Adı Emel. Daha 19 yaşında. On dokuz... Emel'in dramını, Torbalı muhabirimiz Sevim Akbaş'ın yazdığı haberden öğrendim: "Sağlık sorunları nedeniyle 350 kiloya ulaşan Emel Ayav'ın tedavisi için Torbalı'da seferberlik ilan edildi. İtfaiye, AKS, 112 Acil, Polis ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, Ayav'in hastaneye sevkini sağlamak için yoğun çaba sarf etti. 3'üncü kattan yaklaşık 2 saatlik bir çalışmayla aşağıya indirilen genç kız, İzmir'e sevk edildi."
Haberin fotoğraflarına baktım. Birinde sedye ile taşınıyor, üzeri örtülü. Etrafta iyi insanlar ordusu... Diğer fotoğraf karesinde, gencecik, hüzün dolu bakışlar...
19 yaşındaki bir genç kız nasıl hüzünlü bakarsa öyle, ne bir eksik ne bir fazla...
Ama onun derdi de hayalleri de yaşıtları gibi değil işte: Ağrısız tek bir gün, rahat bir nefes, deliksiz birkaç saat uyku, merdivenleri yardımsız inip çıkabilmek en fazla...
80 değil,sadece 19 yaşında oysa!
Yine Sevim'in haberinden öğreniyoruz ki, 15 yıl önce yakalandığı fil hastalığıyla boğuşan Emel, 2015'te Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gördüğü tedavi sonucu 40 kilo verip, merdivenleri zorlanmadan kullanarak ailesine umut vermiş.
Ancak 5 ay önce kabus yine hortlamış.
Ailenin yardım çağrısı üzerine sağlıkçılar, itfaiyeciler, komşular... Hepsi Emel için el ele vermiş ve genç kız Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilmiş.
Burada diyet ve tedavi programına tabi tutulacağı belirtiliyor haberde.
Ve amca Yılmaz Ayav'ın sözleri:
"Hastalığı bir türlü atlatamadı. Bu yüzden okulunu da yarım bıraktı.
Çok zor günler geçiriyoruz. Geçen yaz, merdivenleri çıkamadığı için bir geceyi dışarıda geçirmek zorunda kaldı. Allah yardımcımız olsun.
Dualarınızı eksik etmeyin..." Evet, dualarımızı eksik etmeyelim.
Emel iyileşip sağlığına kavuşsun, yaşıtları gibi dertleri geçici, hayalleri toz pembe olsun... Okulsa okul, işse iş. Gezsin, öğrensin, sevsin...
Büyüklerimizin deyimiyle "Bu dünyadan muradını alsın".
Yolu uzun ve meşakkatli ama yalnız değil. En başta onu seven yakınları, doktorları, hemşireleri, hatta Torbalı halkı hep yanında. Bu konulara çok duyarlı olduğunu bildiğimiz Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez'in de Emel'e ve aileye sonuna kadar destek vereceğinden eminim.
Duanızı esirgemeyin olur mu.
Benim duam da, en kısa zamanda ziyaret edeceğim Emel'in iyiye giden sağlık haberlerini paylaşmak olsun.
Kötü enerjiyi evden kovalım
Enerji ve spritüel konularda yazılmış bir yazıya denk gelip de okumadan geçtiğim çok nadirdir. Beni asıl etkileyen, hep ihtiyacım olan konunun o an gelip beni bulması. Ki aslında bu, konuyu bilenlere göre çok normal bir durum. Olması gereken... Tuğçe Işınsu'nun mekan temizliği ile ilgili önerileri tam da böyle bir anda çıktı karşıma. Sık ve gereksiz tartışmalar, uyku problemleri, bir türlü sonuç alınamayan işler, kasvet, düşük enerji... Bunların bir sebebi de, yaşadığımız mekanlarda negatif enerji birikmesiymiş. Çözümü de gayet basit birkaç uygulama ile mümkün.
İsteyen derinlemesine araştırabilir ama hemen birkaçını paylaşayım: Tüm zeminleri köşe bucak deniz tuzu ilave edilmiş su ile silin. Mümkünse eşyaların yerlerini değiştirin, değilse biraz yerinden oynatın.
Kullanmadığınız fazlalık eşyaları elden çıkarın. Buna kötü enerjisine inandığınız hediyeler de dahil. Bu aynı zamanda kullanabilecek nitelikte eşya ve giysileri bağışlamak için de mükemmel bir fırsat. Belki hiç giymediğiniz o palto, bu soğuk günlerde ihtiyaç sahibi bir insanı ısıtır. Bir de ekstra bilgi; çalışmayan saat, kırık tabak çanak, kurumuş çiçekler... Hepsinden kurtulun.
"Mekanı temizledik, şimdi sırada ne var?" diyorsanız; bilinçaltı ve arınma konularına da bir göz atın derim.