• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Erdoğan’ın ABD seferinin şifreleri

BÜLENT ERANDAÇ

Erdoğan’ın ABD seferinin şifreleri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Eylül 2025

Filistin'in gür sesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ABD seferine çıkıyor. 23 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde 15'inci kez hitap edecek. 25 Eylül Perşembe günü ABD Başkanı Trump'ın davetlisi olarak Beyaz Saray'da olacak. Erdoğan'ın BM'de Gazzelileri katleden katil soykırımcı Netenyahu'nun maskelerini düşüren tarihi konuşmalarından birini daha yapacağı, ardından Beyaz Saray'da Trump'a "Katil Netenyahu'yu durdurun, bölgesel savaş riski var" uyarısında bulunacağı öğrenildi. Erdoğan'ın hem BM zirve konuşması hem de ABD Başkanı Trump'la yapacağı baş başa görüşmesini dünyanın ve özellikle de 2 milyarlık Müslüman devletler halkının heyecanla beklediği ifade ediliyor. ABD Başkanı Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Beyaz Saray'a davet eden önemli bir açıklama yaptı. Trump açıklamasında Türkiye'nin ABD'den F-35 savaş uçağı alımına ilişkin görüşmelerin de devam edeceğini söyledi ve bu konunun "olumlu sonuçlanmasını beklediğini" kaydetti. Trump'ın açıklamasında masada olacak diğer konular "çok sayıda" Boeing uçak ve F-16 savaş jetinin satışı şeklinde sıralandı. Trump, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve benim hep çok iyi bir ilişkimiz oldu. Onu ayın 25'inde görmeyi dört gözle bekliyorum" dedi.

TECRÜBELİ LİDER
Cumhurbaşkanımız Erdoğan sosyal medya platformu X hesabından, görüşmede "kapsamlı stratejik ilişkilere sahip olduğumuz müttefikimiz ABD ile başta ticaret, yatırım ve savunma sanayisi olmak üzere birçok konuyu ele alacağız" dedi. Burası çok önemli. Erdoğan, Trump'ın aynen katılarak açıklamasına ek olarak ifade ettiği sözlerle büyük liderlik farkını ortaya koydu, çok önemli şu cümleleri kurdu: "Başkan Trump ile yapacağımız görüşmenin, ortak küresel barış vizyonumuz çerçevesinde bölgemizdeki savaş ve çatışmaların durmasına katkı sunacağına, ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da güçlendireceğine inanıyorum." Cumhurbaşkanımızın "bölgemizdeki savaş ve çatışmaların durmasına katkı" sözlerinin altında şu önemli düşünceler yatıyor: Gazze'de katliamların durdurulması, Suriye'nin bütünlüğünün korunması, İsrail'in Suriye'nin birliğini bozma teşebbüslerine mani olunması ve PKK-YPG-SDG'yi aparat olarak kullanmasına karşı çıkılması, Ukrayna- Rusya savaşı ateşkesinin sağlanması, İstanbul'da barış görüşmeleri için liderlerin bir araya gelmesi. Erdoğan'ın İsrail-Filistin bağlamındaki tarihi tutarlığını biliyoruz. Netenyahu İsrail'in durdurulması konusunda ne kadar büyük çaba sarf ettiğini dünya halkları da biliyor. ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Salı günü BM'de yapacağı konuşmayı bizzat dinleyecek. Erdoğan'ın dile getirdiği Gazze-Filistin davası üzerindeki hassaslığını bir kez daha görecek, duyacak. BM'nin en tecrübeli lideri: Erdoğan'ın katıldığı sonraki BM Genel Kurulu ise 2007'deki 62. Genel Kurul görüşmeleri oldu. Erdoğan, konuşmasında terörle mücadele konusuna dikkati çekerek "Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan terör eylemi hepimizi hedef alan bir insanlık suçudur. Sınır tanımayan terörü lanetliyor, terörün acı tecrübesini bizzat yaşamış bir ülkenin başbakanı olarak tüm insanlığa yönelik bu tehditle mücadelede dayanışma ve daha etkin iş birliği çağrısını buradan yineliyorum" ifadelerini kullandı.

