Yıl 1987. Naim Süleymanoğlu halterde dünyayı kaldırıyor, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonluklarıyla tüm sporseverlerin bir idolü haline gelmiş durumda.
O yıllarda TSYD İzmir Şubesi Başkanıyım.
Kabul eder mi tereddüdü içersinde büyük şampiyonu İzmir'e davet ettim incelikle, "Gelirim. Seve seve" dedi. İzmir B.Ş.B. Başkanı Dr. Burhan Özfatura ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri'nin de katkılarıyla büyük şampiyonu ağırlama onurunu yaşadık.
Yine o zamanki Büyük Efes Oteli'nde güzel bir tören yaptık, plaket verdik
İZMİR TURUNDA ÇOK MUTLUYDU
Naim'le İzmir turumuzda efsane sporcu inanılmaz derecede keyifliydi. Kadifekale'ye çıktık, Karşıyaka'yı dolaştık. Kemeraltı'nı gezdik.
İzmirliler her geçtiği yerde sevgi seliyle kucaklıyordu onu. Yürüyemiyorduk adeta.
Faytona bindik, Alsancak'a kadar Kordon Turu attık. "Bursa güzel şehir ama İzmir'e de bayıldım. Tam yaşanacak yer" dedi. Efes Oteli lobisinde biraz Bulgaristan-Türkiye bağlantısını konuştuk. O devirde Bulgarların Türkler'in yoğun yaşadığı Kırcaali'deki baskılarından sözetti, "Ailece bir an önce Türkiye'ye göçmeyi düşlüyorduk. Sonunda Başbakanımız Turgut Özal sayesinde özlemimize kavuştuk. Anavatanımızda çok mutluyuz" dedi. Naim Süleymanoğlu ile İzmir saatleri rüzgar gibi geçti. Ayrılırken kucaklaştık. Nereden bilebilirdik ki bu kutsal şampiyonun daha hayatının baharında 50 yaşında ebediyete göçeceğini. Sadece Türkiye değil, dünya, gelmiş geçmiş en büyük 3-4 sporcusundan birini kaybetti. Futbol Pele'yi, basketbol Michael Jordan'ı, atletizm Carl Lewis ve Usain Bolt'u nasıl unutamıyorsa ağırlığının üç katını kaldıran adam Cep Herkül'ü Naim'i de tarih, şeref kürsüsüne altın madalya ile yerleştirecektir. Onu hiç unutmayacağız. Ruhu şad olsun.