• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ne yapıyoruz? ARZU GÜNAYDIN

Ne yapıyoruz?

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.02.2022, 00:00

Eğitimde çocuklarımız için ne yaptığımızı biliyor muyuz? Sınavlara hazırlık için test kitaplarına gömdüğümüz çocuklar bir üst kuruma geçme hedefindeyken, hayatlarında ne yapacaklarını gerçek anlamda düşünüyorlar mı? Yani geleceklerini planlıyorlar mı? Hedefledikleri diploma bu amaçlara uygun mu?

GELECEK ÇOKTAN GELDİ
20 yıl öncesinin bilim kurgu filmlerinde yaşıyoruz adeta... Cep telefonları, insansız araçlar, hatta Mars'ta koloni kurma çalışmaları, bilimdeki ilerlemeler hep bilim kurgu konuları değil miydi? Sorun şu ki, biz geleceğe gerçekten hazırlayabiliyor muyuz çocukları? Bir adım daha ileri gidelim, verdiğimiz eğitim günümüze, bu çocuklara uygun mu? Sınavı kazanmayı amaç edinmiş, kurstan kursa koşan çocuklar kendi ilgi alanlarını keşfedebiliyorlar mı?
Bir röportajda çocuğa öğrenci başarısızlığının sebebi soruluyor, cevap klasik olsa da üzerinde düşünülmesi gereken nitelikte... Öğretmen her dersi anlatamazken, öğrenciden nasıl hepsinde başarılı olması beklenir diyor cevaplayan kişi...
Hep söylüyoruz, eğitimin öncelikli amaçlarından biri çocuğa ilgi alanları sunmak ve kendini tanımasını sağlamak olmalı... Sonrasında da değerleri olan, okuyan, sorgulayan, gelişime açık bireyler yetiştirmek hedeflenmeli.
Önümüzdeki 20 yıldaki değişiklikleri çok öngöremiyoruz. Ve tabi insanlığın ihtiyaç duyacağı meslekleri de. Öngörülen, bu zamanın öğrencilerinin kariyer yaşamı boyunca sekiz-dokuz köklü meslek değişimi yapacağı yönünde.
Bunda değişen koşullar kadar kendini tanıyamamak da etkili olacak belki de.
Hal böyleyken alınan diplomaların bile çok bir önemi kalmayacak.

17 YILLIK SÜREÇ
Diploma demişken, ana sınıfından lisans bitimine kadar en az 17 yıllık bir eğitim sürecinden bahsediyoruz.
Öyleyse sormamız gerekmez mi, 17 yılda ne veriyoruz, ne kazandırıyoruz?
Sonrasında ne bekleyeceğiz?...
Gerekli olanları verebildik mi yoksa böyle hızlı bir dönüşümün içerisinde gereksiz olanlarla 17 uzun yıl boyunca oyalıyor muyuz bu gençleri? Üstelik tüm yaşamlarını belirleyecek en önemli 17 yıllarında... Daha önce yazmıştık...
Einstein'ı bilim adamı yapan, yeteneklerini kendisinin keşfetmesini sağlayan ve bu alanda önünü açan okuluydu.
Saatlerce okul laboratuvarında deneyler yaparken, başka derslere girmek için zorlamayan okulu... Aynı şekilde, matematik kitaplarının arasında bocalarken kim bilir kaç Mozart yada Picassolar kaybediyoruz? Bu kadar yoğun sınav hazırlıklarına rağmen, sekizinci sınıfta Türkçe metinlerde okuduğunu anlayamayan, dört işlemi dahi yapamayan çocukların oranları bizlere önemli bir geri dönüt olmalı.

YETENEKLERI KEŞFETMEK
Dünya bu kadar hızlı bir değişim içindeyken öngörebildiklerimizden biri de, meslek edinmekten daha çok yeteneklerin önem kazanacağı yönünde... Bu yüzden yaradılışına uygun yeteneklerini keşfettirdiğimiz çocuklarımız, değişen dünyada kendi açtıkları alanların öncüleri olacaklar belki de. Bu hızlı dönüşüm ve belirsizlik tercih yapmayı, karar vermeyi zor hale getiriyor. Çünkü belirsizlik ihtimallleri de çoğaltmak da... Kararlı olup yolunda ilerleyenlerin başarılı olacağını kolaylıkla görüyoruz. Kararlı olmak ise kendini tanımakla mümkün... Yani okulların asli görevi çocuğa alan açmak ve kendini tanımasını sağlamak yönünde olmalı. Unutmayalım ki bu hızlı değişim, fırsatların çoğalması anlamına da geliyor... Hatta fırsat yaratma özgürlüğü sağlıyor. Tabi ki bu, değişime ayak uyduran, öğrenciyi tek yönlü bakış açısıyla sadece iş gücü olarak görmeyen eğitim sistemi ile mümkün... Özetle eğitimin amaçlarını çok acil olarak sorgulamalı belki de güncellemeliyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA