50 yıl önce John Hopkins Üniversitesinde bir araştırma yapılmış. Bu araştırmada öğrencilere sorulmuş: "Ailenizin onaylamadığı bir kulübe üye olmayı düşünür müsünüz?" Gençlerin tamamına yakını "Üye olmam" demiş. Günümüzde ise "Ebeveynliğin Çöküşü" kitabının yazarı benzer bir soruyu tekrar sormuş: "Arkadaşlarınız sizin bir sosyal medya sitesine üye olmanızı istese ve ebeveynlerinizden biri bunu onaylamasa yine de katılır mısınız?" Evet ya da hayır cevabından daha çok kahkaha ile cevap vermiş gençler. Yani ebeveyne sormayı bile komik bulmuşlar,...
OTORİTE TANINMIYOR
Yine aynı kitapta bahsedilen, Amerika'da yapılan bir çalışma sonucunda gençlerin ana babalarına karşı tutumları aşağılamayla karışık nankörlük olarak nitelendirilmiş. Çok şükür ki, bizim ülkemizde çocuk ve gençlerin tutumu henüz o boyutta değil. Henüz! Diğer taraftan çok uzak olduğumuz da söylenemez. Engellenebilir mi, elbette... Ancak önce bazı saptamalar yapmamız gerekiyor. Yukarıdaki araştırmaların sonuçları bize çok açık ve net gösteriyor ki, çocuklar artık anne babalarının otoritelerini tanımıyorlar. Akran otoritesi ve dijital dünya etkisi altında kendi kararlarını verdiklerini sanarak hayatlarını yönlendiriyorlar. Daha da acısı ebeveynler değişen rollerin etkisi ile ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar ve durumu kontrol altına almak için yeteri kadar da çabalayamıyorlar. Ne yapacaklarını bilemiyorlar yani. Hatta sorumlulukları olan bazı alanlar ile ilgili öğretmenlerden beklenti içindeler.
SOSYAL MEDYA ETKİSİ
Öğretmenler ve veliler birbirlerinin alanlarına girmiş durumda, sorumluluğun hangi konuda kime ait olduğuna dair ise bir kaos var gibi görünüyor. Ortaya çıkan otorite boşluğunu ise akranlar veya sosyal medya yönlendiriyor. Bir başka deyişle çocuklar artık anne babalarının çocukları olmaktan çıkmaya başladı. Öyleyse öncelikle ebeveynler anne baba rollerine, öğretmenler de eğitimcilik rollerine dönmeliler ivedilikle. Kültürel aktarım -ki bu değerlerin kazandırılmasında en önemli faktörlerden biridir- gibi ortak alanlarda ise işbirliğine dayalı çalışma öğrencinin yüksek yararına olacaktır.
Otorite karar alma ve yönlendirmeyi gerektirir. Karar alan ve bu kararların uygulanmasını sağlayan ebeveyn, aslında sınırlarını bilmek isteyen çocuğun da güvende hissetmesini sağlayacak. Doğal ve sağlıklı olanı da evde anne babanın otorite sahibi olmasıdır. Gerçek otorite ise hiç kuşkusuz sevgi ve güvenle kazanılacaktır. Bir sonraki yazıda da söz sahibi ebeveyn olabilmenin yollarını tartışalım...
