• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Kemal Kılıçdaroğlu siyasetin Neron’u mu? BÜLENT ERANDAÇ

Kemal Kılıçdaroğlu siyasetin Neron’u mu?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Eylül 2024, 00:00

Yerel seçimlerden birinci çıkmayı CHP hazmedemedi.
CHP'nin tepelerine kar yağıyor.
4 ismin Cumhurbaşkanlığı adaylığı derin vuruşmalara sahne oluyor. Son olarak devrik genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, çıktığı televizyon programında kirli çamaşırları ortaya döktü, CHP çarşısı çok karıştı. Tüzük kurultayında çıkması beklenen büyük kavga, Ekrem İmamoğluÖzgür Özel'in manevraları ile durduruldu ama Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasındaki Cumhurbaşkanlığı rekabeti net olarak ortaya çıktı.Ekrem mi?
Mansur mu? tartışmaları tırmanırken, Kemal Kılıçdaroğlu ses getirecek açıklamalar yaptı.

İMAMOĞLU İĞNELEDİ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yangın çıkaracak ifadeleri Neron metaforu olarak değerlendiriliyor.
Bilindiği gibi Neron'un zamanında Roma yanmıştı.
Kılıçdaroğlu da son TV programında sadece CHP'yi değil, CHP ile işbirliği yapan birçok ismi de siyasetin derinliğine çekecek iddialarda bulundu.
Ne tesadüf! Kemal Kılıçdaroğlu TV'de çarşamba akşamı konuştu, etrafı bombaladı. Bir gün sonra perşembe sabahı Ekrem İmamoğlu, ilginç bir yerde, "itfaiye istasyonu" açılışında manidar bir açıklama yaparak, isim vermeden Kılıçdaroğlu'nu iğneledi. İmamoğlu, "Aynı çatı altında siyaset yapan insanların sen benim yüzüme sert baktın deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir. Parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden kim varsa hem millete ihanet eder hem de Atatürk'e ihanet eder" dedi.

KURULTAY GİZEMİ
Kılıçdaroğlu'nun tüzük kurultayına, koltuğu hazırlanmış olmasına rağmen katılmaması nedendi?
Kime, niye kızdı tartışmalarına yol açtı. Ama gerçek ortaya çıktı, Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel tandemince hazırlanmış tüzük değişikliklerine Kılıçdaroğlu destek vermemiş. Kemal Kılıçdaroğlu, TV'de 'Tüzük kurultayına neden gitmediniz?' sorusuna verdiği cevapla, Özgür Özel'e tepkili olduğunu şöyle gösterdi: "Özgür bey ile yediğimiz yemekte tüzük ile ilgili bilgi verdi. Yazılı metin olmadan fikir beyan etmem doğru olmaz dedim. Son şekil aldıktan sonra size göndeririz, düşüncelerinizi belirtirseniz seviniriz dedi.
Bana kurultaydan bir gün önce akşam saat 19.00 civarında tüzük geldi. Dolayısıyla bir görüş hazırlama fırsatım olmadı.
Kurultayda yapılan açıklamalar, benim tüzüğe karşı olumlu düşündüğüm anlamına gelmiyor." Kılıçdaroğlu, kendisine sorulan "Oldu bittiye mi getirildi o zaman?" sorusuna ise, "Benim tüzüğe evet dediğim söylendi, hatta ben de şaşkınlıkla izledim ama doğru değil. (Kurultayda Özel'in adamları, Kılıçdaroğlu destekliyor demişlerdi). Oraya gittiğiniz zaman bu tartışmaların birinde olmak zorundasınız.
Yanlış olduğunu söylemek zorundaysam, bu tartışmaların içinde olmamak için gitmedim" cevabını verdim.

