Çevreyi korumada farkındalık yaratmak

Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras; ne para, ne mülk, ne zenginlik, ne şan şöhret ne de iştir, sadece çevre bilinci...
Çünkü sağlıklı, özgün ve bilinçli bir yaşam kültürünü oluşturmak, çevreyi korumak, insanları bilinçlendirmek ve doğayı sahiplenmekten geçiyor.
Yaşadığımız mahalleyi, sokakları, okulu, denizi, doğayı, dereyi, çarşıyı, kirlilikten ve bencillikten korumak, insanlığın biricik görevi olmalı... Bunun için de çocuklara, gençlere çok büyük işler düşüyor. Biz büyüklerin hatalarından ders alıp kendi geleceklerini sağlıklı bir yapı üzerinde oturtmak için verilecek savaşta ön safhada yer almalılar...
Bizleri uyandırmak ve utandırmak adına...
***
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencileri bir süredir, bu toplumsal bilinç yolculuğunda, önemli aşama kaydettiler.
Bölümün "Topluma Hizmet" dersini birebir yaşıyorlar, insanlarda çevre bilinci oluşturmak için müthiş bir gayretin içindeler...
Üniversite öğrencileri, metroda, otobüste, vapurda, yerden bir çöp alıp çöp kutusuna atanları alkışlıyor, ödüllendiriyor, yere çöp atanları nazikçe uyarıyor, insanlara anlattıkları küçük anektodlarla bilinç yolculuğuna ortak ediyorlar.
Bunlar tamamen spontane ve önceden hazırlık yapmadan, habersiz...
Ayrıca kanalizasyon ve sanayi atıkları konusunda sorumluları belirliyor, temasa geçiyor, bilgilendiriyorlar.
Bununla da yetinmiyor, ilkokullarda düzenlenen seminerlere katılıyor, küçük beyinlerde farkındalık yaratıyorlar.
***
Gençleri bu konuda bilinçlendiren ve yüreklendiren iki isim var, ekibin eğitimcileri proje sorumlusu Bahriye Gülgün ve koordinatör Melek Balseven...
İki eğitimci de, bu işe "tutkulu" bir çabayla sarılmış ve öğrencileri için müthiş emek vermişler...
Çalışmanın esas amacı, toplumda çevre konusunda farkındalık yaratmak... İşin özü toplumda çevre duyarlılığı, temiz çevre bilinci oluşturmak...
Çalışma, dediğim gibi çok boyutlu... Örneğin bir süre önce kurdukları "Atık Atölyesi"nde, sadece ülkemizde değil, dünyaya örnek olacak bir çalışmaya imza atmışlar.
Çalışma, "her atık çöp değildir" mantığı üzerine kurulu... Bunun için de müdürlüğünü Oya Ada Taş'ın yaptığı Çiğli İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Dekoratif El Sanatları Bölümü ile işbirliği yapıp, sergi açmışlar...
Okulun el sanatları öğretmenleri Şükran Dağdelen ve Ayfer Uzuner'in çalışmalarıyla atıklardan oluşan birbirinden özel, hayranlık uyandırıcı eserleri de kamuoyuna sunmuşlar...
Amaç, atıkların da bir sanat eserine dönüşebileceği, yaratıcılığı teşvik edici bir dünya görüşünü, bir emeği ortaya koymak...
****
Şunu gerçekçi bir bakışla ortaya koyalım.
İçinde yaşadığımız topluma çevre bilinci kazandırmak için savaşmak, kolay bir şey değil, hele bizim gibi "her şeyi ben bilirim"ci, "hatalarını kabullenmeyi"ci, "ders almayı reddedici" bireylerin çokluğu göz önüne alındığında...
Yoksa bizim çocukluğumuzdan bu yana, okullarda, aile içinde, çevremizi temiz tutma eğitimi hep vardı...
Bugün geldiğimiz durum ortada...
Ancak hiçbir şey için geç değil, umut hiç tükenmemeli...
İşte bu yüzden; bu ülkede birileri inatla çevremizi koruma, geleceği çocuklarımıza "sağlıkla" kazandırma konusunda çok zor bir uğraş içerisinde; hem de yılmadan, umutla...
Tıpkı Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Bölümü öğrencileri ve onlara ışık olan eğitimcileri gibi...
Yüreğim onlarla...