TERÖRLE MÜCADELE
Erdoğan, 2009'da katıldığı BM 64. Genel Kurulunda ise BM'nin yapısının reforme edilmesi gerektiğine işaret etti. Adil ve katılımcı bir küresel düzenin kurulması için BM'nin etkinliğinin artması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Temsil kabiliyeti güçlendirilmiş, demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir Birleşmiş Milletlerin küresel barış ve istikrara daha fazla katkı yapacağına inanıyoruz. Birleşmiş Milletler, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, yoksullukla mücadele, kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve insan onurunun korunması konularında daha etkin bir kurum haline gelmelidir. Bu amaca matuf reform girişimlerine tam destek veriyoruz. Fakat Birleşmiş Milletler sistemindeki reformun, Güvenlik Konseyi de reforma tabi tutulmadığı müddetçe başarılmış sayılamayacağı muhakkaktır" değerlendirmesinde bulundu.

SESSİZ KALMADI
2011'deki BM 66. Genel Kurulunda bölgesel konulara değinen Erdoğan; Suriye, Libya, Somali, Filistin'e ilişkin mesajlar verdi, Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgalinin sona ermesi gerektiğini belirtti. 2017'de yapılan BM 72. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında ise Erdoğan'ın Suriye ve terörle mücadele mesajları öne çıktı. Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içinde olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Bunun yanında ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz de devam ediyor" dedi. Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu'nun bölgenin işgalinden bu yana DEAŞ'a karşı elde edilen en büyük başarı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018'deki BM 73. Genel Kurulunda Filistin meselesini gündeme getirdi, şunları kaydetti: "Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz." 2024'te BM 79. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında da uluslararası topluma İsrail'in saldırılarına karşı durma çağrısında bulunmuş ve "Filistin'i tanımayan devletleri, tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin devletini tanımaya davet ediyorum" demişti. Bugün BM'de Filistin devletini tanıyan ülke sayısı 148 oldu, 150'yi de aşacak. Biliniyor ki Filistin'in gür sesi Erdoğan'ın yapacağı konuşması çok yankı bulacak. Erdoğan BM Genel Kurulu'nda yine Filistin'in sesini yankılandıracak. BM üyelik koşullarını açıkça ihlal etmesi ve BM kararlarını sürekli çiğnemesi karşısında İsrail'in BM üyeliğinin askıya alınmasını gündeme getirecek.

SONUÇ
DÜNYA halklarının hafızasında Erdoğan'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki karar verici 5 ülkeyi ve tutarsızlıklarını kastederek "Dünya 5'ten büyüktür" söylemi ve "Daha adil bir dünya mümkün" başlığı altında kitaplaştırması yerini koruyor. Erdoğan'ın BM'deki tarihi konuşmalarında birisi var ki, dünya halklarının hafızasından hiç silinmeyecek. 25 Eylül 2019'daki "haritalı konuşması" da ezber bozan nitelikteydi. Erdoğan, "Merak ediyorum bu İsrail neresidir, acaba bu İsrail'in toprakları nereleri kapsıyor, 1947'de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967'de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi?" demişti. Cumhurbaşkanımız 24 Eylül 2024'te BM 79. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında da uluslararası topluma İsrail'in saldırılarına karşı durma çağrısında bulunmuş ve "Filistin'i tanımayan devletleri, tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin devletini tanımaya davet ediyorum" demişti. Bugün BM'de Filistin devletini tanıyan ülke sayısı 148 oldu, 150'yi de aşacak. Biliniyor ki Filistin'in gür sesi Erdoğan'ın yapacağı konuşması çok yankı bulacak. Erdoğan BM Genel Kurulu'nda yine Filistin'in sesini yankılandıracak. BM üyelik koşullarını açıkça ihlal etmesi ve BM kararlarını sürekli çiğnemesi karşısında İsrail'in BM üyeliğinin askıya alınmasını gündeme getirecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.