Futbola zengin iş adamları ve "Beyaz Yakalılar" bulaştı, işin tadı kaçtı.
Tek dertleri paraya para katmak.
Kulübe aldıkları uzmanlara rağmen gelir-gider dengesini hala sağlayamamış olmaları, finansal fair-play'de cezalar yemeleri de ilginç! Almanya'yı gıpta ile izliyorum. Geçmişin ünlü futbolcuları kulüplerinde başkanlık yapmakta.
İspanya'da, İngiltere'de de öyle.
Atletico Madrid, Liverpool, Borussia Dortmund'un başkanları kimler diye sorsam, çoğunuz internet portalı Google'a bakmadan söyleyemez. Ülkemizde ise teknik adamların eli kolu bağlıdır. İstediği futbolcuyu da transfer edemez. F. Bahçe'de Aziz Yıldırım, Galatasaray'da Dursun Özbek ya da sorumlu yönetici Levent Nazifoğlu ne derse o olur; yapılan, tutmayan transferlere bakınız!
Kasa ve masa
Ranieri... Leicester City, Premier Lig tarihinde tek şampiyonluğunu onunla yaşadı. O'nun katkısı sadece şampiyonluk değil, kulübe sayısız sponsor da kazandırmıştı. Ama işler ters gidince, kulübün Ceo'su Susan Whelan kötü gidişatta futbolcuların sözlerine inanıp sezon ortasında antrenörü kovabiliyor. Kulübe zengin işadamıyla birlikte, ceo da giriyor, astronomik paralar da. Ama vefa, forma aşkı, takım ruhu arka taraftan kaçıp gidiyor. Ne demiş atalarımız: Kasanın ve masanın olduğu yerde her zaman kavga vardır....
F. Bahçe'ye Hollandalı yaramıyor
1990 yılında Fenerbahçe ilk maçta Aydınspor'a 6-1 mağlup olmuştu. Hollandalı Guus Hiddink, soyunma odası kapılarını açmış, "Bu rezilliğin sorumlusu futbolculardır" demiş, hepsini basının önüne atmıştı. Günümüzde Advocaat, son G.
Antep maçı sonrasında "Futbolculara sahada niye yürüdüklerini sorun" dedi. Hollandalılar'ın gerçekleri yüze vurma tarzları var. Ama ülkemizde yöneticiler ve taraftar sevmez böyle şeyleri; hocanın suyunu ısıtırlar!
Büyük lokma ye...
Quaresma "Beni para ile satın alamaz kimse.
Hele Fenerbahçe asla" .demiş. Yıllar önce Fenerbahçeli Baliç, gaza gelip "Sarı-kırmızılı formayı giyeceğime kefen giyerim " gibi bir laf etmiş, futbolu Galatasaraylı Baliç olarak bırakmak zorunda kalmıştı!
Çok gereksiz sözler olmuş..
En doğrusu Fenerbahçe
Fanatiklerin saldırdığı Bursaspor kalecisi Harun'a Fenerbahçe talip olmuş. Milli kalecinin psikolojik çöküntü içerisinde olduğu Bursa'da kalmak istemediği konuşuluyor. Beşiktaş'ta Fabri, arkasında Tolga var. Galatasaray'da Muslera yerini kaptırmaz. Harun çok yetenekli ve Milli takımımızda ihtiyaç var. Doğrusu Fenerbahçe'ye gitmesi.
Paraları kim harcıyor?
Toplamda 13 Milyon Euro'ya yakın ücretle alınan iki stoper Ahmet Çalık ve Serdar Aziz'i ara ki bulasın. Takım kaybediyor, parayı kazananlar ise oynamayan futbolcular, menajerler.
Harcanan paranın yarısı neden kulübün altyapısına verilmez? Geleceğe yatırım yapılmış olurdu.
Sahi bu paraları G.Saray'da hangi bilenler harcıyor?