Ahir ömrümüzde Efsane Göztepe'nin bir neferi olarak yaşamanın gururunu taşıdık, taşıyoruz, ilelebet yaşayacağız. 1960-1970'li yılların Avrupa'da at koşturan sarı-kırmızılı takımın yaratılışında ve devam sürecinde pek çok başkan, yönetici ve Göztepe sevdalısı işadamlarının katkısı vardır. Ama Zeki Çırpıcı ağabeyimizin bu olayda aslan payına sahip olduğunu herkes bilmeli. Yönetimin kaptan köşkünde oturan Zeki ağabeyimiz kimi zaman yumuşak, kimi zaman da sert, otoriter tavırlarıyla Göztepe'nin en şaşaalı döneminin yaratıcısıdır. Zeki ağabey İzmir-Manisa arasında bir transfer köprüsü kurmuş ve rahmetli ağabeylerimiz Güler-Gürsel Aksel kardeşler ve Fikri Bayrıl'ı bu çok yetenekli üçlüyü kazandırmıştır. Ayrıca transferde yüksek ücretlerin uçtuğu dönemlerde Göztepe kadrosunu ayakta tutmak için büyük hüner göstermiştir.
MORALİMİZİ YÜKSEK TUTARDI
Futbolcuyu moralman en üst seviyede tutmak da Zeki ağabeyin hüneriydi. Örneğin "Avrupa Kupasında yarı finale çıkın sizi Londra'daki 1966 Dünya Kupasına götüreceğim" vaadinde bulundu ve yerine getirdi. Zeki ağabey tüm İzmir Kulüpleriyle dostluk ve dayanışma içersindeydi. Mazhar Zorlu, Tahir Türetken, Selçuk Yaşar, Rasih Öztürk, İbrahim Kaya, pek çok başkan ve yöneticiyle her türlü konuda İzmir'in çıkarlarını gözeten kararların alınmasını sağlardı.
Futbol Federasyonu'nda da yıllarca değerli hizmetlerde bulundu. Zeki Çırpıcı ağabeyimiz aynı zamanda Kemeraltı'nın da kralıydı. Elhamra Sinemasının yanındaki 70 80 taksi durağının işletmecisiydi, biz futbolcular maaşlarımızı oradan alırdık.
Elegan çantanın sahibiydi ve Kuyumcular Çarşısı'nda da gücü en fazla olan kişiydi.
İzmir ve Türkiye, özellikle Göztepeliler, onun gibi bir yüksek şahsiyeti çok arayacaktır.
Mekanı cennet olsun.