Mart ayında düzenlenen 'İzmir Uluslararası Kukla Günleri' için heyecanla gün saymaya başladık. Festivalin destekçileri arasında, 'basın sponsoru' olarak Yeni Asır Gazetesi de yerini almış durumda.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek Kukla Günleri'nin Direktörü Selçuk Dinçer'in şu sıralar nefes almaya zamanı yok. Çünkü İzmir'i 'marka' haline getirecek nitelikteki organizasyonun tarihi yaklaştıkça, hazırlıkların tatlı telaşı da gün be gün artıyor. Kolay değil. İzmir Uluslararası Kukla Günleri, Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya, Gürcistan ve Tayvan'dan gelecek toplam 20 grubu ağırlayacak.
***
Selçuk Dinçer'in, yediden yetmişe onbinlerce izleyiciye ulaşarak sadece İzmir'in değil, Türkiye'nin en büyük sanat festivallerinden biri haline getirdiği Uluslararası Kukla Günleri bir çırpıda bugünlere gelmedi. Durgun suya atılan taşın etrafında büyüyen halkalar gibi, her yıl daha geniş çapta bir sevgi dalgası yarattı kuklanın yüreği.
Çünkü usta bir oynatıcının elinde canlanan bu figürler, teknolojinin kısırlaştırdığı ufkumuza rengarenk düşlerin pencerelerini açar. Onlar aramızda yaşadıkça, çocuklarımız da sevgi ve kardeşlik duygularıyla hayata bağlanırlar. Çok şaşırtıcı değil mi? Nasıl böylesine bir çekim yaratıyor bez ya da ahşap parçalarına ruh veren kuklalar? Sakın bize iyi, kötü, komik ve hüzünlü yanlarımızı gösteren bir illüzyon yarattıkları için olmasın! Yoksa kukla gösterileri, tüm dünyada artan bir ilgiyle karşılanır ve yaygınlaşır mıydı?
***
Kuklalar eğlendirmenin, güldürmenin, ağlatmanın ya da duygulandırmanın yanı sıra eğitimin de en zevkli aracıdır. Önümüzdeki Kukla Günleri kapsamında ikincisi yapılacak 'Forum Bornova İlköğretim Okulları Kukla Oyunu Yarışması' için 23 okulun öğretmenlerine kurs verildi. Kukla yapmanın ve oynatmanın inceliklerini edinen öğretmenler de bu hüneri öğrencilerine aktararak birer oyun hazırlamalarını sağladılar.
Kuklanın yaratıcılığından etkilenen kimi öğretmenler ise daha duyarlı davranarak okullarında atölyeler kurdular. Ve burada öğrencileriyle birlikte ürettikleri kuklaları, derslerde anlatım aracı olarak kullanmaya başladılar. Ortaya nasıl bir sonuç çıktı biliyor musunuz? Kukla ile işlenen derslerde hiperaktif çocukların bile saatlerce anlatılan konuya dikkat kesildiği fark edildi.
Biz de hayallerimizi süslemenin yanında eğitici, rehabilite edici bir rol üstlendiği için destekliyoruz kuklaları. Onları gönülden alkışlıyoruz.
***
Nitekim, festivalin taşıdığı önem ve sorumluluğu İzmir'in tüm kesimleri paylaşıyor. Basın, Milli Eğitim, sivil toplum örgütleri, öğrenciler, yetişkinler, minikler ve Büyükşehir dışındaki tüm belediyeler... Evet, yanlış okumadınız. İzmir'e bugün Türkiye, yarın belki de dünya çapında bir etiket kazandıracak Uluslararası Kukla Günleri'ne, Büyükşehir Belediyesi dışında toplumun tüm alanlarında sahip çıkılıyor.
Ne yazık ki kentimizi hesapta Akdeniz'in 'kültür sanat başkenti'ne dönüştürmeyi hedeflediğini açıklayan Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Dinçer'in aylar öncesinden yaptığı başvuruya olumlu ya da olumsuz bir yanıt verme nezaketini dahi göstermeyerek, İzmir'in en büyük kültür organizasyonuna dudak büküyor. Merakla yanıtını bekliyorum, 11 yabancı ülkeden dünya çapındaki 20 kukla tiyatrosu ve gösteri grubunun katılacağı bir uluslararası festivali tanımayan Büyükşehir, o kültür sanat başkentini hangi malzemeyle inşa etmeyi düşünüyor? Bu kadarına bile aklı basmayan bir belediye, Kültür Çalıştayı kepazeliğinden ne bekliyor?