AKŞENER'E TEPKİ
İmamoğlu mu Yavaş mı tartışmalarına yönelik sorulara da cevap veren Kılıçdaroğlu, çarşıyı karıştıracak gibi görünüyor.
Kılıçdaroğlu'na soruldu:
"Siz cumhurbaşkanı adayları konusunu medya tartıştırıyor dediniz ama Özgür (Özel) bey bir antrenör benzetmesi yaparak aslında başlattı. 'Antrenör istediği zaman penaltıyı kimin atacağına karar verir.' dedi. Sayın İmamoğlu'nun da bu konuyu diri tutan açıklamaları oldu." Kılıçdaroğlu bu soruya, "Şimdiden yüzde 51'in hesabını yapıp ona göre politika oluşturacaksınız. Adaylık tartışmalarının zamanı değil, ekonomi konuşulsun" cevabını verdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun TV'den, Meral Akşener'e yönelik yaptığı iğnelemeler, suçlamalar da gerçekten yangın çıkaracak özellikte. Kılıçdaroğlu'na, "Altılı masayı siz denediniz. Fakat sonrasında altılı masanın kendi içindeki tartışmalar bir istikrarsızlık duygusu oluşturduğu için mi seçmen güvenmedi? Bugün altılı masayı yeniden savunur musunuz?" sorusu yöneltildi.
Kılıçdaroğlu, cevabında, "Bu soruları kime soracaksınız? Sayın Akşener'e soracaksınız. Hangi gerekçe ile masadan ayrıldı?
Kumar masası diye çok ağır bir suçlama yaptı. Neden masadan kalkıp geri oturdu? Bunun kabahati bende mi? Tüm yük benim sırtımda. Kimse Akşener'e demiyor: Neden Erdoğan'a gittin? Eleştiriyi yaparken o kadar sıradan yapıyoruz ki..."dedi.

İHANET SUÇLAMASI
"Kullandığınız ihanet sözünüzden dolayı Meral Hanım size dava açacağını söyledi. Size tebligat geldi mi?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Hayır, gelmedi.
Kırıldınız mı? Ne diyorum orada?
Yanlış mı? Siz bir masada oturuyorsunuz.
Masaya kumar masası diyorsunuz, sonra geri dönüyorsunuz.
Ve seçim kaybediliyor.
Sorumlusu o değil, sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu oluyor. Bunda vicdan var mı? Suçlayanlarda vicdan var mı? Hangi gerekçeyle ayrıldı, hangi gerekçeyle geri geldi bunu sormak zorundayım?
Gideni, daha sonra döneni suçlamıyor kimse, beni suçluyorlar.
Niye Kılıçdaroğlu kaybetti? Hiç kimse iki adım geriye gidip bir sorgulama yapmıyor" dedi. "Akşener masadan kalktıktan sonra yeniden sizin için sahaya çıktı.
Kalkmasaydı kazanırdık düşünceniz oluştu mu?" sorusuna ise, "Oy vermeyen çok oldu. İYİ Parti'den milletvekili açıkladı zaten.
Oy vermedim dedi. Suçlusu kim?
Yine Kılıçdaroğlu. Kimse demiyor ki 'Arkadaş, sen suçlusun.
Senin liderin oy verelim dedi, sen yine oy vermedin' Ama suçlu yine ben ilan edildim. Benim kadar haksızlığa uğrayan ikinci bir siyasi lider görmüyorum.
Sinan Oğan da nasibini aldı" diye konuştu.

NE VAAT EDİLDİ?
Kılıçdaroğlu, "Sinan Oğan neden zenginleşti. Sinan Oğan hem normalleşti hem zenginleşti" iddiasında bulundu. Sinan Oğan'a 3 bakanlık teklif ettiği iddialarına ise, "Bırakın 3 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı vermeyi, boyatmak için ayakkabılarımı bile vermem. Ayakkabılarımı bile vermeyeceğime göre, 3 bakanlık da veremeyiz herhalde. Daha ne söyleyeyim" dedi. Ümit Özdağ'ın, "Bana MİT Müsteşarlığı ve İçişleri Bakanlığı ve çeşitli bakanlıklar vadedildi. O dönem ne oldu tam olarak?" sorusuna sinirlenen Kılıçdaroğlu, "Yok öyle bir şey. O dönem iki protokol de açıklandı. Protokollerde öyle bir şey var mıydı? Biri paylaşıldı, diğeri paylaşılmamıştı, o da daha sonra açıklandı. Yok böyle bir şey" dedi.

SONUÇ
CHP'de yangın var. Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı adaylık manevralarını hızlandırırken, Kemal Kılıçdaroğlu TV'ye çıkarak, "Ben de varım" dedi. Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel'in tüzük kurultayında hem Kılıçdaroğlu'na hem de Mansur Yavaş'a kumpas kurmaları CHP çarşısını çok karıştırmış durumda. Mansur kumpası deşifre etti. Ardından Kemal Kılıçdaroğlu da tüzük kumpasını yemediğini ilan etti. CHP'de dört portre - dört hizip manevraları 2025 yılında olağanüstü kurultayı gündeme sokmaya adaydır. Bakalım, Özgür Özel genel başkanlığını ne kadar devam ettirecek? CHP'ye giren de yanar, yanaşan da, çıkan da yanar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.