Kriz sanatı ve sanatçıyı da vurdu

6. Pekin Uluslararası Sanat Bienali'nde Yunanistan'ı temsil eden ressam Lena Morfogeni yaşanan krizin insanların sanata olan ilgisini de azalttığını söyledi.

Yunanistan'ın yetiştirdiği tanınmış ressamlardan olan Morfogeni'nin tablosu 2015 yılında 6. Pekin Uluslararası Sanat Bienali'nde 6000 başvuru arasından kabul edilen 685 eserden biri oldu.

Önce kendisini tanıtmasını istedim, anlattı: "Ben bir sanatçıyım. Hayatım resim yapmak, yaratmak. 18 yaşında okulu bitirdikten sonra resim yapmaya başladım. Önce resimleme ile başladım. Öğretmenlerim beni güzel sanatlar fakültesine girmem için teşvik ettiler. Aynı zamanda Yunanistan'daki birçok eski yapının restorasyonunda çalıştım. Tiyatroda, Milli Opera'da sahne tasarımında görev yaptım. Resim yapmak benim için bir tutku. Birçok sergiye de katıldım."

Kriz ilgiyi azalttı

Yunan halkının resime olan ilgisinden memnun Morfogeni. Ama ekonomik krizin ardından bu ilginin azaldığının da altını çizdi: " Yunanistan'da resim sanatını ilgi tatmin edici. Ama kriz sonrası insanların ilgisi azaldı. Çünkü boğuştukları birçok sorun var. Şu an ciddi bir ekonomik krizdeyiz. Krizde sanat ve sanatçılardan daha önemli şeylere odaklanır insanlar. Bu da sanatsal olayları takip etmelerini engelliyor. Tüm diğer sanat dalları gibi resim de bundan payına düşeni aldı ne yazık ki." Krizin sanatseverler kadar sanatçıların üzerinde de etkisi olduğuna dikkat çekti, "Eğer bir yandan faturalarınızı ödemek için çaba sarf ediyorsanız üretmek zordur. Sanatçının üretebilmesi için kafasının dinç olması gerekir, kendini özgür hissetmesi gerekir."

Bugün Yunanistan'da toplumun sanat konusunda yeterli temel eğitimden mahrum olduğunu öne sürdü Morfogeni. Halkın sanatsal aktivitelere ilgisinin azalmasının sadece krizle ve ekonomiyle açıklanamayacağının iddia etti: "Okullarda hiç olmazsa sanata dair bir temel eğitim verilmesi gerekiyor. Farz edin çocuğu bir müzeye götürdünüz. Ne yapacak? Picasso'nun bir eserini gördü diyelim. Zaten aileler bu konuda eğitimli değil. Okullarda hiç olmazsa genel hatlarıyla Picasso'yu öğrenmediyse bu müze ziyaretinden ne öğrenecek? Sadece keyifli bir gün geçirmiş olacak. Sorun şu ki, yeni nesil kültürel olaylara fazla ilgili değil. Ben bunun tamamen krize bağlanmasını doğru bulmuyorum. Kriz bir bahane. Bu durum belirli koşulların ortaya çıkardığı bir kombinasyon."

'Geçmişin zaferlerinde kaldık'

Yunanistan, antik çağlarda felsefenin, sanatın toplumsal yaşamda büyük ağırlığı olan bir ülkeydi. Ama bugün gerek sanat, gerek felsefe alanında eskisi gibi tüm dünyayı etkileyen isimler çıkmıyor. Morfogeni, bu bağlamda da eleştirel tutumunu sürdürdü: "Eğer çok büyük zaferleriniz varsa ve bunların arkasını getirmezseniz kaybolursunuz. Çok yaratıcı çok akıllı atalarımız vardı. 'Geçmişimizde şu vardı, bu vardı' diyoruz. Ama geçmişte donmuş durumdayız. Bence günümüze fokuslanmayı unuttuk. Çok fazla geçmişin zaferlerinde kaldık."

Türk Yunan dostluğunun gelişmesi için birçok etkinlik, festival düzenleniyor. Ama ressamların ortak sergilerine fazla rastlanmıyor. Bunun nedenini sordum Yunanlı ressama. "Sanat kolay değildir" diye yanıt verdi Morfogeni: "İnsanlar eğlenmeyi sever. Dolayısıyla müzik daha çok ilgi çeker. Çin'de insanların sanata olan ilgisini gördüm. 2000 kişi geldi serginin açılışına. Ben 'ilk günün etkisi' diye düşündüm. Ama bir başka ressam arkadaşım 10 gün sonra yine gitti Çin'e, çünkü sergi bir ay sürecekti. Bana fotoğraflar gönderdi. Yine çok büyük ilgi vardı. Yani bu, ayrı bir kültür. Bu bir alışkanlık. Ve bizde yok..."
Yürek yüreğe düşünmeyi öğrenmeliyiz
Yunanlı bilim adamı Prof. Stefanos Paipetis: "Düşmanlığı fanatikler yaratır, engel olmanın yolu ise yürek yüreğe düşünmeyi öğrenmek."
Prof. Dr. Stefanos Paipetis birçok kitabı yayınlanmış tanınan bir bilimadamı. Patras Üniversitesi Mekanik ve Havacılık Bölümü'nde uzun yıllar hocalık yapan Paipetis ile Yunanistan'ı konuştum. Yunanlı Profesör çarpıcı analizler yaptı...

"Yunanistan nereye gidiyor?" diye sordum. "İyiye gidiyor demek isterdim. Ama diyemiyorum" yanıtını verdi. Bu hükümet biraz amatör. Hata yaparak öğreniyorlar. Bu yüzden birçok kez ağır faturalar ödemek zorunda kaldık. Ama ben onların öğrendiklerini sanmıyorum. Öte yandan bulunduğumuz coğrafya patlamaya hazır. Durumun ciddi olduğunu düşünüyorum. Bu hükümet en sol hükümet olduğunu iddia ediyor. Sol düşünce özel teşebbüsten hoşlanmaz. Şu durumda kimin nasıl üretim yapacağını merak ediyorum."

'Genç olsaydım ben de giderdim'

Yılların hocası Paipetis, ülkesindeki eğitim sisteminden çok rahatsız. Birçok akademisyenin başka ülkelere transfer olduğunu hatırlattığımda, "Genç olsaydım inanın ben de giderdim" itirafını duydum. Siyasetçilerin üniversiteleri yönetmek arzusuyla eğitime darbe indirdiğini söyleyen Paipetis, Yunanistan'da eğitimin düzelmesinin özelleşmeden geçtiğinin ısrarla altını çizdi: "Açıkça söylemek istiyorum, özelleşin. Bugün, tüm bilimsel faaliyet aslında üç özel ve iyi üniversiteye denk geliyor. Kimse üniversitelerin ekonomisini göz önüne almıyor. Biz hep bilge insanlar gibi görüldük. Hiçbir şekilde değerli beyinlerimiz sorgulanamazdı. Hepimize yüksek miktarda paralar ödeniyordu bu hayal kırıklığı için. Kimse bize bu paralarla ne yaptığımızı sormadı."

'Her rejim bir düşmana ihtiyaç duyar'

Savunmaya ayrılan bütçenin eğitime ayrılmasının önemine vurgu yaptı deneyimli akademisyen: "Her rejim bir düşmana ihtiyaç duyar" diye başladı anlatmaya: "Zamanında demir perde varken, kuzeyden gelecek tehlikelere karşı silahlanmak için büyük paralar harcıyorduk. Şimdi aynı şey doğu için geçerli yani size karşı. Hakikaten düşman olmayı anlayamıyorum. NATO'da uzay mühendisliği araştırma geliştirme departmanındaydım. Çok fazla Türk arkadaşım oldu. Türkiye'de de bulundum. Bir keresinde otelin resepsiyonunda bir film afişi gördüm. Yunan işgali döneminde Türklerin nasıl acı çektiğini anlatıyordu. Biz de her zaman Türklerin altında acı çektiğimizi düşündük. Hiç yürek yüreğe düşünmedik. Korkarım politikacılar bunu istemiyorlar. Her rejim bir düşmana ihtiyaç duyar. Bir yanda saldırmayan bir düşman. Diğer tarafta ondan korkmamızı söyleyen siyasetçiler. Ben çözülmeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ortak çok noktamız olduğu kanaatindeyim. Fanatizme daha fazla geçit vermeyelim artık."

Çözümü yine biz bulacağız

Paipetis, Yunan seçmeninin de bilinçli hareket etmediğini öne sürdü: "Demokrasi sadece seçim demek değildir. Birisi kalkıp da "demokrasiyi biz icat ettik" dediğinde gülüyorum. Şu an uygulanan şey demokrasi midir, bilmiyorum. 1964 öncesinde Kıbrıslılar çok iyi komşularımızdı. Eğer politikacılar popülizmi bırakırlarsa ben iki toplumun dost olacağını düşünüyorum." Yunanistan'ın Avrupa'dan uzaklaşma ihtimalini ise kesinlikle reddetti Yunanlı Hoca: "Biz Avrupa'nın bir parçası olmak zorundayız. Yoksa yıkılırız. Kabul etmeliyiz ki euroya geçtikten sonra hayatımız daha iyi oldu. Fakat bugün bunun bedelini ödemek durumundayız."

Cami ve kiliseleri bir kitapta buluşturalım

Militos Yayınları Başkan Yardımcısı Nikos Chatzigeorgiou, Türk-Yunan dostluğunu pekiştirmek adına bir öneride bulundu: "Türkiye'deki tarihi kiliseleri ve Yunanistan'daki tarihi camileri aynı kitapta buluşturalım."

Militos, Yunanistan'ın önde gelen yayınevlerinden biri. Bir konferans vermek üzere Atina'da bulunduğum sırada ziyaret etmiştim Militos Yayınları Başkan Yardımcısı Nikos Chatzigeorgiou'yu. İzmirli olduğumu öğrendiğimde bana İzmir'e dair yayınladıkları kitapları göstermişti. Sanıyorum çok az İzmirli koleksiyonerin elinde böyle bir fotoğraf arşivi vardır. Bunun üzerine Türkiye'ye dair yayınladıkları diğer kitapları da gösterdi bana. Şaşkınlığım daha da arttı. Ve bu yazı dizisi için kolları sıvadığımda Militos ile de görüşmekte yarar gördüm...

Önce Militos Yayınevi'nin tarihçesini ve amaçlarını anlattı: "Militos Yayınevi 1995'te Nikos Chaidemenos tarafından kuruldu. Dünyanın en büyük kütüphanelerinde bulanan eski el yazmalarını birebir basarak Yunan Kültür mirasını korumak ve yaymak için yola çıktı. Bu girişimi tarih, din, arkeoloji ve manzara konularında estetik değeri oldukça yüksek fotoğraf albümleri ile büyüdü.

Türkiye'de yaşayan Rumlar

Türkiye ile bu kadar yakından ilgilenmelerinin sebebine gelince. Devam etti anlatmaya: "Militos Yayınları 18., 19. Yüzyıllar ile 20. Yüzyılın başlangıcında, Türkiye'de yaşayan Rumlara dair arşivlerin korunması hususuna odaklamıştır. Şimdiye kadar İstanbul (Şehirlerin Şehri), İzmir'den Sevgiyle (Çok ender kartpostal koleksiyonu), Trabzon, Ayasofya gibi Türkiye ve İzmir'i anlatan bir çok kitap yayınladık. Kuruluşundan itibaren, Militos Yayınları özel kültürel önemi bulunan kaynakları arşivler. Bu arşivlerin biri de Türkiye'de de oldukça tanınan, yıllarca İstanbul'da ortopedist olarak çalışmış bir tarihçi-hekim olan Akylas Millas'a aittir. Millas, gelecekte yayınlanmak üzere arşivini bize emanet etti. Biz, Yunanistan ve Türkiye'nin derin kültürel revizyon yaşadığına bu tarz çabaların da iki ülkeyi birbirine yaklaştıracağına inanıyoruz."

Aslında bu kitapların Türk okurların da ilgisini çekeceği kesin. Türkiye'de de yayınlamayı düşünüyorlar mı bu kitapları? "Eğer bir Türk yayıncı da bize alakasını belirtirse işbirliği yapmaktan mutluluk duyarız." yanıtını verdi Nikos Chatzigeorgiou.

Bu bağlamda bir öneride bulundu: "Türk Yunan dostluğu her iki ülkenin de tarihi ve kültürel perspektifte karşılıklı olarak güven ilkesi üzerine inşa edilmelidir. Bizim bir önerimiz var; İstanbul'daki tarihi kiliseleri ve Yunanistan'daki camileri buluşturacak ortak bir yayın hazırlayalım. Bu çaba Türk-Yunan dostluğunun temellerini güçlendirecektir."

UĞUR ORAL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.