Her ne kadar cinsel ilişki cinsel organların beraber olması ile gerçekleşse de ilk başlagıcı yani cinsel uyarılma insanın kafasında başlar. Yani hiçbir bedensel temas olmadan da uyarılabilirsiniz veya her türlü bedensel temasa rağmen uyarılmayabilirsiniz. Film seyretmek, hayal kurmak, düşünmek, dansetmek veya bir bakış, koku, müzik ve kimi zaman çok sıradan bir davranış bile cinsel yönden uyarıcı olabilir. Cinsel uyarıcıların çoğu birçok insan için ortakdır ancak bireysel farklılıkların sayısı hiç de az değildir. Genellikle ilk cinsel uyarı görseldir. Bu nedenle giyime ve süslenmeye özen gösterilir. Günümüzde birçok erkek kadınlarda en çok dış görünüşe önem verir. Laf aramızda bazı erkekler en çok karaktere önem verdiğini savunabilir. Ama gelin görün ki seçimler sırasında kalça güzelliği genellikle ön plandadır. Kadınlar ise çoğunlukla erkeklerin fiziksel özelliklerinin yanı sıra sosyoekonomik özelliklere biraz daha fazla önem verirler. Kadınlar erkeklerdeki yakışıklığa, temiz ve bakımlı olmaya önem verirler, verirler ama esas seçimlerinde genellikle cüzdansal özellikler ağırlıktadır. Beğenilerdeki bu farklılığın nedeni, kadın ve erkek doğasından ziyade küçük yaşlardan itibaren verilen eğitimin özelliklerindedir.
3 GÜN ÖNCE BAŞLAR
Cinsel ilişkide en önemli uyaran iletişimdir. Cinsellik de nihayetinde bir bedensel iletişimdir. Birçok zaman bir bakış veya göz süzüş ilk iletişimdir. Ama en önemli olan sözel iletişimdir. Cinsel ilişkiden önce sözel ilişki gelir. Duyguların düşüncelerin ve beklentilerin konuşulması çok önemlidir. Ustalardan biri "Kadın ile erkek arasındaki cinsel ilişki akşam yemeğinde başlar" demiş. Bence bu deyiş biraz eksik. Aslında akşam yemeğinde değil sabah kahvaltısında başlar. Hatta üç gün öncesinde veya bir hafta öncesinde başlar. Eşiniz ile genel olarak iletişiminiz iyi ise doğal olarak cinsel iletişiminiz de iyidir diyebiliriz.
VERDİĞİNİZ KADAR ALIRSINIZ
Birçok gece kulübünde konsomatrisler çalışır. Bu konsomatris bayanların işi gelen erkek müşterileri ile içki içmektir. Konsomatris bayanlar erkeklere içki ısmarlatırken onların egosunu okşamayı ihmal etmezler. Olayın püf noktası da bu ego okşanmasıdır.
Yani erkeği "yakışıklı, çekici, sevimli ve eğlenceli" olduğuna ikna etmektir. Yani erkek kendisini çok iyi hisedecek, tabii ki bolca içki ısmarlayacak ama keyfi de çok iyi olcaktır. İşte bu işleme konsomasyon denilir. Elbette ülkemizdeki evli kadınlar kocalarına yeterince konsomasyon yapsalar mevcut gece kulüplerinin çoğu kapanırdı. Şimdi, bu satırları okuyan sevgili okur diyeceksiniz ki "sadece kadınlar mı Konsomasyon yapmalı" Elbette hayır. Elbette kadınlar erkeklerin ve erkeler de kadınların egosunu okşamalıdır. Ne kadar verirseniz o kadar alırsınız. Aslında iyi veriyorsanız daha fazlasını alırsınız. Eğer eşinize yönelik negatif duygu birikimleriniz varsa işiniz zorlaşabilir .Bazı insanlar bu satırları okuduktan sonra, "ama önce o bana iyi davransın" diyebilir. Böyle bir önşartı olanların bir şeyler kazanması çok zordur.
Cinsel ilişki bir duygusal alışveriştir. Sabah kahvaltısında eşinize verdiyseniz, akşam yemeğinde onun egosunu ne kadar okşadıysanız yatakta da o kadar karşılığını alırsınız.