• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmirli her gazeteci Şevket Ağabey’i özler

HÜROL DAĞDELEN

İzmirli her gazeteci Şevket Ağabey'i özler

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22 Ekim 2013
Topluma hizmet veren kurumların yüreğinde yetişen insandır duayen... Mesleğinin önderi, bir bilenidir. Daha da ötesinde mesleğinin aynasıdır.
Bizim mesleğin, yani gazeteciliğin de usta isimleri, yaratıcı ve çalışkan öncüleri vardır, onlara hiç düşünmeden "duayen" deriz biz.
Çünkü onlar meslekleri için yaşarlar.
Bu yüzden her şeyi ona danışır, her şeyi ondan ister, en zor günlerde "kurtuluş" reçetesi arar, yeni fikirler edinmek ister, bir de üstüne "gel ve yap" deriz.
O da hiç gocunmadan, "ben üstadım" demeden, elini kağıdı kalemi alır, ekran karşısına geçer, yeni sayfalar yaratır, yeni markalar üretir.
****
Bu isimlerden biri de Şevket Özçelik'tir, her zaman yüreğinde yaşamıştır mesleğini...
1989 yılında başladığım meslek hayatımın, örnek gazetecilerinden biridir Şevket Özçelik... Ben, hastalandığı güne kadar, böylesine ölümüne çalışan, fikir üreten, gençleri gazetecilik mesleğine ısındıran, ilkelerini sonuna dek savunan, gerçekçi olan, "olmaz"ı olur kılan, insana meslek aşkı aşılayan çok az gazeteci tanıdım.
Şevket Özçelik, mesleğime başladığım yıllarda da özel bir insandı, bugün de...
Onun bedenen göçüp gitmesi, "gazeteci" ruhunu söndüremez yüreğimizde...
***
Bizler için Şevket Ağabey, çıkış yolu, yeniliğin ruhu, cesaretin simgesi, gazeteciliğin kimliğiydi.
Bir insan politikadan, magazinden, spordan, ekonomiden bu kadar mı iyi anlar.
Bu kadar mı özümser, bu kadar mı inatçı yaşar mesleğini...
Şevket Ağabey öyleydi: kırmızı çizgileri olan, prensiplerinden ödün vermeyen, gazeteciliği her açıdan yaşayan "duayen" bir gazeteciydi.
Her şeyini paylaşan... Yani mesleğinin tüm ince çizgilerini, sırlarını gençlerle ortak hayata geçirendi o...
İyi bir öğretmen, sabırlı bir dinleyiciydi.
O bizim ağabeyimizdi.
Işıklar içinde yatsın, onu çok özleyeceğiz.

En zor anımda onlar yetişti

İnsan için birçok zor an vardır; O hiç söylenmeyecek sözlerin karşılığının nasıl olacağını beklerken örneğin ya da iş başvurusunun nasıl yanıt bulacağını heyecan içinde yaşarken...
Hepsinin de aynı önemi vardır insan için... Zor, tuhaf, anlaşılmaz.
Yüreğiniz hop oturup hop kalkar, mideniz kasılır, dudaklarınız kilitlenir.
Sanki başka bir alem, başka bir duygudur o...
***
Ama sanırım en zor an, aracınızla giderken lastiğin patlamasıdır.
İnanın bana, cehennem azabı gibi. Tam bir sabır sınavı. Hele bu, kapalı bir alanda, bir karayolu tünelinde başınıza gelirse...
Ben yaşadım örneğin, fena halde gerildim, kendime öfkelendim.
Aslında deneyimliydir bu tür konularda ama bir o kadar telaşlı.
Hemen aracımı sağa çekip; park işareti, vızır vızır işleyen diğer araçlar görsün diye, biraz öteye yerleştirirken de hiç sıkıntılı değildim.
Bijon anahtarını alıp işe koyulurken de...
***
Ancak ne zamanki vidalar, o kadar müdahaleme rağmen (!) bir milim bile ilerlemeyince aldı beni bir telaş...
Gecenin saat 01.30'u... Bu saatte kimi arar, yardım isterim. Hemen eşimi arayıp durumu bildirdim. Sonra da can dostum, gençlik arkadaşım
Gürsel'i aradım.
"Böyle bir durumda insanın yakın bir dostunun olması, dünyanın en güzel şeyi" diye düşünürken, hele arkadaşından 'merak etme, yakın bir zamanda yanındayız' diye yanıt almışken, bir anons duydum, kısa ve net:
"Sayın sürücüler, tünelde sorunlu bir araç var, lütfen dikkatli olun."
***
Bu arada ben kanter içinde kalmışım, habire yükleniyorum vidalara. Ama "Nuh diyor peygamber demiyor" elin hurdaları...
Az sonra bir karayolları aracı yanaştı yanıma... İçinden iki kişi indi, gülen bir yüzle ve "geçmiş olsun beyefendi" sözleriyle...
Hemen işe koyuldular, ama o da ne, vidalar zoda olsa söküldü ama tekerlek bu kez inatçı mı inatçı...
Çıkmak bilmiyor yuvasından.
İnanın, 45 dakika uğraştık, sonunda bir kalas vuruşuyla inançı tekeri çıkarabildik yerinden...
***
Demek istediğim yaşadığım mekanik zorluk değil. Her şoförün başına gelebilir ama insanın burada aradığı tek bir şey var, yalnız olmadığını hissettiren umut insanları...
Sonunda yedek tekeri taktık ve yola koyulduk. İşte o insanlar sayesinde...
Düşünebiliyor musunuz, İki ya da üç saat yardım bekleyeceğin Bayraklı Tüneli'nde ışık oldular bana...
İnsanın işini sevmesi ve ciddiye alması budur işte. Bu görünmeyen umut insanları, bir gün size de yardım taşıyabilir.
Önemli olan, insanca hizmet, insanca sevgi.

GÜNÜN SÖZÜ
Övülmek isterseniz, alçakgönüllülüğü yem olarak kullanabilirsiniz.
Chesterfield


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.