Yaşayan efsane Al Pacino, Tony D'Amato isimli bir Amerikan futbolu antrenörünü canlandırdığı "Kazanma Hırsı" filminde takımına yaptığı konuşmada şöyle der: "Herkes yanındaki takım arkadaşına dönüp baksın. Siz düştüğünüzde sizi kaldıracak olan odur. Ya da siz ilerleyesiniz diye düşecek olan da odur." Bu üç cümlenin birleşimi takım sporlarındaki dayanışmanın önsözü gibidir. Bir takımda herkesin görevi farklıdır. Ancak hedefleri her zaman aynıdır. Tüm bunların yanında hem dayanışma hem takım içi rekabet olmalıdır ki takım ayakta kalabilsin. Bize daha yakın olan meşin yuvarlaklı futbolda ise teknik adam önce idealini arar. Sonra da o ideali zorlayacak isimlerini belirler. Yedek kulübesi ideal 11 kadar önemlidir. Yedek kulübesi ideal 11'i değiştirir, dönüştürür. Bazen kulübedekiler başrole terfi eder performansları ölçüsünde yönetmenin en güvendiği oyuncusu olabilirler.
EKSİK TARAFIMIZ
Son zamanlarda bizim ligimizdeki bazı takımların eksik tarafı işte bu.
Bazı hocaların inatla ve ısrarla aynı isimlerde diretip kulübeyi görmemesi.
Kulübedekilerin çabasının ne yaparlarsa yapsın yetmemesi. Mesela ben F.Bahçe'de Valbuena'nın şimdiye dek neden başrol oyuncusu olamadığını anlamış değilim. Başakşehir maçında Sadık dururken Serdar tercihi de pek anlamlı durmuyor.
Hatta Isla'nın kötüyken bile oynayıp Şener'in unutulması da tuhaf değil mi? Rakibi Başakşehir'in bile lider olmasına ve yine kazanmasına rağmen Adebayor gibi bir tecrübeyi kulübede harcaması, tamam bu maçta sakattı ama Demba Ba'nın 11'e yaklaşamaması da (4 maç, 72 dakika, 2 gol) söylenebilir. Belki de bu sayede gol arayışları daha çabuk sonuç alacak. Beşiktaş'ta kurtarıcıya dönüşen Kagawa'nın F.Bahçe maçı dışında başlangıç kadrosunda yer almaması. 164 dakikada 2 gol, 1 asistle oynamasına rağmen 11'deki herhangi bir ismi tahtından edememesi.
Oğuzhan'ın oynadığı son 5 maçta sadece 58 dakika görev alması. Golsüzlükten yakının Göztepe'nin golcüsüz başlama ısrarı. Jerome ve Ghilas'ın aynı Kagawa gibi oyuna sonradan adapte edilmeye çalışılması. Wallace Reis onca hata yaparken Grillo'nun ligde dakikasının olmaması. Puan kayıplarına rağmen Halil'in kulübeye alıştırılması.
Örnekler diğer takımlar üzerinden de çoğaltılabilir. Hatta bazı isimlere katılmazsınız ona da lafım yok.
Demeye çalıştığım şu. Belki de ideal 11'lerle çözülemeyenler kulübedekilerin 11'e katılımıyla çözülebilir.
Bu kadar deneyip yanılmışken bu formülü uygulamak gerçek çözüm olamaz mı?