• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Sürpriz faiz indirimi CAHİT SÖNMEZ

Sürpriz faiz indirimi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.04.2013, 00:00
Aslında faiz indirimi değil sürpriz olan. Büyük olasılıkla faiz indirimi bekliyorduk, çünkü mesaj büyük yerden gelmişti. 50 baz puan indirim, üstelik haftalık repoyu da kapsaması sürpriz oldu. Para Politikası Kurulu'nun kararı sonrası, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5.5'tan yüzde 5'e indi. Faiz koridorunda kullandığı gecelik borç verme faiz oranı yüzde 7.5'dan 7'ye, borç almayı da yüzde 4.5'dan yüzde 4'e kadar düştü.
Analiz öncesi şu gerçeği özellikle vurgulayalım; faizlerin mümkün olduğunca düşük seviyelerde olması bir ekonomi için en fazla istenen durumdur. Özel kesim için finansman maliyetinin düşmesi, kamu kesimi içinde bütçe açıklarının düşük maliyetle finanse edilmesi anlamına gelir. Hazine, düşük faizleri yakaladığında borç servisini rahat yapabilmek için ihtiyacından fazlasını borçlanmayı tercih eder. Böylece, düşük faiz ve tabii mali disiplin sayesinde kamu borç stoku erimeye başlar. Düşük faizin önemi için verebileceğimiz en çarpıcı örnek, Euro Bölgesi krizi olabilir. Kısacası, faiz bir risk primidir. Risk artınca faizler yükselir, risk düşünce faizler iner.
Kuşkusuz böylesine faydalı düşük faiz ortamı için bazı koşulların da oluşması gerekiyor. Hangi koşullar sorusunun yanıtını, Merkez Bankası'nın (MB) faiz kararlarında göz önünde bulundurduğu unsurlara değinerek vermeye çalışalım...

HANGİ UNSURLAR?
İlk sırada yer verdiği ana kriter enflasyon oranları. Daha doğrusu "çekirdek enflasyon oranı" olarak kabul ettiği işlenmemiş gıda, alkollü içecekler, enerji ve altın gibi bazı ürünlerin arındırılması sonrasında elde edilen "özel kapsamlı TÜFE" oranını takip ediyor Merkez Bankası faiz kararı verirken. Mart ayında yükselmesine rağmen 2 güncel gelişme enflasyon beklentisini düşük tutmasına neden oluyor. Birincisi, küresel talepteki yavaşlama, ikincisi ise emtia fiyatlarının görünümü. Her iki gelişme enflasyona yönelik yukarı yönlü riskleri aşağı çekiyor.
Fiyat istikrarı çerçevesinde faizleri değerlendirirken dikkate aldığı diğer ana kriterler, iç talep ve kredi hacmindeki artışlar. Geçen yılın başından bu yana Merkez Bankası iç ve dış talep dengelemesi yapıyor. Büyüme üzerinde, iç talebin rolünü azaltıp, ihracatın rolünü artırmaya gayret ediyor. Hem enflasyonist baskıyı almak hem de cari açığı baskılamak için. Bu yıl kredi hacminin yüzde 15 artmasına izin vereceğini duyurmuştu. Ancak, BDDK verilerine göre hedefin tutturulması biraz zor görünüyor.
Finansal istikrara yönelik olarak sermaye akımlarını yönlendiriyor Merkez Bankası. Son dönemde sermaye girişlerinin yeniden hızlandığı değerlendirmesi yapıyor ve bu yüzden faizleri indirip, sermaye akımlarındaki oynaklığı azalmak için faiz koridorunun hem alt hem de üst bantlarını daraltıyor. Sonuçta faiz koridoru içinde TL fonlama miktarını yeri geldiğinde azaltacak yeri geldiğinde artıracak.

NE ANLAMA GELİYOR?
Gelelim Merkez Bankası'nın beklentilerin üzerinde faiz indirimine gitmesinin ne anlama geldiğine?
* İlk tespitimiz şu; Merkez Bankası hükümetin beklentileri paralelinde büyümeye öncelik veren ayar yapıyor para politikalarına. Cari açığın, enflasyonun ve iç talep ile kredi hacminin yükselmesinden kaygı duymuyorsa başka ne denebilir ki? Bu arada, cari açığı fazla önemsememesinin altında derecelendirme kuruluşlarının verdiği cesaret de olabilir.
* Sermaye girişlerinde abartılacak bir durum olmamasına rağmen, faizleri aşağı çekmesi TL'nin değerinin belli marj içinde aşağı gelmesini sağlayıp, ihracatta rekabet gücünün yükselmeye çabaladığını gösteriyor.
* Rezerv opsiyon katsayılarını yükselterek bankalarda daha fazla TL kalmasının önünü açıyor. Bu da büyümeye ağırlık verdiğini kanıtlıyor.
Sözün özü, Merkez Bankası'nın gerek zamanlama gerekse oran olarak verdiği faiz indirim kararının ne kadar rasyonel olduğu rahatlıkla tartışılabilir. Tartışılamayacak bir şey varsa, o da bağımsızlığından ödün vermeye devam etmesidir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA