Sanat dolu bir hafta

Yine iyi pazarlar, yine mutlu günler diliyorum. Bu gün bol bol tiyatro, opera, konser haberlerim var. Bol bol hem de hepsi birbirinden renkli ve başarılı. Hangisinden başlayayım?
Hepsini alt alta yazdım. Kendi kendime kağıda bakmadan parmağımla geçtim üstlerinden. American Psyco' çıktı.
Yepyeni bir oyun. Londra Broadway geçmişli. Kazakistan'da lounge bar'ı olan eski arkadaşım Eser ile son gününde mutlak bir Broadway yapılsın dedik.
Günlerden Pazar, matine saati. Her yer ağzına kadar dolu. Bir akşam öncesi aynen çıktığım Broadway turunda 'son dakika bileti imkansız' denildiğine bakılırsa hiç ümidim olmadan uğradığım 'American Psyco' gişesindeki kız size güzel bir 'rush-acele' bilet veriyorum dedi. En ön sıra... Neşe içinde daldık salona. Yanımızda bilet alırken önümüzde olan genç oturuyordu. 2. yarı başlamadan oyunu nasıl bulduğumuzu sordu. 'Harika' dedik ve sohbet başladı. Adı Marco Nieto Piaggio ve İscviçreli genç, oyunun finansörlerinden imiş.
NY'daki durumları merak etmiş. Epey kalabalık olduğunu konuştuk. O da seyircilerin orta yaşlı olduğunu ve de müzikalin ilk erkeklere hitap eden genç kuşak oyunu olduğunu söyledi. Ünlü romanını okuyanlar tabii ki çok rağbet ediyorlar.
1980 sonları New York'u. Bilhassa Avrupa markalarından oluşan pahalı giyimli genç işadamları, sekreter ve sevgilileri.
Sade ama çok anlamlı dekor, kostüm ve oyuncular harika. Başroldeki Benjamin Walker Tony ödüllerine aday gösteriliyor.
Sahnedeki cinayet, aşk, ofis... sahneleri harika. Hele hele müzik süper. Mutlak izlenmesi gereken yılın yeni müzikallerinden 'Amerikan Sapık'.
BUIKA'YA SÜRPRİZ BİLET
Devammm.... Yine geçtiğimiz hafta, 'Bright Star'a gittik tiyatro arkadaşım Mehveş ile. Bu oyun da çok güzel ve çok özel bir müzikal. Şarkı sözleri ve eser yazarı ünlü komedi sanatçısı Steve Martin.
Konu 40'ların Amerikası'nda geçiyor. En güzel özelliği de şarkıların country tarzı oluşu. Müziğinin en güzel örnekleri ve de olağanüstü koreografi, basit ama çok güzel dekor, birbirinden başarılı sanatçıların çok iyi oyunları ile bu da yılın yeni başarılı gösterileri arasında.
Bu oyun akşam 7'de idi. Aklım ne yalan söyleyeyim evimin karşısındaki Carnegie Hall'de 8'de sahne alacak sanatçıda idi. Arkadaşımı evin önünden metroya bindirdim. Azıcık ateşim olmasına rağmen dayanamadım Carnegie Hall'e uğradım. Hepsi birbirinden kibar kırmızı ceketli görevlilerden birine sanatçı çıktı mı diye sorduğumda ilk sanatçının programının yeni bittiğini söyledi. Ama hem hiç yer yoktu hem de bilet olsa da gişe kapalı idi. Heyecan içinde çare ararken merdivenlerden koşarak bir hanımım indiğini fark etti arkadaş, "Çıkıyor musunuz? Çıkyorsanız biletinizi beyefendiye verebilir misiniz?" diye sordu. Hemen "Üzülerek bir yere yetişmem lazım, gidiyorum.
Buyrun" dedi. Tam uçarak içeri giriyordum ki "Aman ne olur 2 arkadaşım oturuyor yan koltuklarda, bileti benden aldığınızı söyleyin, şaşırmasınlar. Adım Betsy" dedi. Salona nasıl girdiğimi, o çok sevdiğim sanatçıyı nasıl deli gibi dinleyip tıkabasa dolu salonla kalkıp oturup alkışladığımı bilemezsiniz.
Bu arada binlerce kişi ile hayran hayran dinleyip coştuğumuz sanatçı Fado müziğinin üstadı Buika idi...
CIRQUE DE SOLEIL NEW YORK
3. ve muhteşem Broadway rengi dünyaca ünlü, bilhassa sahne büyüklüğü ve derinliği ve de sahne altı ve üstünün fazla derin olması dolayısı ile bilhassa Las Vegas'ta sergilenen ve her gösterisi yıllarca süren ünlü 'Cirque de Soleil'in en teferruatlı New York için hazırlanmış yeni şovu.
Müzikal şeklinde sahneye konulmuş 'Paramour' gösterisi her şeyi ile harika.
Hele başroldeki Ruby Lewis'in güzelliği, dansı, sesi ve sahne kıvraklığı büyülüyor.
Kanada orijinli 'Cirque de Soleil' gösterisine giderken Las Vegas sahneleri'nden sonra zayıf kalacağını düşündüm. Ciddi yanılmışım. Broadway'e uygulanan bu renkli gösteride hem teatral hem renk hem harika cambaz sahneleri var 'Cirque de Soleil'e yakışacak türden.
Bir kaç gösteri daha var anlatacağım.
Onları haftaya bırakıyorum.
İftihar sebebimiz AKDO'nun şık açılışı
Biraz NY haberleri cazip glelir diye düşündüm.
Geçen akşam çok ama çok sevdiğim Conetucit'ta oturduğu için sadece telefonla görüşebildiğim Müge (Büyüklü) kızım aradı.
Bir açılış olduğunu oraya gelmem gerektiğini ve beni özlediğini söyleyince akan sular durdu.
Kendime göre bir şıklık yaptım ve verdiği adrese geçtim. Çok güzel bir açılışta buldum kendimi.
Dünya çapında iftihar vesilemiz olan AKDO'nun NYC açılışı idi. İleriki günlerde hakkında size epey bilgi vereceğim gurur kaynaklarımızdan biri AKDO'nun açılışı çok zengin ve çok renkli oldu.
Türk-Amerikan üst düzeyinin ağırlandığı bu davette şıklık ön plandaydı. Ama Mügem belki en şık ve güzel konuklardan biriydi. Müge'nin eşi Tayfun asıl bu firma ile çalışan değerli bir iş adamımız.
Çizip, gerçekleştirdiği merdivenlerden inip yukarı çıkmak mutluluk verdi bana. Müge-Tayfun çiftinin tanıştırdığı Aknil çifti de gecenin ayrı bir güzelliği idi. Gecenin bir sürprizi de prensesim Mehveş'in (Koçak) firmasının açılıştaki tüm temizlik görevlerini yerine getirmesi idi.
Misafir olarak davete katılan Mehveş durur mu, devamlı elemanlarının başındaydı. Ne güzel her şey candan ve neşe içinde geçiyor buralarda. İnsan sevdikleriyle olunca düzgün ve tertemiz güzellikler yapıyor. Ne diyoruz hep pozitif enerji.
Enerji dolu güzel bir hafta diliyorum...