Malumunuz, kulüpler borç batağı içinde...Başta Süper Lig takımları olmak üzere UEFA yaptırımlarıyla karşı karşıyalar. Yabancı futbolcu serbestliği kime yarıyor? Bakın Galatasaray 11 yabancıyla oynuyor; Avrupa'da sonuç sıfır! Dövizleri sadece kazananlar yabancı futbolcular, Menajerler ve onlarla iş tutan bazı kurnaz yöneticiler! Yabancının kalitelisi 32 yaşın üstünde gelir. Örnek Falcao.. Genç yeteneklisi ise gelmez. Oysa, sadece bir yabancı oyuncuya ödenen para ile altyapılara yatırımla binlerce yetenek ortaya çıkarılır. Milli Takımımız kadrosuna bakın. Yeteneklerimiz nereden yetişmişler, nereye gitmişler, hem de bizim gençlerimizi götürmüşler. Yöneticilerin keyfi hareket ederek yönettiği bir çok kulüp borçları sebebiyle ya küme düştü, ya da battı! Veya kapandı, ya da isim değiştirdi. Bunlar yapanın yanına kar kalıyor maalesef. Devletimiz son yılların en büyük tesisleşmesini gerçekleştirdi. Futbol stadyumlarına bakın; Avrupa Şampiyonaları dahi düzenleniyor. Ama futbol kulüplerinin başarısı aynı paralelde gitmiyor. Ülkemizde artık bir "Altyapı devrimi" yapılmalı. Bu iş artık kulüp yöneticilerinin insafına kalmamalı. Yoksa dövizler, miadını doldurmuş, emekliye ayrılmak üzere olan yabancılara ve ortaklarına gider. Türk gençliğinin geleceği garanti altına alınmalı!
BEŞİKTAŞ'TA YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Ahmet Nur Çebi, kongrede seçimi farkla kazanarak Beşiktaş'ın yeni başkanı oldu. Tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum. Kulübün içindeki çok zor bir ekonomik durumda üç adayın çıkması da siyah-beyaz armaya çok yakışmıştı. Sonuçta kazanan Beşiktaş oldu. Ekonomik şartlar ortada. Taşın altından kalkmanın zorluklarını tekrara gerek yok. Seçilen yönetime herkesin sahip çıkması ve saygı duyması şart. Ahmet Nur Çebi başkanlığında yöneticisinden, sporcularına ve taraftarına kadar artık Beşiktaş'ta gün birleşme ve destek zamanıdır. Umarım yeni hava başta Teknik Direktör Abdullah Avcı ve futbolcularını da gayrete getirir, taraftarı sevindirecek sonuçlar almaya başlarlar.
TRABZON'UN GENÇLER MODELİ
Trabzon, 2 Abdülkadir'i, kalede Uğurcan'ı ve Yusuf Yazıcı'sıyla altyapı harekatı başlatmıştı aslında. Taraftarlar yabancılar için değil, kendi özkaynaklarından yetişen gençler için tribünleri dolduruyorlar her maç. Önceki akşam da Beşiktaş'ta iki genç izledik. Kartal Kayra Yılmaz ve Erdem Seçgin (2000 doğumlular) Fulyadaki altyapıdan yetiştiler. Maç esnasında sorumluluk da aldılar. Az pas hatası yaptılar. Saha içinde korkmadılar, saklanmadılar "biz de oynarız" mesajı verdiler. Beşiktaş'ın ve Türk futbolunun geleceği bu gençlerimize şans verildikçe aydınlığa kavuşacak.
FENER'İN KALESİ
F.Bahçe'de kaleci Altay beklenmedik goller yiyor. Aslında onun başını, kendine aşırı güveni yiyor! Kalede güven vermiyorsa takım psikolojik olarak geriye yaslanmaya başlar. F.Bahçe de sanki bu tehlikenin sınırına geldi. Ancak Altay da arkadaşlarına ve tribündekilere güven vermeli. Kalan maçlarda kendisine gelen toplarda tribünden "eyvah" sesleri çoğalırsa, takım arkadaşları da bocalayacak. Hızlı çıkma yerine bol pasla yavaş çıkmaya başlayacaklar son maçlarda olan da bu! Genç kaleci şansını iyi kullanmalı. Son olarak büyük kaleciler büyük goller yer; saçma sapan değil...