Besim Kazado

Biz Türkler Milano'da iken...

Çoğumuzun yaza geçmek üzere gerek yazlıklara, gerekse ailece kahvaltılara geçtiği bu pazar hepimize mutlu, iyi haberlerle dolu, huzurlu bir yaz diliyorum. Her zaman söylediğim, yazdığım ve de sebebini anlayamadığım bir klasiğimiz olan bu özel klasiğe tekrar değinmek istedim. Geçtiğimiz o ılık sıcak bahar günlerinde ben yaşta kişileri gördüğümde "yazlığa geçtiniz mi?" diye sorduğumda "Okullar kapansın, o zaman..." cevabını aldım hep. Bunu kimse bana izah edemedi bugüne kadar. Ben yaştaki kişilerin olsa olsa okullarda torunları veya onların çocukları olur. Ne olur yazlıklarımıza 360 günde 70 gün yerine daha çok gidip oraları yaşatsak. Böylece bir sene beklenen iş hayatını iki buçuk aya indirmesek. Böylece 'ne kadar pahalı' dedirtmesek. Yeni geldiğim Milano'da yaptıkları gibi. Başta Como, Garda, Maggiore'de kış yaz İtalyan vatandaşların akımına uğrar. Biz de ne olur şu okulların bitmesini beklemeden Çeşme'mize, Urla'mıza gereken değeri verip yaşatalım.
EN DEĞERLİ İKİDEN BİRİ
Bu pazarın çok büyük bir özelliği daha var. Hepimiz ya öpmüş ya da öpmek üzeredir, ya da büyük bir hasretle anıyordur hayattaki en değerli iki varlığımızdan biri babamızı.
Tüm babaların 'Babalar Günü'nü kutluyorum. Onları en mutlu edecek şeyin iyi, başarılı bir evlat olmak olduğunu hatırlatmak istedim. Babalar Günü'nüz kutlu olsun teşekkür, hediye ve öpücüklerle şımartılmayı hakkeden babalar...
Önümüzdeki hafta size nakletmeyi tasarladığım Milano'dan bugün bir fragman sunmak istiyorum. Bodrum'da yaptığım çalışmayı bitirir bitirmez, soluğu en sevdiğim dostlarımdan birinin yanında bu şehirde aldım.
Genelde alandan şehire geçmenin trafiğe takılmadan en pratik yolu olan trenle geçtim merkeze. Karşıma Türk bayraklarıyla bir insan seli çıkınca katıldım gruba. Oranın meşhur Castello (kalesi)'sunda toplaşıp merkezi Duomo'ya yürüyen kalabalığa 10 polis eşlik ediyordu. Ellerinde bayrak haricinde tencere ve tavalarla meydanda yere oturup teatral gösteriler ve minik konuşmalar yaparlarken ben arkadaşımızın evinin yolunu tuttum.

MUTLU SON DİLİYORUM

Bu arada Galatasaray-Fenerbahçe-Beşiktaş birliğinin burada da kol kola olması... Her yerde aynıyız, birbirine bağlı, birbirini çok seven, espri kabiliyeti mukayese kabul etmeyen bir milletiz. Dileğim kimseye ihtiyacı olmayan, her ulusu gıpta ettiren bir millet olmamız.
Ailelerde böyle münakaşalar olur. Yine ailede mutlu sonlarla anlaşma olur. Aynı ruhu aynı kanı taşıdığımıza göre böyle sonuçlanmamasına ihtimal var mı? İlla ki tek mantık değil de herkesin mutlu olacağı birliği korumak ve desteklemek daha olumlu olur bence.
Spor, siyaset, ekonomi kavramları çok dışımda olduğu için benim görüşüm sadece mutlu birlikteliklerden yanadır. Dilerim bunu halleder dünyanın en mutlu ulusu oluruz, tekrar.
Babalara nice güzel babalar günleri, hepinize mutlu bir yaz mevsimi dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.