G.Saray geçtiğimiz sezona kıyasla topa daha çok sahip olan, orta sahada üstün bir görüntü çizen, daha hızlı çıkıp, rakibin direncini kıran bir görüntüye sahip.
Bunda Bruma ve Tolga'nın katkısı büyük. Tolga'nın oyunu iki yönlü oynayan genelde de topu olumlu kullanan stili ve Bruma'nın ani ataklardaki rolü takımın her zaman aktif olmasını sağlıyor. Ve Sneijder'ın tecrübesiyle de orta alandaki bariz üstünlük göze çarpıyor. Fakat tüm bunlar dün gol noktaları için yeterli değildi. Çünkü ilk iki maçın skoreri Eren'i bu sistemin içine dahil etmediğinizde bağlantı eksik kalıyor. Top alamayan Eren de geriye daha çok gelince hücum gücü zayıflıyor. Ve daha çok dış şutlarla skoru değiştirmeye gayret eden bir takım ortaya çıkıyor. Riekerink'in Selçuk tercihi anlaşılır, Yasin'i çıkarması ise tartışılır ancak en azından maçın son bölümlerinde Sinan Gümüş ile kaleye yakın oynamayı seven isimlerini artırmasını beklerdim.
Sigthorsson ve Podolski'nin dönüşüyle bu bölgedeki sorun çözüme ulaşacak ve G.Saray daha çok hücumcu ile ileride daha fazla pozisyon bulacaktır. Kuşkusuz bu dörtlüden en formda olanlar forma savaşı verecek ve bu durum da G.Saray'a yarayacak.
Riekerink dün buna benzer bir mesajı Selçuk İnan'a ileterek "İyi değilsen kenarda olursun" dedi. Geçtiğimiz sezonlarda kötü oynadığı dönemlerde bile 11'de şans bulabilen Selçuk'un da forma için artık daha çok çalışması gerekiyor. Kayserispor'a gelince. Geçen sezon toplamda 14 gol atmış bir forvet üçlüsü (Nakoulma 6 gol, Welliton 6 gol, Umut 4 gol) ile mücadele ettiler. Ancak onlarda da G.Saray'da olduğu gibi bağlantı eksikti. Hal böyleyken beraberlik maça en uygun düşen netice oldu.