• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Katar - BM hattında Erdoğan

BÜLENT ERANDAÇ

Katar - BM hattında Erdoğan

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17 Eylül 2025

Derin ABD'ye (CIA-Pentagon silah baronları) hakim siyonist-evanjelist kadroların bilgisi dahilinde katil Netanyahu Gazze'ye karadan saldırdı. Amerika Dışişleri Bakanı siyonist-evanjelist Rubio'nun aniden İsrail'e gittiği, ağlama duvarı önünde katil Netanyahu ile resim vermesinden kısa süre sonra, İsrail soykırım makinası masum Gazzelilerin evlerine saldırdı.
Çocukları, kadınları kalleşçe katletti. Gazze'yi tamamen işgal için kara harekatı başlattı. Katilleri yöneten Savunma Bakanı Yisrael Katz, sosyal medyadan küstahça, "Gazze yanıyor, İsrail kuvvetleri demir yumrukla saldırıyor. Görev tamamlanana kadar pes etmeyeceğiz ve geri adım atmayacağız" ifadelerini kullandı.

İŞGAL PLANI ONAYLANMIŞTI
8 Ağustos'ta İsrail hükümeti, soykırımcı Netanyahu'nun önerisiyle Gazze'nin kademeli olarak işgalini öngören planı onaylamıştı. İsrail güçleri Gazze'ye geniş çaplı kara harekâtı öncesi, Hamas tarafından kullanıldığını öne sürerek, başta yüksek katlılar olmak üzere Gazze'deki pek çok binayı vurarak yıkmaya başlamıştı. Gazze kentindeki hava saldırılarının yoğunlaştığı yönündeki haberlerin ardından İsrailli esir yakınlarının kurduğu çatı platformdan yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Bu akşam Gazze'ye yoğun saldırılara başlanmasından derin endişe duyduk. Gazze'de 710. gece, hayatta kalmayı başaran esirlerin son gecesi olabilir. Cesetlerin bulunup defnedilmeleri için de son gece olabilir" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İsrailli esirlerin hayatından Netanyahu'nun sorumlu olduğu ve İsrail halkının esirler ile askerlerin kurban edilmesini bağışlamayacağı aktarıldı. Evet.
ABD yönetimi işgalcilerin savaş suçlarını örtbas etmeye yönelik destek ve dezenformasyon politikası aracılığıyla soykırım savaşının tırmanmasından sorumludur.

ERDOĞAN'IN HAMLELERİ
Cumhurbaşkanımız Erdoğan Netanyahu'nun Katar'a saldırmasından hemen sonra, Katar Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşmüş, "Bu saldırıyı lanetliyorum. TÜRKİYE TÜM İMKANLARIYLA Filistinli kardeşlerinin müttefiki, stratejik ortağı ve dostu KATAR DEVLETİ'NİN yanındadır" mesajı yayınlamıştı.
Erdoğan, Katar'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Zirvesi'ne katıldı. Erdoğan, İsrail'in katliamcı saldırılarının sona erdirilmesine yönelik Doha'daki zirvede önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan "Netanyahu hükümetinin esas amacının bir yandan Filistin'deki katliamı sürdürürken, bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemek olduğu şüphe götürmez bir gerçektir.
Karşımızda bir terör zihniyeti var" dedi.

Katar zirvesi sonrası yayınlanan "tam dayanışma" içinde olunduğu belirtilen 25 maddelik ortak bildiri de dikkati çeken hususlar:
"Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın tüm üye devletleri, ortak güvenliği savunmak için İsrail'in saldırısına karşılık vermek için ortak vazifemizi hatırlatarak, her türlü duruma karşı mutlak ve sarsılmaz dayanışmamızı teyit ederek onları hedef alan her türlü saldırıyı şiddetle kınarız.
İsrail'in tüm Arap topraklarındaki işgaline son verilmesi, 4 Haziran 1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurulması ve Orta Doğu'nun nükleer silahlar ve diğer kitle imha silahlarından arındırılması hususlarını dikkate alması gerektiğini vurgularız.

Tüm devletleri, İsrail'in cezasızlığını sona erdirme çabalarını desteklemeye, sorumlu tutmaya, yaptırımlar uygulamaya ve etkili önlemleri almaya çağırıyor, İsrail ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri gözden geçirmeye davet ediyoruz." İnşallah bu gelişmeler Katar Zirvesi'nden sonra daha da hızlanacağı beklenmektedir.,

GÖZLER ZİRVEYE KİTLENDİ
Erdoğan, 21-25 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler (BM) zirvesinde FİLİSTİN için tarihi konuşmalarından birisini daha yapacak. Erdoğan'ın, BM Zirvesi'nde, İsrail'in uluslararası tecride tabi tutulması için bir EYLEM PLANI sunması bekleniyor. Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'nın kaderi bağlamında gözler, her ULUSLARARASI ZİRVE'DE olduğu gibi Başkan Erdoğan'ın üstünde olacak.

SONUÇ
Soykırımcı Netanyahu'nun saldırganlığının bölgesel savaşa dönüşme riski bulunurken, ABD ve Avrupa liderleri "kör, sağır, dilsiz" kesildiler. Siyonist Netanyahu'yu azgınlaştırdılar, Lübnan'a, Yemen'e, Suriye'ye, İran'a, Tunus'a, KATAR'a saldırdı. Kana susamış katil, Gazze'yi işgal etmeye kalktı. ABD'nin izni, yönlendirmesi ve imkânları olmadan İsrail'in böyle bir operasyona girişmesi söz konusu olamaz. Bugün, Hamas'ı bahane eden ve her türden kanlı senaryoyu uygulamak için tetikte bekleyen Katil Netanyahu-İsrail karşısında, Ortadoğu'da hiçbir ülke güvende değildir. İslam İttifakı ve Ordusunun başarısına 41 ülkenin inanması ve katılmak için ikna olmasının bir hazırlık dönemi gerektirdiği açıktır. 200 bin acil müdahale birliği ve NATO'YA BENZER bir anlaşma ile böyle bir gücün oluşması için zaman tamamdır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.