Kuşkusuz her ülkenin, yaşanan döneme ait bir kahramanı vardır; bağımsızlığa kavuşturan bir lideri ve de savaşlar kazanan komutanlar zinciri...
Tarih kitaplarından okuyor, bununla da yetinmiyor, sinemada izliyoruz.
Çünkü, özellikle 1800'lü, 1900'lü yıllar dünyada savaş, mücadele ve yoksullukla geçti.
Her ülke bağımsızlık savaşı verdi, emperyalizme, köleliğe, varoluşa...
Bunun için kahramanların hepsi gönüllerde, kalplerde yaşar.
Ama gidin bakın, hiçbir ülke insanı, hele aradan da 100 yıl geçmişse, peşinden yürümez, ilkelerini haykırmaz, yürüyüşler yapmaz, kişiliğine sahip çıkmaz.
Günü gelince sıradan bir anma töreni, bir iki söyleşi yapar geçer gider.
Kuşaklar, liderlerini kitaplarla görür, tanır ve yaşar. Çünkü o kendi dönemini yaşamış bir liderdir.
Çünkü etkisi, gücü doğrultusundadır.
Bugün, hangi ülkede, bağımsızlık lideri için yürüyüş yapan, gösteri düzenleyen, hayatı pahasına sahip çıkan, ilkeleriyle övünen, bu uğurda sokağa dökülen milyonlar gördünüz?
Sadece Türkiye'de... O isim de Mustafa Kemal Atatürk...
***
Büyük Atatürk'ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir, her yıl artan ziyaretçi sayısıyla rekorlar kırıyorsa, bu yıl sayı 1 milyonu aşmışsa...
Bir insan selini düşünün ki, Ata'nın mirasından biri olan "Andımız"ı hep bir ağızdan okumak için, İzmir'de Gündoğdu Meydanı'nı ve Kordonboyu'nu taklım tıklım dolduruyorsa; 9 Kasım akşamı sabahın erken saatlerinde kıyıya akın edip akşam saatlerinde denizden gelecek Atatürk siluetini izlemek için saatlerce bekliyorsa, ertesi gün de ölüm yıldönümünde on binler, onun için yürüyüş yapıyorsa...
Karşıyaka gibi köklü bir futbol takımı, formalarında Atatürk fotoğrafıyla maça çıkıyorsa...
Fenerbahçeli futbolcu Gökhan, galip geldikleri Galatasaray maçından sonra, yıllar sonra ilk kez dostça yaşanan derbiyi örnek gösterip, "10 Kasım'a, Atatürk'e yakışan bir geceydi" diye söylüyorsa...
Atatürk için söylenen "Olmasaydın olmazdık", twitter'den, facebook'dan en çok paylaşılan bir "atasözü" oluyorsa, birileri buna çamur atsa da, en okkalı yanıtı yine buradan alıyorsa...
Yurdun dört bir yanında, İstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da milyonlar ellerinde bayraklarla, çiçeklerle, Ata'sını anıyorsa...
Ve bu sahneler ölümünün ardından 75 yıl geçtiği halde, son yıllarda daha sk yaşanıyorsa, bu toplumun birilerine söylemek istediği çok önemli şeyler var demektir.
Her şey açık ve net.
***
Şöyle bir belleğinizi yoklayın, bir asıra yakın süredir dünyada bu kadar özlemle, sevgiyle, umutla, minnetle anılan bir başka lider var mı?
Bu kadar uzun bir süre, hayır.
Dünya, böyle bir özlemi, hiçbir lider için duymamıştır, hiçbir resmi kayda da geçmemiştir.
GÜNÜN SÖZÜ
Elinizi kalbinize götürün ve bir düşünün. Var mı dünyada, bir halkın Atatürk'e duyduğu sevgi ve saygı gibisi...
Karaosmanoğlu özel bir insandı
Bu ülke çok büyük insanlar yetiştirdi; liderler, büyük yazarlar, bilim adamları, ekonomistler, siyasetçiler, gazeteciler, sanatçılar, yürekli insanlar..
Hepsi bir şekilde iz bıraktı, yaptıklarıyla, yazdıklarıyla... Çoğu, ülkenin kaderini değiştirdi, yaşam biçimimize renk getirdi, toplumsal bilincimize katkı yaptı.
Ve ne gariptir ki, aramızdan sessizce çekip gitti.
Tıpkı Atilla Karaosmanoğlu gibi.
***
Türkiye'nin en başarılı ekonomistlerinden biri olan Dünya Bankası'nda uzun yıllar görev yapan, o çalkantılı yıllarda Türkiye'yi ekonomik krizlerden Karaosmanoğlu'nu en çok babamdan dinledim, çocukluk yıllarımda...
Rahmetli babam Karşıyaka Erkek Lisesi'nde birlikte okumuş Karaosmanoğlu ile...
Hep bana anlattı onu; matematik dehasıyla, zekasıyla, öğretmenlerini bile alt eden kültürüyle hep aramızda oldu.
Yetişme çağındaki bizler için ideal örnekti, ulaşılması gereken bir "cesur yürek"ti.
Hep bilinçaltıma bunu işledi babam... Bu yaşa geldim, hiç çıkmadı.
***
Dün gazetelerde gördüm ölüm ilanını... Sanki yüreğimden bir parça koptu gitti.
Sessiz, sedasız.
Oysa, bilmeden "beni başarıya şartlandıran" bir dehayı kaybetmiştik.
O yürekli bir İzmirliydi... Türkiyemiz için yaptıklarına binlerce teşekkür.
Işıklar içinde yatsın.
