Burcu Ilgın

Felakete hazır olmak!

17 Ağustos depreminin üzerinden 22 yıl geçmiş. Daha dün gibi hatırlıyorum o geceyi. Henüz lisedeydim ve ranzanın üst katında yatıyordum.
Gece yarısı sarsıntıyla uyanmış ve çok korkmuştum. Ondan sonraki bir hafta ise uyuyamamıştım.
Geçtiğimiz yıl ise İzmir'de bir deprem felaketi yaşadık. Pek çok fay hattının geçtiği İzmir'de de sık sık sarsıntılar olur fakat genellikle çoğunu hissetmez ya da şimdi geçer diyerek soğukkanlılığımı korurdum.
Geçen yılki depremde yine geçer diye istifimi bozmadan çalışıyordum ki bunun farklı olduğunu anlamamız uzun sürmedi.
Ağlamalar, çığlıklar arasında duvar kenarına çökmüş binanın yıkılacağı anı beklerken bir arkadaşım beni dürttü "Ne yapıyorsun, herkes dışarı çıktı, hadi çık sen de" dediği anda kendime geldim ve binanın boşalmış olduğunu gördüm.
Sonraki 1 saat boyunca ise el ayak titrememi bir türlü durduramadım.
22 YILLIK CESARET
'Allah hiç kimseye bir daha bu felaketi tattırmasın' diyeceğim ama bu doğanın bir gerçeği. Biz ise hala bu gerçekle yüzleşip gerekli tedbirleri almamakta ısrar ediyoruz. 17 Ağustos ile ilgili haberleri seyrederken İstanbul Avcılar'da o korkunç depremde yıkılmayan ancak hasar alan binalarda hala insanların oturduğunu gördüm. Hatta evlerinin yıkılmaması için raporlara mahkeme yoluyla itiraz ediyorlarmış.
Uzmanlar ise bas bas bağırıyor "Bu binalar o gün olmadı ama bundan sonraki depremde insanlara mezar olacak" diye... Öncesinde söylenenlere kimse kulak asmıyor.
Marmara depreminin 22. yıldönümünde Türkiye'de her yıl 25 bin deprem kaydı aldıklarını belirten Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, olası Marmara Depremi'nin 7'nin üzerinde olmasını beklediklerini söylerken bu insanlar hala nasıl ısrarla hasarlı binalarda oturmaya cesaret edebiliyor.
PATLAMAYA HAZIR BOMBA
İzmir'in de fay haritası belli. Her an patlamaya hazır bombalar var altımızda...
Ama fay hatlarının üzerine koca koca binalar dikiyoruz. Diktiğimiz binaların malzemesinden çalıyoruz. Dere yataklarını değiştirip evler inşa ediyoruz, attığımız cam şişelerle ormanları yakıyoruz. Sonra da suçu doğaya atıyoruz. Doğanın gerçeğini kabullenip ona karşı değil onunla birlikte yaşamayı kabul etmediğimiz sürece bu felaketlerde çok fazla canımızı yitirmeye mahkum olacağız.
Üzücü manzaralar karşısında kahrolurken canlarını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Ama artık lütfen biraz dikkat demek istiyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.