• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bütçe performansı

CAHİT SÖNMEZ

Bütçe performansı

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24 Mart 2014
2008 küresel krizinin akabinde iç talebi canlandırmak için gevşetilen mali politikalar kısa süre içinde yeniden sıkılaştırılmış ve bu yıla kadar da pek taviz verilmeden uygulanıyordu. 2014 yılının ilk iki ayının rakamları ile mali performansı değerlendirdiğimizde şimdilik bir sorun olmadığını görüyoruz. Hem faizli hem de faizsiz giderlerin gelirlerden düşük olması ile fazla verdi bütçe Ocak ve Şubat aylarında...
Geçen sene Şubat ayında 1.4 milyar TL açığın yerini bu yılın eş döneminde 1.7 milyar TL fazla almış. Aynı şekilde giderler içinden faiz ödemeleri arındırdığımızda ortaya çıkan faiz dışı bütçe fazlası da geçen yıla göre 3.5 milyar TL'den 5 milyar TL'ye yükselmiş. Bütçenin fazla vermesi kayda değer bir gelişme... Ama daha da önemlisi 2001 krizinden bu yana mali çapa olarak kullanılan faiz dışı bütçe dengesinin fazlası vermesi...

NOMİNAL ÇAPA
Türkiye ekonomisinin 2001 krizi sonrası alınan yolda kritik paya sahip faiz dışı fazlasının nasıl nominal çapa olarak işlev gördüğünü kısaca hatırlayalım... Bütçe giderleri 3 temel kalemden oluşuyor; birincisi cari harcamalar... Yani kamu personelinin maaşından sağlık giderlerine, kamu kurumlarında kullanılan elektrik giderlerinden su tüketimine kadar bir dizi harcamayı kapsıyor. İkincisi yatırım harcamaları... Yol, köprü, elektrik santralları gibi yatırımların karşılandığı bütçe gider kalemi. Üçüncüsü transfer harcamaları. Sosyal güvenlik ve sübvansiyonlar için bütçeden aktarılan giderleri ve geçmiş yıllarda bütçe açığının finansmanı için yapılmış olan borçlanmalara ait iç ve dış faiz ödemeleri içeriyor.
Bütçenin gerek gider gerekse gelirler kısmında artırıcı ya da azaltıcı ayarlamalar yapılabiliyor. Sadece faiz ödemeleri hariç. Daha önceki borçlanmalarda verilen taahhütler olduğundan bir değişikliğe başvurulamıyor. Bu yüzden faizler dışarıda tutulup, faizsiz giderlerden gelirlerin belirlenen orandan fazla olması politikasına "faiz dışı bütçe fazlası" diyoruz. 2001 krizinden 2000'lerin neredeyse sonlarına kadar fazla için hedef gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 6'sı düzeyinde idi. Ancak daha sonra oran ihtiyaçlar paralelinde aşağı çekildi.
Konumuza geri dönelim...
Bütçe performansı Şubat ayı itibarıyla fena gitmiyor. Üstelik seçimlerin olduğu yıl içinde... Verilere göre Şubat ayında bütçe gelirleri yüzde 5.9 artarak 34.4 milyar dolara ulaştı. Buna karşın bütçe giderleri de geçen yıla göre yüzde 3.5 gerileyerek 32.8 milyar TL'ye düştü.

SATIR ARASI DETAYLAR
Büyük resim fena görünmüyor. Ancak büyük resmi ortaya çıkaran küçük parçalarda bazı detaylar göze çarpıyor. Örneğin sosyal güvenlik transferlerinde yüzde 19.5 artış olmuş. Aynı şekilde sermaye transferlerinde de tırmanış söz konusu. Üstelik geçen yıla göre artış yüzde 177.2 seviyesinde. Gelirlerde en dikkat çeken detay kurumlar vergisi gelirlerindeki yüzde 9.1 oranındaki azalış. 2013 Şubat'ta kurumlar 7 milyar TL'nin üzerinde vergi vermişken bu yılın Şubat ayında sadece 6 milyar 488 milyon TL vergi vermişler. Tabii bunda Türkiye ekonomisinin büyüme hızının oldukça yavaşlamasının da etkisi olduğunun altını çizelim.
Gelir kompozisyonunda hiçbir ay ya da yıl değişmeyen ve kronik hale gelmiş olan sorun yine kendini göstermiş. 30 milyar sınırına yaklaşmış vergi gelirleri içinde gelir ve kurumlar vergileri 10 milyar dolarda kalıyor. Yani, tüketimden alınan dolaylı vergilerin tüm vergi gelirleri içindeki payı yüzde 68'leri buluyor.
Sözün özü bu yılın mali performansı satır arasındaki detayları dikkate almazsak fena görünmüyor. Seçimler yüzünden mali disiplinden taviz verilmemesi hayati önem taşıyor. Özellikle de para politikalarının başarısı açısından...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.