Yabancı istihbarat servislerinin aparatı terör örgütü PKK'nın 47 yıllık terör belasını sona erdirecek çalışmalar, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı duruşu ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin güçlü çıkışlarıyla son aşamaya geldi. Aziz Türk Milletinin iradesinin tecelligahı Gazi TBMM'de Terörsüz Türkiye-Bölge sürecinde Türkiye tarihinde yeni bir sayfasının son yaprakları yazılıyor. Erdoğan'ın sık sık belirttiği gibi, terör örgütü PKK'nın tasfiyesiyle, Türkiye dünden daha güçlü ve ihtişamlı bir şekilde dimdik ayakta duruyor. Terör örgütü PKK, Irak ve Suriye bileşenlerinin feshi ve silah bırakma kararının ardından Meclis bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, sürece özgü yasal düzenleme önerilerini içeren "politika belgesi" niteliğindeki raporun yazım aşamasına geldi. MHP, DEM Parti, Yeni Yol, TİP, EMEP, DSP'den sonra CHP de raporlarını komisyona sundu. AK Parti Grubu hafta sonunda raporu sunacak. AK Parti ve MHP, yasal düzenleme aşamasına geçilmesi için "PKK'nın silah bıraktığının devletin yetkili mercilerince kesin biçimde ilan edilmesi" koşuluna dikkat çekti. Bu koşulların yerine getirilmesi halinde yasal düzenleme için ocak ayının ikinci yarısında çalışmalara başlanabileceği ifade ediliyor.
RAPOLAR SUNULUYOR
Siyasi partilerin raporlarını sunmasının ardından komisyonun raporunu nasıl hazırlayacağı üzerinde TBMM'de görüşmeler yapılıyor. Bazı alternatifler var. Ortak rapor, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerden birer temsilcinin, ortak rapor için bir çalışma yapabileceği ve bu rapor önerisinin son bir toplantı yapılarak 51 üyenin görüşüne sunulması, uzlaşma olmazsa her siyasi partinin görüşlerinin ayrı ayrı yer alacağı bir raporlama, uzlaşılmayan noktalarda her siyasi partinin ana rapora muhalefet şerhi koyması gibi konular tartışılıyor. AK Parti kurmayları, yapılacak yasal düzenlemelerin kapsamı konusunda da aşamalı bir formül üzerinde duruyor. Örgütün silah bıraktığının devletin yetkili mercileri, örneğin MİT veya Milli Güvenlik Kurulu tarafından teyidi halinde, "güven artırıcı adımlar" kapsamında ilk aşamada, "suça karışmayanlar" yönünden bir düzenleme yapılabileceğini belirtiliyor. Bu çerçevede örgüt üyeliği, örgüte yardım-yataklık suçlarından hüküm giyen veya hakkında soruşturma olanlar hakkındaki suçlamaların örgüt kendini feshettiği için düşmesi, ancak bu kişiler için 5 yıllık adli kontrol şartı öneriliyor. AK Parti, suça karışan örgüt üyeleri yönünden ise Türk Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanmasını, örgütün varlığına son vermesi nedeniyle de "kamu vicdanını incitmeyecek ceza indirimi" uygulanabileceğini savunuyor. MHP'nin raporunda da "silah bırakma, adli süreç, rehabilitasyon" olmak üzere üç aşamalı süreçten söz ediliyor. Buna göre; ilk aşamada silahların eksiksiz bırakılması, ikinci aşamada örgüt mensuplarının adli mercilere teslim olması, üçüncü aşamada ise rehabilitasyon sürecinin işletilmesi öngörülüyor. MHP, eyleme karışanların örgüt üyeliğinden değil, işledikleri fiillerden yargılanmasını; ceza indirimlerinin ise kamu vicdanını zedelemeyecek sınırlar içinde kalmasını savunuyor.
TEK DEVLET, TEK ORDU
PKK-SDG'nin ne olacağı Türkiye'nin milli haklarını doğrudan ilgilendirmektedir. 10 Mart'ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara ile SDG'li terörist Şahin Abdi arasında imzalanan protokolü bitişine 12 gün kala (31 Aralık son gün) kritik bir aşamaya girdi. ABD Ankara Büyükelçisi Barack Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan tarafından (Salı günü) kabul edildi. Barack'ın Suriye'ye gittiği öğrenildi. ABD'nin Ortadoğu'dan sorumlu Centcom komutanlığınca üzerinde çalışılan modelinde, PKK-SDG unsurlarına su kaldıracak kritik noktalar basına sızdı. Çok su kaldıracak Şam ile SDG arasında da konuşulan 13 maddelik entegrasyon yol haritasında SDG'ye Suriye'de ağırlık kazandıracak notlar bulunuyor. Milli Savunma Bakanlığı haftalık bilgilendirme toplantısı (perşembe) yapıldı. MSB'nin, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin açıklaması: "Suriye'nin istikrarı ve güvenliği, bölgenin huzuru için kritik öneme sahiptir. Türkiye, bu doğrultuda Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve 'Tek devlet, tek ordu' ilkesini desteklemeye kararlıdır. Bu konuyla ilgili Türkiye olarak muhataplarımızla gerekli koordinasyonları yapıyor ve süreci yakından takip ediyoruz. MSB, 15 Aralık 2025 tarihinde, Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan İHA ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Operasyonel prosedürler çerçevesinde tespit, teşhis ve takip süreci derhal başlatılmıştır. Havada vurularak imha edilen İHA'nın, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağıldığı değerlendirilmektedir. Bu durum sahada tek parça veya bütünlük arz eden enkaz tespitini zorlaştırmaktadır" denildi.
