• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ağlamak ve anlamak HAKAN URGANCI

Ağlamak ve anlamak

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.12.2017, 00:00

İki tür yazı var, kabaca. Akılla yazılanlar ve yürekle yazılanlar. Okur, akılla yazılan yazıları ancak kendi fikrini onaylarsa beğenir. Yürekle yazılan yazılara ise aşık olur. Ben Mr. Spock karakterli bir adam olduğumdan genelde akıl yazıları yazarım, herkes de aklı ölçüsünde beğenir ya da beğenmez.
İçten içe duygusal bir yapım olsa da belli etmediğim söylenir. Kolay ağlayamam.
Ancak emin olduğum bir şey var ki, yürek hep akıldan güçlü ve daima haklı...
Kendini sözel olarak iyi ifade edebilen biri olduğum için ağlamak benim için bir ifade aracı olmadı hiç. (Kaldı ki, bu daha çok kadınların bir aracı sayılır.) Ancak her istediğimde ağlayamamak, duygumu boşaltmak anlamında bir eksiklik de doğurdu.
Öz farkındalığı yüksek biri olduğum halde sorunlarımı çoğu kez çözemedim.
Profesyonel yardıma da direnen lanet bir aklım vardı çünkü ve ağlamak denen kanalizasyon sistemim fena halde tıkalıydı...
Ve bir duyguyu boşaltmadan ondan temelli kurtulamazsınız, dostlar.

ÇARESİZLİĞİN BELGESİ

'Ağla' diyor Mevlana. 'Ağla ki can meydanında yeşillik bitsin...' Ne muhteşem söz! Ağlamanın ömrü uzatma, duyguları boşalarak ifade etme gibi sayısız faydası yanında ihtiyacın olan ilahi yardımı ulaştırmak gibi de bir fonksiyonu olmalı. Kul sıkışmayınca Hızır'ın yetiştiği nerede görülmüş? Ağlamak kadar çaresizliğin resmi belgesi sayılabilecek bir belge var mı? İşte göklerden yardım için el yazısıyla yazdığın, üstelik mürekkep yerine göz yaşı kullandığın davetiye...
Bütün bu saydıklarımın yanında ağlamanın bambaşka bir işlevi daha vardı sanırım. Tek bir harfin yerini değiştirince bunu fark ediyordunuz işte. Ğ yerine N koyduğunuzda ağlamak, anlamaya dönüşüveriyordu.
Farkındalık çiminin bitmesi için gözyaşı denen yağmurun az da olsa yağmasına izin vermek gerekiyordu. Hani, ufak bir yara izi binlerce nasihatten daha değerlidir, derler ya, o misal...

DOĞAL SIRASIYLA YAŞANIYOR

Düşünün ki uzun yolda gidiyorsunuz, otomobilinizin ön camı leş gibi toz içinde.
Önünüzü göremezsiniz. Bunun için silecek tuşuna dokunmak yeterlidir oysa. İşlem bittiğinde, gittiğiniz yolu eskisinden daha iyi görüyor olursunuz. İşte öncesinde ağlamak da yüreğinizdeki kiri tozu atar ve kalıcı anlayış işte o zaman hasıl olur. Birini ya da kendini ya anlayacaksın, ya da ağlayacaksın. Muhtemelen ikisi de doğal sırasıyla olacaktır. Anladım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA