2 yıl önce gündeme gelen bir olaydan bahsedeceğim bugün size. Belki hatırlayanlar vardır. Thane Chiquinho Scarpa, Brezilyalı zengin bir işadamı.
Sosyal medyada yaptığı ilginç bir duyuruyla geniş kitlelerce tanınır hale gelmişti...
Scarpa, duyurusunda milyon dolarlık otomobilini bir mezar açıp gömeceğini belirtti. Mısır firavunlarına özendiğini, öbür dünyada da aracını kullanabilmek için böyle yaptığını söylemişti fakat aslında olayın iç yüzü çok çok farklıydı.
Scarpa, arabasını gömeceğini ilan ettikten sonra bunun için tarih de verdi ve medyayı malikanesine davet etti.
Hatta bununla da yetinmeyip bizzat mezar kazdığı fotoğrafları da sosyal medyada paylaştı.
E aklın yolu bir! Adama sosyal medyadan oldukça sert ve olumsuz tepkiler yağdı. Deli olduğu düşünülen Scarpa'ya arabasını hayır kurumlarına bağışlaması için de çağrıda bulunuldu.
Scarpa hiç tınmadan planına devam etti. Belirtilen günde kalabalık bir gazeteci grubunun önünde tören başladı.
Tam otomobil mezara indirildiğinde Scarpa töreni durdurdu ve şunları söyledi:
"Milyon dolarlık otomobilimi gömeceğimi söylediğim için beni kınadınız.
Halbuki birçok insan benim bu arabamdan çok değerli bir şeyi sürekli toprağa gömüyor. Kalpler, karaciğerler, akciğerler, gözler ve böbrekler toprağa gömülüyor.
Bu aptalca. Dışarıda organ nakli bekleyen o kadar çok insan varken bu sağlıklı organları gömüyoruz. Bu dünyadaki en büyük israf. Otomobilim, bununla karşılaştırıldığında hiçbir şey. Bir organdan daha değerli hiçbir şey yok, çünkü insan hayatından daha değerli bir şey yok.
Burada organlarımı bağışladığımı şu an resmen açıklıyorum." Bu ilginç kampanya etkisini göstermiş ve bir ay içinde organ bağışları tam tamına yüzde 31.5 artmış.Bir başka örneği de basitçe şöyle verelim; Afrika'daki açlıkla ilgili bir rapor sunuluyor ve Afrikalılar için o toplantıda bağış toplanıyor. Belli bir gelir elde ediliyor.
Aynı sivil toplum kuruluşu, bağış yeterli gelmeyince bir de şu yolu deniyor.
Konuşmacı, Afrika'da açlıktan ölen bir küçük kızın vasiyetini okuyor.
Tabii dinleyiciler hemen mendillerine sarılıyor. Ardından bağış talebinde bulunuluyor.
Bu kez toplanan para, öncekinin birkaç katı! Amaç aynıydı, asıl mesaj aynı. Fark eden ne peki? Evet, rakamlar inandırıcılığı artırır ama etkileyiciliği?
Hayır. Etkileyicilik, ancak ortada kişisel bir öykü, yani kolaylıkla özdeşleşilebilecek bir insanlık durumu varsa mümkündür. Afrikalı küçük kız çocuğu, bizi konuya direkt olarak bağlar.
Yoksa tanımadığınız bin kişinin ölümü sizin için bir istatistiktir.
Eğer tanıdığınız bir kişinin ölümünden bahsediyorsak o en hafifinden trajedi, çok yakınınızsa kıyamettir. Sunumlarınızda ya da kişileri etkilemek üzere yaptığınız her işte, öykünüz kadar varsınız.