Burcu Ilgın

Cani olacak çocuklar

İzmir'de iki çocuğun bir kediyi öldüresiye dövdüğü görüntüleri izlemişsinizdir. Öldü sanarak bıraktıkları kediyi ertesi gün kontrole gelen çocuklar yaşadığını görünce bu kez kapıya sıkıştırıyor. Gerçekten dehşet verici bir olay. Bir çocuğun nasıl bu kadar cani olabileceğini kafam almıyor bir türlü... Muhtemelen kendileri de şiddet gören, öfke dolu çocuklar. Ve eğer müdahale edilmezse ileride katil olma ihtimalleri yüzde 90.

Bu olayda kediye mi çocuklara mı üzüleyim bilemedim. Kedi zaten mağdur... Yaşadıkları korkunç. Fakat çocukların bu kadar cani olmasının olası sebeplerini düşündükçe içim acıyor. Çünkü normal bir ailede büyüyen, sevgi görmüş çocukların böyle olmadığını çok iyi biliyorum. Bir canlıya sevgi beslemeyebilirsiniz ancak onun yaşam hakkına saygı duymak zorundasınız. Bu eğitim öncelikle ailede verilir. Yaşam hakkına saygı duymayan insan ise ya canidir ya da yaşam hakkına saygı duyulmayan bir ortamda büyüyordur. Umarım cani olma yolunda emin adımlarla ilerleyen bu çocuklar bulunur ve tedavi edilirler. Yoksa bu çocukların geleceği apaçık ortada.

YAŞAMA DÖNDÜRME ÇABASI
Samsun'da ise mahalle bekçisi Yunus Emre Özkan, devriye gezdiği sırada çöp konteynerinin altında hareketsiz yatan kediyi görüyor ve yanından geçip gitmek yerine müdahale ediyor.

Kedinin kalbinin durduğunu fark eden bekçi, minik yavruya parmağının ucuyla tam 20 dakika kalp masajı ve suni teneffüs yapıyor. Bu iki olay sadece hayvanseverlikle açıklanabilecek kadar basit değil bence. Bir insanın yetiştirildiği aile, yaşadığı çocukluk, ne kadar sevgi görüp görmediği, sahip olduğu vicdan ve insanlığı ile ilgili çok önemli bilgiler içeriyor. Herkes hayvan sevmek hatta insan sevmek zorunda değil ama her canlıya saygı duymak zorunda.

KURŞUN SIKMAKTAN FARKSIZ
Bir de sözde hayvanseverler var. Flamingolar renkleri ve zarif duruşlarıyla muhteşem kuşlar. Sudaki kabuklular ve algler ile beslendikleri için kıyıya yakın yerlerde yaşıyorlar. Bu da onların çok fazla insan tacizine uğramalarına neden oluyor. Aslında niyeti hayvanlara zarar vermek olmayan pek çok insan sadece güzel görüntü alabilmek için kuşların üreme adaları üzerine dronları sürerek onların strese girmesine ve ürkmesine sebep oluyor. Düşünün sizin yatak odanızın camında sürekli uçan bir drone var. Ne hissedersiniz? Hatta onlar için drone bir UFO (bilinmeyen uçan cisim). Düşünün yaşadığınız korkuyu! Şunu unutmamamız gerekiyor, yaban hayatındaki canlılara direkt zarar vermek sadece onları öldürmekle olmuyor. Onları sürekli strese maruz bırakmamız da büyük sıkıntılara yol açıyor. Profesyonel kuş gözlemi yapanları görmüşsünüzdür orada olduklarını saklamak için kamuflaj yaparlar teleobjektif kullanırlar. Eğer böyle imkanlarınız yoksa, dronunuzu alıp kuş fotoğrafı çekmeye gitmeyin. Unutmayın bu hareket onlara bir kurşun sıkmaktan farklı değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.