Enflasyon hedefinin tutmasından zaten vazgeçmiştik. Umudumuz ıskalanacak hedefin biraz üzeriydi ki Merkez Bankası da açılan marjı değerlendirerek mümkün olduğunca faizleri aşağı çekebilsin. Ancak önceki gün Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Ağustos ayı verilerinden ve ilk 8 aya göre ortaya çıkan yıllık bazdaki enflasyon oranlarından bu hesapların bozacağını görüyoruz.
TÜİK'in açıkladığı fiyat endekslerinin geldiği noktayı değerlendirelim, ardından Merkez Bankası'nın olası aksiyonlarını tahmin etmeye çalışalım...
Talep enflasyonunun göstergesi Tüketici Fiyat Endeksi Ağustos ayında yüzde 0.09 artmış. Kısmen yatay bir seyir izlemesine rağmen yıllık TÜFE'nin yüzde 9.32'den yüzde 9.54 yükselmesine neden olmuş. 2013 Ağustosta oran yüzde 8'ler seviyesindeymiş.
KUR GEÇİŞKENLİĞİ
Maliyet enflasyonun göstergesi Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi de TÜFE gibi yukarı yönlü hareketine devam etmiş. Kısa bir not ekleyelim yeri gelmişken. Bir süredir TÜİK maliyet enflasyonunu hesaplarken sadece yurtiçinde üretilen ve yurtiçine sunulan malların maliyetlerinden türetiyor ÜFE'yi ve bunu da Yİ-ÜFE olarak adlandırıyor. Konumuza geri dönelim... Ağustos ayında Yİ-ÜFE yüzde 0.42 artmış ve bu oran sonrasında yıllık bazda yüzde 9.88'e ulaşmış. Oysa geçen yılın Ağustos ayında yüzde 6.38'lerde idi. Demek ki yüzde 50 civarında bir artışa maruz kalmış.
Veriler böyle...
Yani enflasyonun ateşi bir türlü düşmüyor. Bırakın düşmeyi aksine bir de yükseliyor...
Enflasyonun yüksek seyrinin nedenlerini Merkez Bankası şu iki temel nedene bağlıyor... Birincisi gıda fiyatlarının, özellikle de işlenmemiş gıda fiyatlarının, yüksek seyretmesi, ikincisi ise döviz kurlarının fırlamasıyla "kur geçişkenliği faktörünün" devreye girmesi. İthal mallarının dolar cinsinden fiyatı tamamen yatay iken ithal mallarının TL cinsinden fiyatı yukarı yönlü patika izliyor. Aradaki fark ise kurdan kaynaklanıp maliyet enflasyonuna yansıyor.
İŞLENMEMİŞ GIDA
Gıda etkisini vurgulamak için Merkez Bankası bir grafik çizmiş... 2005 yılını 1 kabul ediyor ve gıdayı, işlenmemiş ve işlenmiş gıdayı birbirine eşitliyor. Bugün itibariyle aynı noktadan başlayan 3 grup birbirinden farklılaşmış, işlenmemiş gıda belirgin bir fark atmış diğer ikisine... 2014 yılında işlenmemiş gıda 2.68'e gelmiş. Açık bir ifadeyle bu grup fiyatları 3'e katlamış geçen sürede. 2014 Temmuz ayından birkaç örnek verelim işlenmemiş gıdaya... Et enflasyonu yüzde 17.7'de... Bayram öncesi daha artacak ne yazık ki. Peynir ve süt enflasyonu yüzde 16.7 ve ekmek tahıllarının enflasyonu yüzde 14.3'de... Maaş artışları ile karşılaştırdığımızda çok iç açıcı görünmeyen verileri isterdeniz daha da deşmeyelim...
Gelelim Merkez Bankası'nın olası aksiyonlarına...
Faiz kararında dikkate aldığı çekirdek enflasyon geçen ay yüzde 10.36'ya çıkmış. Yıl sonu beklentisi ise yüzde 70 olasılıkla yüzde 7.6 oranında. Tabii bu orta nokta üstte yüzde 8.5, alt bantta yüzde 6.7 olabilir diyor Merkez. İki unsuru beraber değerlendirirsek faiz indirimi için gerekli marj yok gibi. Ne olur? Geçen ay yaptığı gibi ortalama fonlama maliyetinin üstünde olan borç verme faiz oranında oynama yapabilir. Peki politika faiz oranı? Belki yüzde 25-50... O da ancak yılsonuna kadar...
