Bilgi birikimi, yetenekleri ve mesleki kariyeri güçlü ve donanımlı olan her insan, yaşadığı toplumda iz bırakır. Bunu bilerek ya da bilmeden yapar. Ancak onları izleyen bir çift göz mutlaka vardır. Bir gün çalıştığınız kuruma bir telefon ya da evinize bir davetiye gelirse, işte o zaman, yaptığınız çalışmalar, topluma verdiğiniz hizmetler gözünüzün önüne gelir; birileri onur ödülü almanız gerektiğini size hatırlatmıştır.
Kendinizle gurur duyarsınız.
**
Ege Life Dergisi de işte bu amaçla, "10. Yıl Onur Ödülleri" adıyla bir etkinlik düzenledi ve "Kültür Sanat", "Moda", "Kadın", "Çevre" ve de "Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 dalda "onur ödülü" vermeyi kararlaştırdı. Önceki gün, mesleğinde isim yapmış kişilerden oluşan jüri, ödül almayı hak edenleri belirledi. Sahne Tozu Tiyatrosu, moda tasarımcısı Ertan Kayıtken, EGİAD Başkanı Seda Kaya, Seferihisar Belediyesi'nin "Doğa Okulu" ve Karşıyaka Belediyesi'nin "Karşıyaka'nın Filizleri" projeleri...
Ödül töreni, 31 Mart akşamı Tepekule'de yapılacak bir geceyle sahiplerini bulacak.
**
Gelişmekte olan toplumlar; mücadeleci insanlara, kendisini geliştirecek benzersiz projelere ve insanına verilen emekle bir değer kazanır.
Ülkemiz gelişmekte olan bir toplum; yeni fikirlere, heyecanlara, lider kimliklere her zamankinden çok ihtiyaç var. Ödüle layık görülen isimler ve özellikle projeler, Türkiye'nin aydın şehri İzmir'e emek vermenin bir ödülü bence...
Bu açıdan bakınca "Ege Life Dergisi" önemli bir misyon üstlenmiş, yaşadığı şehri ve insanını düşünenleri ortaya çıkararak, hem bu kişilere hem de projelere sahip çıkılmasının önüne açmış...
Bir kent, insanına değer verirse yücelir. Değer verdikçe de, geleceğini zenginleştirir.
Ege Life bunu yapıyor.
Mizahın peşinden giden kazanır
Her zaman söylemişimdir. Yeni Asır'a ilk girdiğimde, gazetenin muhteşem bir mizah eki vardı, "Gıcık" diye..
Mizah anlayışı ve esprileriyle, dönemin en iyi mizah dergileriyle yarışırdı. Duayen karikatürist Eflatun Nuri'nin yönetiminde genç ve yetenekli bir kadrosu vardı. Yazı İşleri'nde işim bittiğinde onların yanına gider, karikatürleri nasıl yaptıklarını izler, espri patlaması sohbetleriyle keyifli dakikalar geçirirdim.
Özellikle onların olaylara hızlı tepki vermesini ve kıvrak mizahi zekalarını hayranlıkla izlerdim.
**
Gel zaman git zaman, ekip dağıldı. Bazıları bir başka kente gitti, kimileri de İzmir'de çeşitli gazete ve dergilerde karikatür çizdi, isim yaptı.
Şimdi o ekipten bazı isimler yeniden bir araya gelmiş ve Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ın davetiyle yeniden mizah dergisi çıkarmaya başlamış... 32 sayfa dopdolu bir dergi...
Yeni Asır'ın Gıcık ekinde yetişen İzmirli karikatüristler Mustafa Yıldız, Sadık Pala, Ömer Çam, Engin Boğaz, Özhan Mercan, Lütfü Çakın, Mehmet Tevlim, Mukadder Özakman yazı ve karikatürleriyle dergiye can veriyor. Hepimizin yakından tanıdığı İbrahim Ormancı da "İbrahim'in Gör Dediği" başlığı altında yazılarıyla dikkat çekiyor. Derginin genel koordinatörü ve mizah yönetmeni ise Mustafa Yıldız.
**
Bir dönem, bizleri kahkahaya boğan arkadaşlarımı yine aynı çaba içinde görmek, mutlu etti beni, umut verdi. Tabii bu çabada Başkan Karabağ'ın ileri görüşü ve "mizah dergileriyle yetişen bir neslin" temsilcisi olmasının payı büyük...
Çünkü mizahın peşinden giden kazanır.