• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merhamet vicdan empati ARZU GÜNAYDIN

Merhamet vicdan empati

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.07.2022, 00:00
Yaz tatilini yarıladı bile öğrenciler...
Çocukluğumuzda tatili ne kadar çok sevsek de arkadaşlarımızı özlerdik... Bugünlerde kendi çocuklarımızdan arkadaşlarını özlediklerini pek duyamıyoruz. Önce, neden özleriz sorusuna cevap aramalı. Şu andakinden daha mutlu olduğumuz anları zihnimiz arar...
Özlemediğimiz anların çok mutlu geçmediği sonucuna varabiliriz öyleyse. Okullara baktığımızda ise, günümüz eğitim sistemlerinin çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını yani mutlu edecek özellikte olmadığını zaten biliyoruz.
Çok sevdiklerimizi özleriz bir de.
Burnumuzda tüter, onunla geçireceğimiz yeni zamanların hayalini kurarız. Öyleyse öğrenciler, en yakın arkadaş olarak tanımladıklarını dahi niye özlemiyor olabilirler? Yoksa o derin sevgi bağlarını kuramıyorlar mı?
Özleme duygusunun, bizi o kişiyi arama ve ulaşmaya yönlendirdiğini de biliriz. O halde, evlerin prensleri, prensesleri kendilerinden başka kimseyi aranmaya layık mı görmüyorlar? Narsistliğe yaklaşan duyguları besliyor, üzerine titrediğimiz çocuklarımızı insanı insan yapan duygulardan uzaklaştırıyor olabilir miyiz? Vermemiz gereken en temel duygu merhamet ve vicdan iken, günümüzde özgüven aşıladığımızı sanarak empatiden yoksun bireyler mi yetiştiriyoruz?

MAĞDUR ÇOCUK SUÇLANIYOR
Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında yaşanan olayı bir veli anlatıyor:
Çocuğu üç yıl boyunca arkadaşları tarafından psikolojik şiddete maruz kalıyor. Bu kötü durumun elebaşılığını yapan lider konumunda bir çocuk var... Aile okul idaresinden üç yıl boyunca yardım istiyor. Çünkü çocuklarında okula gitmeme isteğinin yanında bazı psikolojik rahatsızlıkların da başladığını görüyorlar.
Okul psikolojik şiddetin çok somut kanıtlanamayacağından mı, yoksa bir grup veliyi karşısına almak istemediğinden mi bilinmez, yaşanan sıkıntıyı çözmüyor ya da çözemiyor.
Mağdur öğrenci de psikolog ve ailenin yönlendirmesi ile konuşmak dahil birçok yöntemi arkadaşları ile ilişkisini düzeltmek için deniyor.
Ancak empati yapmayı öğretemediğimiz diğer çocuklar, vicdanları ile de tanışmadıklarından sorunu gün geçtikçe büyütüyorlar. Psikolojik şiddete maruz kalan öğrenci, bir gün dayanamıyor ve çocuklardan birini tehdit ediyor. İşin ironik kısmı, mağdur çocuk şiddete eğilimli olarak diğer velilerce yaftalanıyor.

ÖNLEM ALMAK ŞART
Unutmamamız gereken, şiddetin mazeretinin olmadığı ve psikolojik şiddetin de acı veren hatta travma yaratan bir şiddet türü olduğu.
Okullarda şiddet ve akran zorbalığı gün geçtikçe artarken ciddi önlemler almamız gerekliliğini çok daha fazla hissediyoruz. Yukarıda anlattığım olay, üç yıl boyunca bir çocuğun hayatını cehenneme çevirdi. O çocuk, bir çok yetişkinin dayanamayacağı aşağılanmaya, dışlanmaya, kısacası zorbalığa maruz kaldı. Okul yöneticileri ise sınav odaklı başarılarını anlatmak ve çocukları da bu sınava hazırlamakla meşguldüler muhtemelen. Anne baba ve öğretmenler olarak en önemli görevimiz merhametli çocuklar yetiştirmek olmalı. Yoksa verdiğimizi sandığımız eğitimle, dünyanın en başarılı kişilerini değil, en büyük acımasız bireylerini yetiştirmiş olacağız.
'Dışarıya yağmur, Yüreğime hasret, Fikrime sen...
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden Bir bilsen...' diyen Cemal Süreya inceliğini de empati kurmayı öğrettiğimiz çocuklarımızla hissedebileceğiz sadece...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA