• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Sanal mahremiyet ARZU GÜNAYDIN

Sanal mahremiyet

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.01.2019, 00:00

Koltuğumuzda uzanırken düşündüklerimizi yazıp sosyal medya aracılığı ile anında onlarca, yüzlerce hatta binlerce kişiye ulaştırabiliyoruz. Hatta bazen düşünmeden yazıp, hiç ummadığımız büyüklükte kitlelere de...
Beklemediğimiz sonuçları da cabası tabi...
Ya da aklımıza geldiği anda arkadaşımızla çok uzaklarda dahi olsa görüşebiliyoruz. Bu görüşmeler görüntülü olduğu için özlemeyi bile erteletebiliyor bize. Oysa ki özlemin o arabesk tadı hayatımıza farklı bir renk katardı eskiden.
Burnumuzda tütmeler, değişen görüntüleri merak etmeler, hayal gücümüzü zorlayan şimdi ne yapıyordurlar artık yok hayatımızda...

ARTIK NE VAR?

Artık, sadece birkaç kere görüşüp hasbelkader sosyal medyada arkadaşımız olan, aslında hiç tanımadığımız ve de ilgilenmediğimiz kişilerin yediği akşam yemeğinden, yıldönümlerine hatta bazen sevgilisi arkadaşı vb ile kavgalarına kadar gereksiz bir sürü bilgi var yaşamlarımızda. Yine hiç tanımadığınız takipçilerinizin yorumlarına verdiğiniz cevaplar ile artan değerlilik ya da tıklanma sayısının ederi kadar değersizlik duygusu. Herkesin bir diğerine canıııııımmmmm çok güzelsin sahtekarlığından, o beni tıklarsa ben onu dürtmüş olur muyum hesapçılığına uzanan girift bir olay örgüsü ağı... Sanal dünya gerçek dünyadan tamamen kopukmuş algısıyla, insanlıktan çıkan duyguların tatmini de var. Öfkenin, kabadayılığın en korkak hali. Klavye kahramanlığı... Kahramanlık dediysek içi boşaltılmış bir kavramdan bahsediyoruz elbette...

TEKNOLOJİNİN NİMETLERİ

Hep bahsettik, teknolojinin nimeti olarak görmemiz gereken telefon ve tabletler, aynı zamanda büyük tehlike de barındırıyor elbette...
Ama bu tehlikeden korunmak için günümüz koşullarını yok sayarak bu cihazları yasaklamak çözüm değil elbette...
Hele ki bu çocuklara. Yaşıtlarının sohbet konuları dahi yeni oyunlar ve teknoloji üzerinde dönerken ya da gelecek mesleğini bile bu çizgide belirlerken yasak koymak büyük haksızlık. Dedik ya, eski özlemleri, sohbetleri unuttuk. Elbette artık ucu yanık mektup hayali kurmuyoruz... Onların yerini çoktan çeşit çeşit emojiler aldı... Bir de hız eklendi elbette. İşte bu hız beraberinde birçok sakıncayı da getirdi...
Çöp olarak niteleyebileceğimiz bir sürü veriye maruz kaldık mesela.

YASAKLA ÇÖZÜLMEZ

Bu noktada korunması gereken en önemli unsur mahremiyetimiz. Çocuklarımızla telefon yasak diyerek çatışacağımıza, küçüklüğünden itibaren onların mahremiyetine saygı duyarak kavramın önemini davranışsal olarak vurgulamalı, onlara gerekli tüyoları verebilmeliyiz...
Tabi kontrolü de bırakmadan... Evinin, odasının, ailesinin kendi mahrem alanı olduğunu ve bu alana yabancıları sanal alemde de olsa sokmaması gerektiğini önce yaşayarak bizlerden öğrenmeliler... Okulların bu konularda vereceği eğitim bir çok travmayı önleyecektir.
Hem aile hem çocuk için... Yine tüm konular dönüp dolaşıp iletişime geliyor. Çocuklarımızla kuracağımız doğru ve sağlıklı iletişim, hem onların bu yöndeki kabiliyetlerini geliştirecek hem de iletişim çağının adına yakışır şekilde ve sanal alemin tehlikelerinden uzak yaşamalarını sağlayacaktır. Bir de mahremiyet sınırları içinde teknolojiyi doğru kullanmalarını elbette...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA