• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yüksek idealleri olan bir toplum HÜROL DAĞDELEN

Yüksek idealleri olan bir toplum

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.11.2015, 00:00

Bugünkü yazıma iki özel insanın, iki devrimci ve insan hakları savunucusunun sözleriyle başlamak istiyorum. Çünkü bu iki bakış açısı yaşadığımız coğrafyaya "net bir yaklaşım" bana göre....

İlki bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz, ölümsüz liderimiz Atatürk'ün 1931 yılında, söylediği ve çevresindekilere not ettirdiği felsefi bir tanımlama:

"İnsanları mutlu edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insani olmayan ve son derece üzücü olan bir sistemdir. İnsanları mutlu edecek tek vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan hareket ve enerjidir. Dünyanın barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır."

İkincisi de Küba devriminin öncü isimlerinden Che Guavera'nın sözleri:

"Hayat ne aşk davasıdır ne de ekmek kavgasıdır. Hayat insan kalabilme mücadelesidir. Şerefinle, namusunla, onurunla..." Sözün özü, insan kalabiliyor muyuz?

****

Türkiye'de önemli olan şey, insan olma sürecinde geldiğimiz nokta... Atatürk'ün söylediği gibi, "yüksek ideal yolcuları"ndan biri miyiz? Yoksa Che Guavera'nın sözünü ettiği "Şeref, namus ve onur" mu madalyamız? Bunu anlamak için 5 ay içinde iki kez gerçekleşen seçim ortamını görmek ve yaşamak yeterli bence...

İlkinde halk, "barışın, uzlaşın" şansı verdi, olmadı; çünkü kişisel çıkarlar, toplum çıkarının önüne geçti. O zaman halka "adaletli" diyenler; insanlar ikinci seçimde, ülkesinin içine düştüğü kaos ortamından çıkmak için "en güçlü" olarak gördüğü iktidara, yeniden tek başına iktidar olma şansı verince, cahil, aptal oldu.

Önce şu ikilemden kurtulmamız lazım. İçinde yaşadığımız toplum, duygusal refleksleri olan bir topluluk... Önce insanımızı anlamak lazım... Bu yüzden, toplumu suçlamak yerine gerçeklerle yüzleşmek gerek...

****

Yani partilerin topluma nasıl baktığı öncelikli hedef noktamız. İnsan kalabilmenin başlıca hayat kaynağı, içinde yaşadığı toplumun adaletine güvenmektir. Liderler hep güvendi ve halkıyla birlikte yeni bir toplum inşa etti.

Atatürk devrimlerini ortaya koyarken yalnızdı; çünkü kimse onun bir gün Cumhuriyeti ilan edeceğini, devlet yönetimini halka vereceğini düşünmemişti. Çoğu saltanat yanlısıydı; bu yüzden, birçok silah arkadaşı Atatürk'le ters düştü.

Ama o halkının adaletine, sağduyusuna inandı, halk da O'na... Kurtuluş Savaşı'nı halkıyla omuz omuza kazandı. Sonunda Türk insanına ödülü, tam bağımsız laik Cumhuriyet oldu.

Keza Gandi, Hindistan'ı kaostan çıkarmak için, halkının yanı başında bir derviş gibi yaşadı. sorunlarını dinledi, çıkış yolları aradı ve bugünkü modern Hindistan'ın temelini attı.Ve Fidel Castro ile el ele veren Che Guavera'nın tek güvencesi Küba halkıydı. Omuz omuza verdiler ve bugünkü komünist Küba'yı kurdular. Bu öyle bir bağlılık ki, her türlü entrikaya göğüs gerip boşa çıkardılar. Komünizmin babası Sovyet Rusya bile yıkıldı ama Küba halkI dimdik ayakta.

****

O nedenle hiçbir şey için umutsuz olmaya gerek yok. Tıpkı liderler gibi, partilerin ve iktidarların da hayat kaynağı halktır. biri gelip devleti yönetir, diğeri de muhalefet eder.

Önemli olan; onurlu, gururlu, insanına sahip çıkan, kişisel değil toplumsal çıkarları yönetim felsefesi yapan, Türkiye Cumhuriyeti'ni geleceğe taşıyan iktidarlara destek vermektir.

Halk artık bir yönetimi seçti. Anlamsız tartışmalar yapmak yerine, mantıklı hareket etmenin tam zamanı...

Yoksa, hepimiz buradayız, bu topraklarda yaşıyoruz. Bu sevda için ölürüz. Yanlış yapan olursa da yakasına yapışırız.

Bu topraklar, Atatürk'ün liderliğinde tam bağımsız Cumhuriyet oldu, yakında 100. yılını kutlayacak.

İnsan olmanın şerefi, onuru ve namusuyla, yüksek ideallerle kazanılmıştır bu topraklar...

Farklı görüşlere sahip olabiliriz ama 80 milyon, biriz ve burdayız. Tüm kalbimizle, Atatürk'ün armağan ettiği "Türkiye Cumhuriyeti'ni ve bağımsızlığımızı Misak-ı Milli sınırları içinde korumak" tek amacımız olmalı.

Bu ülke hepimizin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA