Geçen Benfica maçı sonrası, Şenol Hoca'dan çok enteresan gelen bir açıklama, takıldı kafama... Şöyle; uzun soluklu futbol yaşamımda, maç yemeğinde 'pasta!' yemeğe zorlayan hocaya da tanık oldum, yarım bardak suyu çok görene de(!) İnadına gırtlağımıza suyu dayanını da gördüm, patlıcanı zararlı gördüğüne inanan yüzünden, patlıcana hasret kaldığımı da(!) Altmışa dayandığım şu günlerde, siyahi olarak giydirilen takım otobüsünden dolayı, futbolcuların midesi bulandığını iddia eden birine ilk kez rastladım(!) Her tarafı siyahi camlarla kaplı şirket minübüsümüze binerim de, aylardır niye benim midem bulanmaz, anlayamadım(!) Zevatı kurtarmak için 'ucuz!' bir bahane mi veya ligin en önemli Başakşehir karşılaşmasının eğer kaybı halinde, 'yorgunuz!' bahaneleri mi? Sormalıyım; 'Niye stada aynı otobüsle teşrif ettiniz, o zaman? O laflar, ulusal bir teknik adamın ağzına yakışmıyor, ki gerçek bile olsa...
Sol gözüm hikayeye balıklama dalmışken, sağ gözüm maçta... Başakşehir, yavaştan yavaştan çimdikliyor Beşiktaş'ı! Kulağından ısırıyor, ara ara! Topun bütün mülkiyetine sahiplerken Cengiz'e, Fabri'nin hareketi var, uzayda bile penaltı! Ama Cüneyt, her nedense çal-mı-yor(!) Ve Altınordulu Cengiz, o engelleyen düdüğe rağmen, öne geçiriyor takımını, eyi mi?
İkinci perde başında Ferhat'ın sakatlanması...
BJK'nin kendini evinde hissetmesi...
Quaresma'nın korner atışından, Marcelo'nun attığı golü koydum bir kenara ve Cüneyt Çakır'ın hata ve sevaplarını, tek tek kaydettim notlarıma..
Ortaya konulan mücadeleye göre karşılaşmanın hakkı, beraberlikti. O, ayrı... Ancak; bu uluslararası hakemimize gözlemci, ne not verdi? Bu, biiir! Meraktayım, O gözlemci, sevgili babasının, kaçıncı derece arkadaşıdır?
Etti, ikiii(!) Vatandaş Metin, bu sorularına ivedi yanıt bekliyor(!) Evet, Beşiktaşlı'ları bilmem ama, benim midemi, inanılmaz bulandırdı Cüneyt Hoca(!)