• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Karanlıktan değil ışıktan korkun! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Karanlıktan değil ışıktan korkun!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.01.2018, 00:00

Hayatın mesajlarını doğru okumak gerek. Gerektiğinde özeleştiri yapmak ve iyiye, doğruya doğru gelişmek... Bu uğurda gerekirse kemikleşmiş alışkanlıkları bile terk etmeli insan. Kişinin ve bütünün hayrına olan her durum, bu değişimi fazlasıyla hak ediyor bence.
Işık konusunda birkaç gün ara ile okuduğum iki yazı, beni böylesi köklü bir değişime ikna etti mesela. Yıllarca karanlık korkusunu bahane ederek, uyurken bile mutlaka bir parça ışığa ihtiyaç duyan ben, daha sağlıklı bir beden ve daha temiz bir dünya için gereksiz tüm ışıkları kapatmaya karar verdim.

BEN SORUMSUZ MUYUM!

İlk yazıya bir dergide rastlamıştım.
Modern yaşamdaki gündelik alışkanlıklara yönelik bir eleştiri yazısıydı ve yazıda güya "temiz çevre-temiz enerji" isteyen pek çok kişinin, geceleri holün ışığını mutlaka açık bırakmasının ne denli bir tutarsızlık olduğuna dikkat çekiliyordu. O pek çok kişiden biri de bendim ne yazık ki... Bilinçsiz, tutarsız, istemeden de olsa çevreye zarar veren bir insan olduğunu öğrenmek kimseye kendini iyi hissettirmez herhalde!
İkinci bilgiye, dün ajansları tararken rastladım.
Antalya'da düzenlenen bir konferansın konu başlığı hayli ilgi çekiciydi: Işık kirliliği.
Biraz araştırınca gördüm ki, konferansın konuşmacılarından Prof. Dr. Zeki Aslan, ülkemizi bu kavramla tanıştıran çok değerli birkaç bilim insanından biri.
Işık kirliliği; yanlış yerde, doğrultuda, zamanda ve miktarda ışık kullanımı olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Zeki Aslan'a göre ışık kirliliğinin en büyük sebepleri, cadde ve sokak aydınlatmaları, bina aydınlatmaları ile reklam ışıkları, tatil köyleri, binalardan taşan ışıklar, araç ışıkları.
Işık kirliliği çeşitlerini; aşırı miktarda ışık, gök parlaması, göz kamaşması, ışık taşması ve ışık tecavüzü olarak sıralayan Prof. Dr. Aslan, "Amacı, cadde ve sokak aydınlatmaları veya bina aydınlatmaları olan ışıklar, yatak odamıza kadar giriyor. Bu ışık tecavüzüdür" diyor.
Prof. Dr. Aslan, ışık kirliliğinin, o enerjiyi üretmek için kullanılan kömür ve petrol gibi yakıtlar nedeniyle hava kirliliğine de neden olduğunu vurguluyor.

KUŞLAR ÖLÜYOR

Işık kirliliğinin dünyayı paylaştığımız pek çok canlı türüne de zarar verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, "Birçok hayvan türü, bu yüzden hayatından oluyor. Kuzey Amerika'da her yıl 100 milyon kuş aydınlatılmış binalara çarparak ölüyor. Kaplumbağa yavruları, denize gitmesi gerekirken, kıyıdaki ışığa doğru giderek yok oluyor" diyor.

YAŞLANMA SEBEBİ

Işık kirliliğinin insan sağlığına da ciddi etkileri var. Örneğin geceleri uyurken ışıkları açık bırakırsak vücudumuz "melatonin" hormonu salgılayamıyor. Sadece geceleri ve karanlıkta salınan melatonin, çok önemli bir hormon. Hücreleri yeniliyor, bağışıklık sistemini düzenliyor, vücudun biyolojik ritmini ayarlıyor. Yeterli salgılanmaması ise bağışıklığı zayıflatarak kansere bile neden oluyor. Ayrıca çocuklarda büyümeyi olumsuz etkileyip, yetişkinlerde de yaşlanmayı hızlandırıyor!
Tamamen karanlık bir ortamda uyumayan yetişkinlerde; yorgunluk hissi, iştahsızlık, zihinsel ve fiziksel performans kaybı, hafızada azalma gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor.
Benim gibi korkudan ışıkları açık bırakanlardansanız, son bir bilgi: Işıkta uyumak, uykunun derinliğini ve kalitesini bozarak kabusları da artırıyor. Ne diyelim; ışığınız bol değil, gerektiği kadar olsun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA