• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Spor politikamız değişmeli SİNAN GENÇ

Spor politikamız değişmeli

sinan.genc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.05.2017, 00:00
74 milyon nüfuslu ülkemizde lisanslı olarak spor yapanların sayısı sadece 6 milyon 775 bin 268. Bu rakam 2002’de 278 bin idi. 2011’de 2 milyona ulaştı, şimdi 7 mliyona yakın ama bu artış yeterli değil

Bunu biz değil rakamlar söylüyor... 11 milyonu gençlerden oluşan 74 milyon nüfuslu ülkemizde lisanslı olarak spor yapanların sayısı sadece 6 milyon 775 bin 268. Bu rakam 2002'de sadece 278 bindi.
2011'de 2 milyona ulaştı, şimdi 7 milyona yakın.
Artış yok mu var elbette ama yeterli değil.
Bugün 80 milyona yelken açmış ülkemizde sadece yüzde 10.08'lik bölüm düzenli olarak spor yapıyor. Bu rakam dünya nüfuslarına bakıldığında çok ama çok geride. Verilere göre Türkiye'nin yaş ortalaması 29.6. Bu oran erkeklerde 29.2 kadınlarda ise 30 olarak görülüyor.
Türkiye'de bu verilere göre nüfusun çoğunluğu 25-54 yaş arasında sıralanıyor.

TÜRKİYE ALT SIRALARDA

65 yaş üstü ise nüfusun sadece 6.7'si.
Türkiye'de ortalama anne olma yaşı ise 22.3 olarak açıklandı. Tüm bu rakamlar ışığında ülkemizde spor yapanların sayısı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en alt sıralarda.Türkiye, spor yapanlar rakamında dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip Almanya (46.1), İtalya (44.5) ve Avusturya'nın (44.3) bile çok gerisinde. 82 milyon nüfusa sahip olan Almanya'da 27 milyonun üzerinde insan spor yapıyor, bu rakam nüfusun yüzde 33.57'lik bölümünü kapsıyor.

Kayıtdı şı sporcu sayısı ...

Son araştırmalarda Türkiye'de lisanssız spor yapanların sayısı 2 milyon 897 bin 686. Sadece büyük kentlerde Ancak, yeterli değil. Doğu, Güneydoğu ve Anadolu'da bu konuda adımlar atılmalı. Öncelikle devletin bu işi ciddi şekilde ele alması gerekiyor. Öncelikle spor yapanları teşvik edici kararlar alınmalı. Okullarda beden eğitimi dersleri zorunlu hale getirilip çocuklar spor salonlarına, kulüplere yönlendirilmeli.
Altyapı çalışmaları sadece kentlere değil, ilçe ve köylere, hatta mahallelere kadar götürülmeli. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi sporculuk bir meslek olarak tanınmalı ve başarılı sporcular devlet tarafından ekonomik kazanımlar elde edebilmeli. Şirketler, kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere tüm ülkede de spor teşvik edilmeli, spor alanları 24 saat çalışır hale getirilmeli, üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde deniz sporlarıyla ilgili önemli adımlar atılmalı, biran önce devşirme sporcu alışkanlığından vazgeçilip sporda Milli atılım yapılmalı.
Ve bu rakamlar bir an önce yükseltilmeli, sağlıklı toplum, sağlıklı birey anlayışıyla.

Klavye kurbanı gençlik

ise obezite sınırlarının üzerinde yaşamını sürdürüyor. Yapılan araştırmalarda Türkiye'de 10 çocuktan 2'si düzenli spor yaparken, metropollere gittikçe bu oran düşüyor. Erkek çocukların en çok yaptığı sporların başında futbol, basketbol ve atletizm yer alıyor. Kız çocukları ise en çok yüzme, bisiklet ve voleybol ile ilgileniyor. 100 aileden sadece 1'i çocuğunu spora yönlendiriyor. Çocuklar spor yapmak yerine büyük oran bilgisayar başında vakit geçiriyor. Anneler sürekli çocuklarının boş zamanı olmamasından yakınmalarına rağmen çocuklar ortalama 2 saatlerini TV/ PC başında tüketiyor. Düzenli spor yapmayan çocuklar spor yapan çocuklara oranla daha fazla televizyon izliyor. Üstelik tatil zamanlarında da spor yapma oranlarında artış görülmüyor.

Beden eğitimi dersi mi?

Çocukların fiziksel ve sosyolojik gelişiminin en önemli yolu beden eğitimi dersleri... Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde çocuklar 4 yaşında beden eğitimi öğretmenleri eşliğinde spor yapıyor.
Ve dünyanın bir çok ülkesinde çocuklar günde en az bir saat beden eğitimi dersi yapıyor. Ya bizde... Beden eğitimi dersleri ilkokul müfredatlarında olmasına rağmen gerçekte olmayan derstir. Sınıf öğretmenleri (beden eğitimi öğretmeni değil) o gün matematik dersi yapmak istemezse ve oldu ya o gün dışarda hava güzelse, "Hadi çıkın çocuklar, gürültü yapmadan koşun bakalım" derse bu ders beden eğitimi dersidir...

DURUM ÇOK VAHİM

Çocuk ancak 12 yaşından sonra beden eğitiminin bir ders olduğunu farkediyor. O da ortaokullarda ve liselerde haftada sadece 2'şer saat beden eğitimi dersi var. Okulların büyük bölümünde spor salonları, spor malzemeleri yok... Eğer çocuğunuz özel okulda ise şanslısınız.
Çünkü orada durum farklı en azından beden eğitimi öğretmeni eşliğinde çocuğunuz ders alabilir, okul takımında oynayabilir. Milli Eğitim Bakanlığı biran önce bu yanlıştan dönmeli, federasyonları ve kulüpleri de içine alacağı bir sistemle yavrularımızı spora yönlendirecek projeler üretmeli. Spor Liseleri çok iyi bir hamle ama işler sağlıksız gidiyor. Spor Lisesi sporcu yetiştirmiyor, beden eğitimi öğretmeni yetiştiriyor ve öğrenci spor üniversitesine gitmek için ekstra puan alamıyor ve yarı yolda ortada kalıyor.

ÇARPICI RAKAMLAR

Ülkemizde lisanslı olarak spor yapanların sayısı 6 milyon 775 bin 268. Almanya'da 6.5 milyon lisanslı futbolcu var. Türkiye'de bu rakam 620 bin. Almanya'daki Türk kökenli lisanslı futbolcu sayısı 650 bin. Yani Almanya'da futbol oynayan Türk kökenli futbolcuların sayısı, 74 milyonluk Türkiye'deki futbol oynayan lisanslı futbolculardan daha fazla. Hani diyoruz ya, "futbol aşığı bir ülkeyiz" diye inanmayın, asparagas...
Yani biz bugüne kadar insanımızın ancak yüzde 0.29'una futbol oynatabildik. Bu rakam ile 52 Avrupa ülkesi arasında 49'uncuyuz. Bu bilgiler de Türkiye Futbol Federasyonu'ndan...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA