan domates de yok. Diyorum ya, hiçbir yer Türkiye ile kıyaslanamaz.
Her şey çok pahalı biraz ucuz olan elektrikli aletler. Yiyecek çok pahalı, domatesin kilosu 18 dirhemden yani 9 TL'den başlıyor, 24 dirheme kadar gidiyor. Türkiye'de özellikle bu mevsimde 3 TL'yi geçmez.
- Burada yaşayan çok Türk var mı?
Alışveriş için nereye gitseniz mutlaka bir Türk çıkıyor karşınıza. Müslüman Müslümanı sevmez mi? Araplar da seviyor Türkleri. Özellikle Türk dizileri burada çok popüler. Herkese Dubai'ye çalışmak için gelmelerini tavsiye ediyorum ama yaşamak için gelmesinler.
Bayramlar çok sönük
- Özel günlerde bayramlarda uzakta olduğunuz için kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Bayramlarda hep buruk oluyoruz. Türkiye'deki bayramlar gibi değil burada; çok sönük. Öyle aile ziyaretleri filan yok. Bizim bayramlarımız, Ramazanımız, her şeyimiz çok daha güzel. Ramazan ayı burada çok sessiz sakin yaşanıyor. Türkiye'de Ramazan'ın gelişi bile ahenkli oluyor. Akşam olunca ezan sesleri duyarsınız. Ben geldim geleli iki kez ezan sesi duydum burada. Akşam annemi aradım; telefondan bile ezan sesini duydum. Nasıl hoşuma gitti. Burada sadece alışveriş merkezlerinde duyarsınız ezan sesini. Ramazan davulcusu bile yok. Yalnız Türkiye'ye göre burada Ramazan ayı içinde çok daha rahat şartlarda çalışıyoruz. Sadece altı saat çalışıyoruz. Öğleden sonra çalışılmıyor.
- Müslüman olsun ya da olmasın herkese mi 6 saat?
Evet herkes için geçerli. Normal zamanda da cuma, cumartesi tatil. Pazar günü ise hafta başı. İlk geldiğimde pazar gününün hafta başı olmasını çok yadırgadım ama sonraları alıştım.
- Burada yaşamaktan memnun musun?
Burada yaşamaktan memnun olmak için ya bekar olacaksın ya da çocukların yanında olacak. Ben de ikisi de yok.
- Dönmeyi düşünüyor musun?
Düşünüyorum ama biraz daha kalıp para biriktirmem gerek.
Dubai'den notlar:
* Dubai özellikle temmuz ve ağustos aylarında aşırı sıcak. Sıcaklık elli dereceye, nem oranı ise yüzde doksana ulaşıyor. Denize girmek ve kış mevsiminde yazı yaşamak isteyenler için en güzel dönem şubat ve mart ayları.
* Bir çok iyi dünya markasını uygun fiyata satın alabileceğiniz, büyük indirimlerin olduğu ocak ayı sonundan şubat ayı sonuna kadar süren büyük bir alışveriş festivali var.
* Her akşam saat yedide başlayan ve gece yarısına kadar her yarım saatte bir "Dubai Mall" önünde gerçekleşen su gösterileri, yüzlerce insanı bir araya topluyor.
* 1 TL. 2 dirhem'e denk geliyor yani avro'nun tersine Türk parasına çevirmek için etikete bakıp iki ile çarpmak yerine ikiye bölüyoruz.
* Denizin ortasına inşa ettikleri ve üzerinde bir çok otel- rezidansın olduğu Jumeirah Palmiye adasının daha büyüğünün inşasına başlanmış bile.
* 828 metreden dünyanın en uzun binası ünvanlı Burj Khalifa'dan Dubai'yi seyretmek için çok önceden rezervasyon yaptırmanız gerek.
* İçinde klima bulunan otobüs duraklarının çoğu cam ile kapalı.
* Benzinin litresi 50 kuruşa denk geliyor. Dolayısıyla Dubai'de taksiler çok ucuz. Tüm şehir taksi ile rahatça gezilebiliyor.
* Herkes su gibi İngilizce konuşuyor; hatta Arap aileleri bile çocukları ile İngilizce konuşuyor. Her ne kadar Arapça'nın zaman içinde kaybolma riskini fazlalaştırıyorsa da, turistler için büyük kolaylık sağlıyor.
* Kalabalık ve kozmopolit bir yer olmasına rağmen suç oranı yok denecek kadar az, sebebi suça uygulanan cezaların çok ağır olması.
* İçinde lunapark, kayak merkezi, çeşitli simülasyon ve "role playing" merkezlerini barındıran büyük alışveriş merkezleri, çocuklu aileler için bunaltıcı sıcaklarda büyük kurtuluş.
* Elektronik artık eskisi kadar ucuz değil hatta Türkiye'deki kampanyaları ve taksitleri düşünürsek çoğu ürün daha pahalı bile diyebiliriz.
* Denizin içine inşa edilmiş, dünyanın ilk ve tek yedi yıldızlı oteli The Burj Al Arab Oteli inşaatı başladıktan beş yıl sonra 1999 yılında açılmış ve 650 milyon dolara mal olmuş.