Son yazımda Merkez Bankası'nın yeni yılda geçerli olacak "2015 Para ve Kur Politikası" çerçevesinde belirlediği yol haritasına değinmiştim. Hatırlayalım; para ve kur politikalarının temel hedefi önümüzdeki yılda da değişmeyecek, doğrudan enflasyon hedeflemesi rejimi ile fiyat istikrarı ana hedef, finansal istikrar ise destekleyici hedef olacak. Enflasyon hedefinin 2015 dahil 3 yıl boyunca yüzde 5 olması öngörülüyor. İç talebin baskılanması buna karşın dış talebin yani ihracatın artması ve kredi hacmindeki artışın sınırlı kalacak olması gibi unsurlar enflasyona önümüzdeki yıl olumlu katkı yapacaklar. Ancak, yükselen kurlar ithalatın pahalılaşması anlamına geldiğinden bazı sektörlerde, enerjiyi dışarıda tutabiliriz, fiyat baskısı yükselecek. Bu yüzden yüzde 5'lik hedefin ne kadar gerçekçi belirlendiğini yıl içinde göreceğiz.
Kısa hatırlatmadan sonra kaldığımız yerden devam edelim. Aynı zamanda geçen hafta ve dün açıklanan yüzde 1.7'lik büyüme ve yüzde 10.5'lik işsizlik oranı sonrası Merkez Bankası açısından iyice zorlaşan bu virajda ne denli zorlanılabileceği üzerinde de duralım..
ROM'A DEVAM
Merkez Bankası likidite yönetimi ile belirlediği hedefler çerçevesinde hem piyasadaki likidite seviyesini hem de likiditenin mali sistem içindeki dağılımını ayarlamaya çalışıyor. Bu bağlamda, tahvil ve bono gibi devlet iç borçlanma araçlarını ve son yıllarda devreye soktuğu faizsiz tahvil anlamına gelen kira sertifikalarına kadar çeşitli enstrümanları portföyüne dahil ediyor.
Merkez Bankası kur sıçramalarının önüne geçebilmek için TL karşılığı dolar satıyor. Yani döviz arzını artırıp TL arzını azaltıp kuru dengelemeye çalışıyor. Gelecek yılda, geçen yılda olduğu gibi likidite koşullarını etkileyecek en önemli faktörler; Merkez Bankası'nın piyasa ile gerçekleştireceği Türk lirası karşılığı net döviz alım/satımı, ihracat reeskont kredi kullandırımı ve ROM imkanındaki değişiklikler ve bankaların söz konusu imkanı kullanımlarındaki değişmelerin etkisi de dahil, Hazine'nin TL cinsi borçlanma araçları itfa-ihraç farkı işlemlerinin miktarı olacak. Merkez Bankası likidite yönetiminde, borçlanma ve borç verme faiz oranları koridoru ile zorunlu karşılık uygulaması gibi araçları da devreye girecek.
KURLAR DALGALANACAK
2001 krizinden bu yana olduğu gibi gelenekselleşmiş "dalgalı kur rejimi" 2015'de de kullanılacak. Merkez Bankası aşırı kur oynaklarında alım ya da satım yoluyla kurları belli marjlarda tutmaya çalışacak. Merkez Bankası sadece döviz satışı ve Rezerv Opsiyon Mekanizması ile oynaklığı azaltmayı planlıyor. Eğer evdeki hesap çarşıya uyarsa TL faiz silahını kullanmak zorunda kalmaz. Başaramazsa ki, özellikle yeni yılın ilk aylarında FED'in neden olacağı belirsizlik yüzünden öyle bir resim çıkabilir karşımıza, faiz koridorunun üst bandında ayarlama yapmak zarureti doğabilir.
Gelelim zor viraja...
Daha doğrusu bıçak sırtı dengelere... Küçülme var... İşsizlik yükseliyor, iki hanelerde. Merkez biraz gevşetmeli para politikasını. Ama kurlar yükseliyor, kuraklık yüzünden gıda grubu halen ateş üstünde. Bir taraftan büyüme için faiz indirmeli, diğer taraftan enflasyon riskleri için indirmemeli.
Bir sonraki yazımda biraz daha açacağım bu konuyu.
